Ticaretin 7 bin yıllık serüveni

Tiyatro Kumpanyası, Türkiye’nin bugünkü gündemine gönderme yapan bir oyun sahneliyor. ‘Hırsızlık olarak ticaret’, ‘Ticaret olarak hırsızlık’ ekseni üzerinden şekillenen “7000 Yıllık Uçan Halıya Ters Binen Hırcar” adlı oyun, dini kendisine araç ederek ticareti hırsızlık ile bağdaştıran kurnaz ve dolandırıcı bir tüccarın öyküsünü anlatıyor.

Ceren Çıplak/Cumhuriyet

Yolsuzluk operasyonuyla çalkalanan gündemimize “paralel” konulu bir oyun sahneleniyor! Oyun, zamansız bir hikâye üzerinden hareket etse de Türkiye’nin bugünkü gündemine gönderme yapıyor...

Tiyatro Kumpanyası, Yücel Erten’in, müzik eğitimcisi ve yazarı Ahmet Say’ın “İpek Halıya Ters Binen Kedi” öyküsünden uyarladığı, Fazıl Say’ın da bestelediği yeni oyunu “7000 Yıllık Uçan Halıya Ters Binen Hırcar” ile ocak ayı boyunca İstanbul sahnelerinde olacak. Oyunun ilk gösterimi 10 Ocak saat 20.30’da Şişli’deki Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda yapılacak. Oyunun tanıtım toplantısı ise dün Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda yapıldı.

12 Eylül döneminin siyasal atmosfer basıncının altında öyküsünü yazan Ahmet Say, toplantıda, “Şimdi, 12 Eylül’den daha da karanlık bir dönemdeyiz, Türkiye olarak zifir karanlık içindeyiz” dedi. Ahmet Say, öyküsünde “Hırsız mı tüccar mı?” sorusunu vurguladığını söyledi. “Hırsızlık olarak ticaret”, “Ticaret olarak hırsızlık” ekseni üzerinden şekillenen oyun dini kendisine araç ederek ticareti hırsızlık ile bağdaştıran kurnaz ve dolandırıcı bir tüccarın öyküsünü anlatıyor. Oyunun yönetmenliğini de üstlenen Yücel Erten oyunlaştırmanın ilk taslağını 2009’da yaptığını belirtti. Oyunun adında yer alan “Hırcar”la ilgili olarak da “Hırcar’ın anlamını oyunu izlediğinizde göreceksiniz, fakat anlamlarından bir tanesi de devenin arka ayağından ağaca bağladıkları ipin adı” dedi.

Oyunun besteleri yapan Fazıl Say ise oyunun müziğiyle ilgili olarak “Türk motifli ritimleri, makamları olan kulakta kalacak parçalar” dedi. Fazıl Say, “Oyunun konusu, yapısı ve deştiği konular itibarıyla bir hırsızlık, yolsuzluk eseri bir anda tiyatro eseri olarak tesadüfen bu tarihte yer alıyor” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Babam bu öyküyü yazdığı sırada 12 yaşındaydım. Evde, birkaç ayda bu kitabı yazdığını hatırlıyorum. Kitap 1986’da da Almancaya çevrildi. Aynı kitabı Almancadan da okumuştum. 2009 yılında bu kitabın tiyatroya uyarlanması konusu konuşulduğunda babam çok heyecan duyacağını söylemişti.”

Tiyatro Kumpanyası kurucusu, aynı zamanda oyunda da rol alan Kemal Kocatürk ise oyunu “Ticaretin 7 bin yıllık serüvenine kahkahalarla eşlik edeceğimiz ibretlik bir masal” olarak tanımladı.

(Oyun; 11 Ocak’ta Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda, 13 Ocak’ta Kozyatağı - Kozzy G.Öcan/G.Ülkü Sahnesi’nde, 17 Ocak’ta Ortaköy - Afife Jale Sahnesi’nde, 21 Ocak’ta Ataköy - Yunus Emre K.M.Turhan Tuzcu Sahnesi’nde saat 20.30’da izlenebilecek)