Tıp Bayramı: Borç, yoksulluk, iş yükü, şiddet
Her 5 sağlık çalışanından dördü borçları yüzünden kredi kullanıyor. 69.7’lik bir kesim ise görev tanımları dışında iş yüküyle karşı karşıya.
cumhuriyet.com.trGenel Sağlık İş Sendikası tarafından 14 Mart Tıp Bayramı’nın 100. yılında 542 sağlık ve sosyal hizmet çalışanıyla yaptırılan kamuoyu araştırması, ekonomik krizin sağlık ve sosyal hizmet çalışanları üzerindeki etkilerini ortaya çıkardı. Sağlık ve sosyal hizmetlerde çalışan kamu emekçilerinin yaklaşık yüzde 70’i gündelik yaşamlarını sürdürmek için borçlanmak durumunda kalıyor. Borçlanma, gelir düzeyine göre farklılık gösteriyor ve emekçiler öncelikle gündelik yaşamın devamı için borçlandığını söylüyor. Araştırmaya katılanların yüzde 40.8’i borç ödemelerinde çok zorlandıklarını belirtiyor. Araştırmaya göre, her 5 sağlık çalışanından 4’ü kredi kullanıyor, çalışanların yüzde 41.7’si fazla mesaiye kalıyor. Borçlu olan sağlık ve sosyal hizmet çalışanları da fazla mesai ve nöbete daha çok kalıyor.
Görev tanımı dışında çalışma
Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının neredeyse yüzde 30’unun aylık hane geliri yoksulluk sınırının altında. Araştırmaya katılanlardan 69.7’lik bir kesim ise (üç çalışandan ikisi) bir görev tanımlarının bulunduğunu ancak kendilerine başka görevler de verildiğini belirtiyor. Araştırmada, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının fiziki koşulları yetersiz olduğu, emekçilerin yüzde 55.2’sinin işyerinde var olan fiziksel koşulların çalışmayı sürdürmeye elverişli olmadığı düşüncesinde.
Aşırı iş yükü
Araştırmada, katılımcıların yüzde 89.1’i çalışma hayatında fiziksel ya da ruhsal sağlıklarını etkileyen faktörlere maruz kaldıklarını dile getirirken, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin çalışma hayatında karşılaştıkları fiziksel ve ruhsal sağlıklarını etkileyen iki temel faktörün yüzde 66.7’lik oranla ruhsal sağlığı etkileyen zaman baskısı ve aşırı iş yükü, yüzde 66.3’lük oranla ruhsal sağlığı rahatsız/tehdit edici davranış olarak sıralanıyor.
Yarısı şiddet mağduru
Katılımcıların yüzde 55.5’inin çalışma hayatı süresince en az bir kez hasta ve hasta yakınlarından şiddet gördüğünü belirtiyor. Katılımcıların neredeyse tamamı (yüzde 99.6), hasta ve hasta yakınları tarafından sağlık çalışanlarının maruz bırakıldığı şiddet olaylarının son 5 yıl içerisinde arttığı düşüncesinde. Çalışanlar yüzde 97.2 oranla şiddet olaylarına karşı alınan önlemlerin yeterli olmadığını söylüyor. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının yüzde 73.8’i işiyle ilgili gelecek kaygısı duyduğunu söylerken, çalışanların yarısı işini kaybetme korkusu yaşıyor. Her üç çalışandan ikisi de çalıştığı işten memnun değil. Sağlık çalışanlarının üç temel problemi ise emeklilik durumunda yaşanacak hak kayıpları, ücret düzeyinin düşüklüğü, zaman baskısı ve aşırı iş yükü olarak araştırmada yer alıyor.
Bayram olarak kutlanmıyor
Genel Sağlık İş Başkanı Zekiye Bacaksız, 14 Mart’ı bayram olarak kutlamanın koşullarının ortadan kalktığını belirterek, özetle şunları söylüyor: “Sağlıkta piyasalaşmaya son verilmeli, Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu, halkçı ve emekçiden yana sağlık politikaları uygulanmalıdır.”
Hekimler sokakta Sağlık çalışanları, 14 Mart’ın 100. yılında birçok kentte alanlara çıkacak. İstanbul Tabip Odası, bugün saat 12.00’de Taksim Cumhuriyet Anıtı’na çelenk koyacak. 16 Mart Cumartesi günü ise saat 12.00’de Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde 14 Mart Tıp Bayramı Kokteyli ve saat 13.45 aralarında “Basında Sağlık Ödülleri”nin de bulunduğu tıp bayramı ödül töreni yapılacak. 17 Mart Pazar günü de Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası üyeleri, Haydarpaşa Numene Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde toplanacak ve Kadıköy İskele Meydanı’na beyaz önlükleri ile “1919’dan 2019’a 14 Mart Büyük Hekim Yürüyüşü” gerçekleştirecek. Ardından ‘Hekimlerin 100. Yıl Bildirgesi’ okunacak. |