The Strokes’tan yedi yıl sonra ilk albüm: “The New Abnormal”

Amerikalı rock grubu The Strokes’un yeni albümü 10 Nisan’da yayımlandı. “The New Abnormal” grubun 6. stüdyo albümü.

Emrah Kolukısa

İlk albümleri “Is This It” (2001) ile 21. yüzyılın ilk büyük çıkışını yapan The Strokes uzunca bir süredir beklentileri tatmin edecek bir albümle çıkmamıştı sevenlerinin karşısına. “The New Abnormal” grubun 7 yıllık bir aradan sonra ilk albümü, doğru, ama The Strokes aslında 2006’dan beri dişe dokunur bir şeyler çıkaramadı desek çok yanışmış olmayız herhalde. Gerçekten de 2006’da yayımlanan ve ortalamanın üzewrinde bir albüm olarak nitelenen (bir tek NME albümü yılın en iyileri listesinde 8. sıraya koymuştu 2006’da) “First Impressions of Earth” grubun tarihinde bir kırılma noktasına denk geldi; Julian Casablancas’ın farklı arayışları girmesiyle billurlaşan bir kırılma noktası… Casablancas hem başka sanatçılarla ortak kayıtlara başladı, hem solo çalışmalara yöneldi (ilk solo albümünü 2009’da çıkaracaktı) hem de 2013’te The Voidz adle yeni grubunu kurdu. Yakın zaman önce The Strokes’un bir konserinde sarf ettiği “2010’ları aradan çıkardık biz” minvalindeki sözleri boşuna değildi anlayacağınız. “Ama şimdi dondurucudan çıktık” sözleriyle de geri dönüşlerinin müjdesini veriyordu.


ALBÜMÜN YAPIMCISI RICK RUBIN

Müjdenin adı “The New Abnormal” ve 9 yeni The Strokes parçasından oluşuyor. Efsane yapımcı Rick Rubin ile ilk ortaklığı grubun ve Rubin, The Strokes’un uzun zamandır özlenen gücünü yeniden ortaya çıkarmanın yollarını bulmuş gibi. Özellikle çift gitarın karşılıklı döktürdüğü anlar çok etkileyici. Albümün ilk single’ı olan “At the Door” şubat ayında çıkmıştı ve synth ağorlıklı sound’u albümün de benzer bir yönelime gireceği ipucunu veriyordu ama şimdi “The New Abnormal”ı baştan sona dinleyince bunun pek de doğru olmadığını anlıyoruz. Casablancas’ın yumuşacık falsetto tonlarıyla seslendirdiği “The Adults Are Talking” ile açılan albümde 80’li yıllara yollanan selamlar da var (Billy Idol’ın “Dancing With Myself”inin yanklılarını “Bad Decisions”da duymamak mümkün mü?), Casablancas’ın her daim hayranlığını belirttiği Lou Reed ve tabii ki The Velvet Underground’a yollanan selamlar da… Albüm kapağındaki rengarenk çizimse çoktan bu diyarlardan göçüp gitmiş Jean-Michel Basqiat’ya ait. 

Geçmişe dair kırgınlıkların, hatta küskünlüklerin yer yer fazlaca sahne aldığı “The New Abnormal” belki bir “Is This It” değil (belki de iyi ki değil, dönüp dolaşıp aynı yerde kendini bulmaları ne kadar anlamlı olurdu, bilinmez) ama grubu özleyenler için kesinlikle pişmanlık yaratmayacak bir albüm. 

Son bir not: Koronavirüs karantinası yüzünden herkesin evlerine kapandığı günlerde The Strokes üyeleri de evlerinden bir yayın yaptılar ve neredeyse bir saatlik bir süre boyunca sırasıyla her parçayı dinleyip (ya da dinletip) hem albümle hem de karantinayla ilgili konuştular. İngilizcesine güvenenler kaçırmasınlar.