TGC Başbakana yanıt verdi
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) , Başbakan Erdoğan'ın AKP Grup Toplantısı'nda tutuklu gazetecilerle ilgili konuşmasına ilişkin yaptığı açıklamada, tutuklu gazeteci sayısını basın kartlı gazeteci sayısına indirmenin Türkiye gerçekleriyle uyuşmadığını bildirdi.
cumhuriyet.com.trTürkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP Grup Toplantısı'nda tutuklu gazetecilerle ilgili konuşmasına Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu bir açıklamayla yanıt verdi.
Açıklama şöyle:
“Tutuklu gazetecilerin durumu ve sayılarına ilişkin tartışmalar Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son açıklamasıyla yeniden gündeme gelmiştir.
Şurası da Türkiye’nin başka bir gerçeğidir ki fiilen gazetecilik yaptıkları halde sadece Türk Ceza Yasası ile Terörle Mücadele Yasası kapsamında gazeteci sayılan fakat çalışma hukuku yönünden gazeteci olarak kabul edilmeyen meslektaşlarımız ne yazık ki büyük çoğunluktur.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) anket yoluyla belirlediği sayıların karşısında Çalışma Genel Müdürlüğü’nün işkolu tesbitleri ile Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğündeki dosya sayılarına göre basın kartı taşıyan gazetecilerin sayıları arasında büyük uçurum vardır.
Kaldı ki Sarı Basın Kartı taşıyanların sayısının sadece 6 olması, gazetecilik faaliyeti nedeniyle 100'den fazla “ fiilen gazetecilik yapan gazetecinin” tutuklu veya hükümlü olması gerçeğini değiştirmiyor. Maalesef, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı, 100’ü aşkın gazeteci, Terörle Mücadele Yasası ve Türk Ceza Yasası’ndaki demokrasi ile bağdaşmayan maddeler ve özel yetkili mahkemelerin tutumu nedeniyle cezaevlerinde bulunmaktadır.
Bunun en büyük nedeni de Basın-İş Yasası olarak andığımız 5953 sayılı yasanın yaptırımı olmadığı için nerdeyse uygulamadan kaldırılmış olmasıdır. Basın İş Yasası'nın etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak için yetkilileri göreve çağırıyoruz.
Bu durum, Sayın Başbakan’a isteği üzerine gönderilen “Gazetecilerin Yıpranma Hakkı” konusundaki yazımızda da özenle vurgulanmıştır.” Devlet tarafından veriliyor” gerekçesiyle kart taşımayan meslektaşlarımızın varlığı da söz konusudur.
Bu nedenle tutuklu gazeteci sayısını basın kartlı gazeteci sayısına indirgemek Türkiye’nin gerçekleri ile bağdaşmamaktadır.
Avrupa Birliği üyesi olması ve bunun yanı sıra dünyaya açılması için çaba harcanan ülkemizde gazetecilerin uluslararası basın örgütlerinde yer almaları meslek adına övünülecek bir durumu yansıtmaktadır.
Uluslararası Gazetecilik Örgütleri’nin temsilcilerinin Türkiye’ye bilgi almak için geldiklerinde söylenenlerin, dışarıya giden gazeteci yöneticiler tarafından dile getirilmesinin “gammazlama” anlamına gelecek biçimde yorumlanmasını anlamakta zorlandığımızı da belirtmek isteriz.
Anadolu Ajansı ile işyerinin yetkili sendikası Türkiye Gazeteciler Sendikası arasındaki anlaşmazlıkların iş barışı çerçevesinde çözümlenmesinin beklentisi içinde olduğumuzu da ayrıca vurgularız."