Ticaret Filomuzda Ro-Ro Gemileri

cumhuriyet.com.tr

Yıl 1977. Deniz ticaretinde yeni bir terim yer alıyor. Ro-Ro gemileri. Biraz açıklayalım: Roll on-Roll off. Yani özellikle ağır yükler bindirilmiş kamyon, çekici, paletli, tank benzeri vasıtaları yüklenmiş ya da boş olarak içine alıp (Roll on) gidecekleri limanda keza aynı şekilde karaya çıkaran (Roll off) gemiler bunlar. Deniz ticareti dünyasında yeni bir uygulama ve çok başarılı. Ülkemiz o yıllarda değişik tip ve aktivitede devlete ait 79 adet gemiye sahip.

Bu yazının sahibi, DB Deniz Nakliyatı TAŞ’nin ticaret müdür yardımcısı. Ro-Ro gemilerinin teslim alınmasında, Türkiye/İtalya trafiğinde kullanılmaya başlama çalışmalarının içinde yer almış denizci kökenli bir genç adam. Heyecanlı, istekli, çalışmak için can atıyor.

Her ne ise; ilk olarak “Kaptan Necdet Or” ve “Kaptan Sait Özege” ismi verilen iki Ro-Ro alınıp Haydarpaşa veya İskenderun’dan Trieste’ye olan tekerlekli (yüklü veya boş) kara araçlarının taşınması için bir düzenli hat bu iki gemi ile başlatılıyor. İşin güzel tarafı, daha başlangıçta bu iki gemi dolu gidip dolu geliyorlar. Böylece bu tip gemilerden birkaç tanesinin daha ticaret filomuza katılması fikri bütün canlılığı ile planlamalara yerleşiyor ve kısa zamanda gemiler ikiden dörde, beşe, altıya çıkıyor. Öyle ki Türkiye’den Haydarpaşa çıkışına ilave bir de İskenderun ve Mersin’den çıkışlı gemiler Trieste’ye muntazam hat şeklinde çalışmaya başlıyorlar.

Bugün bu başlayış, değişik armatör firmaları ve çalıştıranlarına ait 30 adet gemiye ulaşmış durumda. Bu gelişimin sevinilecek yanı, gemilerin Türkiye’de yükleyip Trieste’de boşaltılması gibi bir modele ulaşmış olması. Bu arada bu gelişimin cesaretli liderliğini yapan “UN Ro-Ro” işletmesini belirtmekten gerçek bir zevk ve gurur duyuyoruz. Hatta bu işletmeyi besleyen Trieste bir yana, güney limanlarımızdan İskenderiye’ye muntazam Ro-Ro seferleri yapmak niyeti ve tek bir gemi ile bu çetin işe girişen armatörler de var. Deniz ticaretindeki temel unsurlardan olan “taşınacak mal/taşıyacak gemi” dengesini temin etmek için yurtdışından Ro-Ro tipi gemi kiralamalarına da şahit oluyoruz. Bunlardan biri İskenderun/İskenderiye trafiğine konulmuş durumda. Ancak, Ro-Ro işletmeciliği oldukça pahalı bir operasyon. Şu anda bu işten para kazanan şirket olarak “UN Ro-Ro”yu biliyoruz. Bu arada dünyanın bizden başka bütün diğer ülkelerinde şu yıllarda anlattıklarımızın çok yıllar önce başlamış olduğuna ve çoktan yerleşik bir model olarak süregeldiğine şahit olduğumuzu söylemekte de yarar görüyoruz.

Halen ve kuruluşundan bu yana Ro-Ro trafiğindeki yerini hakkını vererek koruyan “UN Ro-Ro” İskenderun-Mersin/Trieste, Ambarlı/Trieste, İskenderun/FOS (Akdeniz’de bir Fransız limanı) hatlarındaki başarılı servislerine ilave olarak Köstence’ye de bir hat tesisi ile faaliyetini Doğu Avrupa’dan Kuzey Avrupa kentlerine ulaştırmak üzere çalışmalar yapmaktadır. Karadeniz içinde özel şirketlere ait Ro-Ro gemileri işletilmekte Rusya/Türkiye trafiği bu şekilde gelişme yolundadır.

Türkiye üzerinden Trieste’ye oradan Avrupa’nın her noktasına ulaşan tekerlekli araçların yükün çoğu kez Uzakdoğu Asya orijinlerinde bu araçlara konulan çeşitli mallar olduğunu belirtmek, Ro-Ro trafiğinin bağlantı ve mesafeler açısından vurgulanmaya değer olduğunu ortaya koymaktadır.

Oktay Sönmez/Denizci Yazar