TFF Başkanı'nından hakemlere 'kıt' not!
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, hakemlerin geçtiğimiz 11 haftadaki performansına 10 üzerinden 7 puan verdiğini belirterek, yabancı sayısı konusunda da bazı kriterler getirileceğini ifade etti.
İHATürkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, hakemlerin geçtiğimiz 11 haftadaki performansına 10 üzerinden 7 puan verdiğini belirterek, yabancı sayısı konusunda da bazı kriterler getirileceğini ifade etti.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, Brand&Sport Summit 2019’a konuşmacı olarak katılım gösterdi. İlk olarak yabancı oyuncu konusuna değinen Özdemir, “Yabancı sayısı kadar yabancı transferlerinde koyulacak olan kriter de önemli. Bazı kulüp başkanları, sayı kadar transfer edilecek olan oyunculara da bazı sınırlandırılmalar getirilsin isteğinde bulundu. Buna mutlaka önem verilmeli. Bakıldığında birçok takımımızda, çok sayıda yabancı futbolcu Süper Lig ve 1. Lig’de görev yapıyor. Bunlara da tam olarak sınırlama demeyelim ama bazı özellikler belirlenmeli. TFF, Kulüpler Birliği ve Şenol Güneş’in de görüşü alınarak bir noktaya varılabileceğini umuyorum” dedi.
“FUTBOLCULARIN HAKEMLİĞE GEÇMESİ İÇİN KOLAYLIK SAĞLAYACAĞIZ”
Federasyonun en zor işinin MHK, yani hakemler olduğunu söyleyen TFF Başkanı Özdemir, “Bizim çok sayıda kurullarımız ve kurullarda çalışan çok sayıda nitelikli insan var. Kurullar inanılmaz derecede yoğun çalışıyor ve herkes görevini yapmaktadır. MHK de bu kurullardan birisi. Ama kamuoyunda en çok tartışılan kurul MHK. Çok iyi bir MHK atadık. Başına da Zekeriya Alp’i geçirdik. Geldiklerinde 21-22 civarında hakem olduğunu ve bunun yeterli olmadığını ifade ettiler. Alt liglerden de hakemler alarak bu sayıyı 43’e çıkardılar. Sezon başında da yola çıktık. Teknik direktörlerin yolu, hakem olmaktan daha kısa. Bugün bir hakemin, Süper Lig’de görev alması için 8 yıllık eğitim ve kademelerden geçmesi gerekiyor. MHK bazı önemli kararlarla bu süreyi kısaltmaya çalışıyor. Bugün futbolu bırakan bir kişi, 1,5-2 senede diplomalarını alıp yola devam edebiliyor. Ama futbolun içinden gelen bir futbolcu, hakem olmak isteseydi 8 yılda hakem olabiliyordu. Ama biz bu yolu kısalttık. Biz istiyoruz ki hakemleri gençleştirelim ve yeni isimler gelsin. Ayrıca futbolu bırakanlar da gelip hakem olabilsin. Bu çalışmalar devam ediyor ama 1 günde, 3 ayda belki 1 senede netice alamayabiliriz. Ama MHK’nin gittiği yol, takip ettiği prensipler ve sistemler, eninde sonunda iyi derecede gelişme sağlayacaktır. İyi yolda olduğumuzu söyleyebilirim. Geçmiş dönemdeki Kulüpler Birliği Başkanı, ‘Ben artık eski hakemleri istemiyorum, yaptığı hataları kabul edemiyorum. Genç hakemlerin hatalarını kabul ederim’ dedi. Biz de bu yolda gençleştirme yolunda önemli kararlar aldık” diye konuştu.
“HAKEMLERE NOTUM, 10 ÜZERİNDEN 7”
Geride kalan 11 haftada hakemlere not vermesi halinde nasıl bir not vereceği sorulan Nihat Özdemir, “Ben notu kıt bir insanım. Hocalık da yaptım. Bugüne kadar hakemlerin notuna baktığımızda 10 üzerinden 7’yi geçmez notları. 6.8 aldığı zaman iyi bir not almış olmuyor. İyiye yakın bir not vermiş oldum ama ilerleyen zamanda daha da iyi olacaktır. Alınacak çok mesafemiz var. Biz hakem sistemimizi, VAR sistemimizi çok beğenmesek de, 10 gün evvel UEFA, kademe atlatılacak bütün hakemleri Riva’ya getirip 10 güne yakın kamp ve eğitim yaptı. Buradaki eğitim sonunda kademe atlayacak hakemler belli oldu. Biz kendimizi beğenmiyoruz ama UEFA bizim sistemimizi ve VAR sistemimizi beğeniyor. Bizim her maçımızı bizler kadar UEFA Hakem Komitesi de izlemekte. Rosetti eskiden bizim danışmanımızdı, şu anda UEFA Hakem Kurulu başkanı. Hakem arkadaşlarımız önemli insanlar tarafından önemli eğitimler alıyor. Ben inanıyorum ki, Zekeriya Alp ve ekibi bu işte başarıya ulaşacaklardır” diye konuştu.
“KAMUOYUNUN VİCDANI RAHATLAMALI”
Geçtiğimiz sezon VAR kullanımında çok fazla eleştiri geldiğini de söyleyen Özdemir, “Geçen seneye baktığımızda, en fazla tenkit şundan geliyordu; ‘Neden bu kadar fazla VAR’a gidiliyor?’ 110, 115 dakika oynanan maçlar oldu. İngiltere’de Almanya’da bunun az olduğunu ifade ettiler. Yeni MHK, UEFA’nın VAR’a gittiği sistemleri bire bir uygulamaya başladı. Çok tenkit aldığımız için, MHK geçenlerde bir açıklama yaptı. VAR’a nasıl gidilir, hangi pozisyonlarda gidilir, hangi pozisyonlarda gidilmez açıklaması yaptı. VAR çok önemli bir sistem. Hakemin hata yapmasını çok aza indiren bir sistem. Doğru kararın yanında kamuoyunun vicdanını rahatlatacak önemli kararlar alabilirler. Geçenlerde bir maç oldu, hakem oyunu devam ettirdi. Ancak kamuoyu, ‘Hakem durdursaydı, VAR’dan baksaydı ve kararını yine uygulasaydı ben rahat ederdim’ diyor. Bu konuda arkadaşlarımız çalışıyorlar. Geçtiğimiz hafta 9 maçın 7’sini iyi şekilde yönettiler. İnşallah milli maçtan sonra MHK’deki arkadaşlarımız daha dikkatli çalışarak, gerekeni yapacaktır. Onlar adalet dağıtıyorlar, her taraftarını vicdanını rahatlatan hakem kararlarıdır. PFDK bir karar verir ve bunu düzeltme şansınız var, çünkü bunun üzerinde Tahkim Kurulu var. Tahkim’de savunma yapabiliyorsunuz. Ama MHK’nin kararı o anda veriliyor. Belki de takımın şampiyonluğa giderken ya da kümede kalmasına tesir edebilecek kararlar verilebiliyor. O yüzden hakem arkadaşlarımız gri pozisyonlarda mutlaka hem kendilerinin hem de kamuoyunun vicdanı için VAR’ı tereddütsüz kullanmalı” açıklamasını yaptı.
“VAR KAYITLARI DIŞARIYA ÇIKMAZ”
Geçtiğimiz sezon Galatasaray 2. Başkanı Abdurrahim Albayrak’ın VAR kayıtlarının elinde oluğunu açıklamasıyla ilgili de konuşan Nihat Özdemir, “Geçtiğimiz sezon bir kulüp yönetici ‘Bende VAR kayıtları var’ iddiasında bulundu. Ama diğer bir kulübün başkan ve yöneticisi kendisini mahkemeye verdi. Spor savcısının kararıyla da kendisi suçlu bulundu ve dediği doğru çıkmadı. Biz de zan altında kaldık. Bugün 1-2 maçta söylenti oldu. Doğru olup olmadığı araştırılsın dedim ve hiç alakası olmadığı ortaya çıktı. Bizim VAR kayıtlarımız hiçbir şekilde şu aşamada dışarıya çıkmıyor. Gerçek ve konuşulanla, kamuoyunda söylenenler birbirini tutmadı. Şu anda içimiz rahat. Buradaki disipline çok dikkat ediyoruz, takip ediyoruz” dedi.
“TÜRKİYE’YE GELEN EN İYİ YÖNETİM KURULUNU ALİ ŞEN OLUŞTURMUŞTU”
Yöneticiliğe ilk adımını Ankaragücü’nde attığını söyleyen Nihat Özdemir, “Zamanında Ankaragücü sahipsiz kalmıştı. Dönemin Başbakanı Turgut Özal, ‘Ankara’da bu kadar iş adamısınız ve bu takıma sahip çıkın’ dedi. Biz de o zaman gittik. 9 kişi yönetim kurulu üyesi oldu, 6 kişilik de bir ekip oldu. İyi de bir takım kurmuştuk. Samet’in ilk antrenörlük dönemi de o zamandır. Başarılı olduk. Hatta o kadar iyiydik ki, Galatasaray’la Türkiye Kupası finalinde oynadık. Kupayı da alabilirdik ama 67. dakikada savunmamız bir hata yaptı ve Tanju da golü attı. Bizden sonra da iyi bir dönem geçirdi Ankaragücü. Bizden önceki dönemde Fatih Terim’di hoca, biz de Samet Aybaba’yla göreve başladık. Ankaragücü’nden ayrıldıktan sonra Ali Şen, Bodrum’dan seslenmişti ‘Fenerbahçe’ye el koymaya geliyorum’ diye. O zaman bizi de yönetim kuruluna aldılar. O dönemdeki Ali Şen’in kurduğu Fenerbahçe Yönetimi, bence Fenerbahçe tarihinin en güçlü yönetim kuruluydu. Vefa Küçük ve Şadan Kalkavan başkan vekiliydi. Selim Soydan, futbol şubesinden sorumluydu ve genç çocukları Almanya’dan getiriyordu. Mehmet Ali Aydınlar muhasebe elemanıydı, Orhan Keçeli genel sekreterdi. Yönetim Kurulu’na baktığınızda hepsi birbirinden güçlü isimlerdi. O dönem Parreira’yı getirmiştik. Brezilya, Dünya Şampiyonu olduktan sonra Parreira’yı getirmiştik. O sene Fenerbahçe, Trabzonspor’u Trabzon’da 2-1 yenerek şampiyon olmuştu. Sonrasında Aziz Yıldırım beni davet etti ve tekrar göreve geldim. Sonra 2012’de bıraktım ve federasyon dönemi başladı” diyerek yöneticilik geçmişini aktardı.
“OLİMPİYAT STADI, MİLLİ TAKIM’IN STADI OLACAK”
Fenerbahçe’de yönetici olduğu dönemde stadı yeniden yaptıklarını da söyleyen Özdemir, “Paramız, pulumuz yoktu stadı yaptırdığımızda. Taraftara güvenmiştik. Ne devletten yardım aldık, ne bir yerden para aldık. Maçlar kesintiye uğramadan stadı yaptırmıştık, Yönetim kurulunun zaten yarısı müteahhitti. Maçlar oynanırken biz stadı yapmıştık. Mesela Beşiktaş, stadını yaparken uzun süre stadında oynayamadı. Galatasaray da Ali Sami Yen’den, şimdiki stadına taşındı. Fenerbahçe ise maçlar oynanırken stadın tamamını yeniden yaptı. Kısa zamanda yaptık ve taraftardan çok destek aldık. Locaları sattık para aldık. 1907 tribünün koltuklarını 5 yıllığına sattık para topladık. Bunun yanında basketbol salonu çok önemli. Bugün nereden bakarsanız bakın 200 milyon TL. Kasamızdan bir tek Lira çıkmadan o salon yapıldı. Arsayı ihaleden aldık. Arsa Fenerbahçe’nin malıdır. Ankara Gölbaşı’nda tesisler yaptık. Topuk Yaylası’nı yaptık. İlgili bakanlardan birisi gidip 1 gece kalmış. Düzce’de programı varmış ve Fenerbahçe Tesisleri’nde kalmış. Beni aradı bakan bey, bu tesisi nasıl yaptınız diye sordu. Ormanın mimarisine uygun bir mimariyle burayı yaptık. Bugün birçok takım burayı kullanıyor. Aynısını Yıldırım Demirören’le başladık, Riva tesislerini yapıyoruz. İlk kısım bitmişti, ikinci kısım başlıyor. UEFA ve FIFA geldiğinde hayranlıkla bakıyorlar tesislere. Şimdi de Olimpiyat Stadı’na el attık. 30 Mayıs’taki Şampiyonlar Ligi’ne hazırlıyoruz. Kapasitesini artırıyoruz, aydınlatma sistemini değiştiriyoruz. Sahadaki atletizm pistini kaldırıp zemini aşağıya indirerek yapacağız bunu. İngiliz Milli Takımı’nın Wembley’i varsa, Türkiye Milli Takımı’nın da artık milli stadı Olimpiyat Stadı olacak” diyerek sözlerini tamamladı.