"Tezkereyi IŞİD ile sınırlandıralım, akrabalarımızın ölmesine izin vermeyelim"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kobani protestolarıyla başlayan olaylarla ilgili açıklama yaptı. AKP'nin IŞİD'i desteklediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Tezkere bir an önce Meclis'ten geri çekilmeli" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Dün akşam kurmayları ve MYK üyeleri ile son günlerde yaşanan olayları ve gelişmeleri değerlendiren Kılıçdaroğlu, bugün de bazı MYK üyeleri ve kurmayları ile yaptığı durum değerlendirmelerini paylaştı. Meclis'ten çıkan Irak ve Suriye tezkerelerine eleştiride bulunan Kılıçdaroğlu, "Gelin askerimizin kara harekatını Kobani'nin kurtarılması ve IŞİD'in buradan püskürtülmesi hedefi ile kısıtlayalım. Böyle bir tezkereyi Meclis'ten hemen yeniden çıkaralım. Böylece halkımızın akrabalarını IŞİD gibi bir terör örgütünün öldürmesine izin vermeyelim.  Tezkereden ülkemize yabancı asker konuşlandırma maddesini kesinlikle çıkaralım. Onun yerine hava harekatları için iş birliği sağlayabileceğimiz ifadesini koyalım" dedi.

"BU TALİHSİZ OLAYLAR HÜKÜMETİN KONTROLÜ KAYBETTİĞİNİN AÇIK GÖSTERGESİDİR"

CHP'nin son yaşanan olaylarla ilgili görüşlerini aktaracağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ülkemiz maalesef AKP hükümetlerinin politikaları sonucunda çok tehlikeli bir dönemece girmiş bulunmaktadır. Her siyasi düşünce ve inançtan vatandaşlarımız büyük bir infial içindedir. Hükümet ise bütün bu sorunları başımıza açan kendisi değilmiş gibi şimdi de misliyle vereceği cezalarla halka sindirmeye çalışmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları 30 yıldır ilk defa bu boyutta şiddet içeren protestolarla sokaklarda karşı karşıya gelmişlerdir. İktidarın IŞİD'e verdiği destek, bu terör örgütünün kendi vatandaşlarımızın akrabalarını Kobani'de acımasızca katletmesi bizi tarihimizde ilk kez sokaklarda bu kadar kardeş kanı dökülmesine sebep olan bir noktaya taşımıştır. Şu anda 6 ilde ve çok sayıda ilçede sıkı yönetimi andıran sokağa çıkma yasakları uygulanmaktadır. 23 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 145 vatandaşımız ise yaralı durumda. Yüzlerce gözaltı var. Bu son talihsiz olaylar hükümetin iddia ettiği gibi kaos lobisinin işi değil, iktidarın basiretsizliğinin ve artık kontrolü kaybettiğinin açık göstergesidir" diye konuştu.

"CHP İKTİDARSA OLSA IŞİD'E DESTEK VERMEZDİ"

CHP'nin bu dönemde iktidarda olsa nasıl bir politika izleyeceğini 4 maddede anlatan Kılıçdaroğlu, "Konuşunca hemen arkadan CHP olsaydı ne yapardı, diye cümleler kurulur. Ben size CHP olsaydı ne olurdu, onu anlatacağım. Eğer CHP iktidarda olsaydı mezhepçi bir politika asla uygulanmazdı. Eğer CHP iktidarda olsaydı ülkemizin dış politikasını dehşet salan dinci terör örgütlerine asla teslim etmezdi. Eğer CHP iktidar olsaydı yanı başımızda Irak ve Suriye'de devlet kursun diye IŞİD'e destek vermezdi. Eğer CHP iktidar olsaydı ülkemizin yüksek çıkarlarını kendi kurumlarımızla ve kendi askerlerimizle korurduk. Böylece toplumsal barışın tehlikeye atılması da söz konusu olmazdı. Hükümetin bundan sonra yabancı güçlerin iradesine bağlı olarak önüne konulacak reçeteyi uygulamaktan başka çaresinin kalmayacağının görülmesi gerekiyor. AKP cumhuriyet tarihimizde ilk defa sanki ülkemizin yeterli askeri gücü yokmuş gibi veya kendisinin başa çıkamayacağı ölçüde büyük bir işgale hazırlanıyormuş gibi çıkardığı teskere ile topraklarımızda asker konuşlandırmaya yabancı asker konuşlandırma kararı vermiş bulunmaktadır. Bunu asla doğru bulmadık ve bulmuyoruz" dedi.

"ASKERİMİZİ DERHAL GERİ ÇEKECEĞİMİZİ TAAHHÜT EDELİM"

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "CHP, teskereye hükümetin IŞİD'le mücadele yerine hedef kaydırması ve ülkeyi büyük bir savaş sürüklemesi niyeti taşıması nedeniyle karşı çıkmıştır. Bugün ise hükümeti tekrar aklı selime davet etmek istiyoruz. Şu çağrıda bulunuyoruz. Gelin askerimizin kara harekatını Kobani'nin kurtarılması ve IŞİD'in buradan püskürtülmesi hedefi ile kısıtlayalım. Böyle bir teskereyi meclisten hemen yeniden çıkaralım. Böylece halkımızın akrabalarını IŞİD gibi bir terör örgütünün öldürmesine izin vermeyelim. Onların evlerine salimen dönmelerini bizzat biz gerçekleştirelim. Bu hedefin gerçekleşmesi ile birlikte askerimizi derhal geri çekeceğimizi taahhüt edelim. Teskereden ülkemize yabancı asker konuşlandırma maddesini kesinlikle çıkaralım. Onun yerine hava harekatları için iş birliği sağlayabileceğimiz ifadesini koyalım. Böylece herkes ne anlama geldiğini çıkartamadığı torba teskere yerine hedefi ve kapsamı belli olan bir teskereyi desteklesin. Bu çerçevede biz de CHP olarak ülkemizin bekası için her türlü desteği verelim"

"KÜRT VATANDAŞLARIMIZI AKP'NİN İKİ DUDAĞI ARASINA TESLİM ETMEK YERİNE..."

Hükümetten tahrip edilen Atatürk büstlerini yenilemesini beklediklerini ve sokak olaylarından mağdur olan kişilerin zararlarının karşılanmasını beklediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Çözüm süreci denilen AKP'nin kendi yayılmacı hülyasını gerçekleştirinceye kadar Kürt vatandaşlarımızı oyalama ve hepimizi kandırma egzersizi artık boş çıkmıştır. Kürt vatandaşlarımıza bundan böyle AKP'nin iki dudağı arasına teslim etmek yerine mecliste toplumsal uzlaşıyı sabırla kurmak amacıyla siyaseti ve gerçek demokrasiyi desteklemeye davet ediyoruz. Vatandaşlarımızın sokaktan çekilerek itidalli davranmaya çağırırken hükümete hatırlatmak isteriz ki son günlerdeki toplumsal olaylarda çok sayıda kamu binası sivil vatandaşların iş yerleri araçları zarar gördü yağmalandı. Mağdurların zararlarının karşılanması yönünde bir yasanın acilen çıkartılmasına öncülük edeceğiz. Hükümetten tahrip edilen Atatürk büstleri ve heykellerini de yenilemesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

 "MAĞDURLARIN ZARARLARININ KARŞILANMASI YÖNÜNDE BİR YASANIN ACİLEN ÇIKARTILMASINA ÖNCÜLÜK EDECEĞİZ"

Kılıçdaroğlu, ayrıca itidal çağrısı yaparak vatandaşları sokaktan geri çekilmeye davet ederken "Hükümete hatırlatmak isteriz ki son günlerdeki toplumsal olaylarda çok sayıda kamu binası sivil vatandaşların iş yerleri araçları zarar gördü, yağmalandı. Mağdurların zararlarının karşılanması yönünde bir yasanın acilen çıkartılmasına öncülük edeceğiz. Hükümetten tahrip edilen Atatürk büstleri ve heykellerini de yenilemesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

"12 EYLÜL DARBE YASALARINDAN BU ÜLKENİN ARINMASI LAZIM"

 Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, çözüm süreci konusunda çalışmalarının olup olmadığı sorusu için "Bu konuda daha önce açıkladığımız Demokrasi ve Özgürlük Bildirgesinde bütün ayrıntılar vardı. Bunların hayata geçmesi ile ilgili olarak verdiğimiz çok sayıda kanun teklifi var. Meclisin gündeminde bekliyor maalesef AKP bunları uygulamaya koymuyor. Ülkede demokrasi ve barışın tesisi için öncelikle darbe yasalarının değişmesi lazım. 12 Eylül darbe yasalarından bu ülkenin arınması lazım. Yüzde 10 seçim barajının kalkması lazım. Demokrasiyi yeniden inşa etmek zorundayız" şeklinde yanıt verdi.

"DAVUTOĞLU'NDAN HÜKÜMETİN GÖRÜŞLERİNİ AÇIK VE NET AÇIKLAMASINI BEKLİYORUM"

CHP'nin önerilerini doğrudan iletmek için başbakanla bir görüşme talebinin olup olmayacağı sorulan Kılıçdaroğlu, "Davutoğlu, bütün bu konularla ilgili CHP görüşünü netleştirmelidir dedi. Çok açık ve net görüşlerimizi açıkladık. Türkiye kamuoyuna açıkladık. Ben aynı şeyi Davutoğlu'ndan bekliyorum. Benim yaptığım açıklamanın benzerini herkesin anlayabileceği açık ve net hükümetin görüşünü bekliyorum. Biz yeni tezkerede nelerin olması gerektiğini söyledik" dedi.

"ŞİDDET MİSLİYLE KARŞILIK GÖRECEKTİR, İFADESİNİ DEVLET ADAMI KULLANAMAZ"

 Selahattin Demirtaş ve Başbakan Davutoğlu'nun eylemlerdeki şiddete yönelik açıklamaları sorulan Kılıçdaroğlu, "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri bizim saygı duyduğumuz, demokrasilerde olması gereken gösterilerdir. Ama bunların kesinlikle şiddet içermemesi lazım. Biz CHP olarak demokrasiye inanırız, düşünce özgürlüğüne özgürlüğüne inanırız. Ama yağmaya şiddete adam öldürmeye adam dövmeye buna asla ve asla sıcak bakmayız ve doğru da bulmayız. Devleti yönetenlerin devleti akılla yöneteceğini de bilmeleri gerekir. Şiddet misliyle karşılık görecektir ifadesini devlet adamı kullanamaz. Onu kullanan adamı eğer vandal olarak tanımlarsak bence iyi bir tanımlama yapmış oluruz" değerlendirmesinde bulundu.

"AKP HÜKÜMETİNİN IŞİD'E ÇOK AÇIK VE NET DESTEK VERDİĞİNİ BİLİYORUZ"

 PYD'nin, HDP'nin silah yardımı talebi ya da alınan silahların Türkiye üzerinden ulaştırılma talebi hakkındaki görüşleri sorulan Kılıçdaroğlu, "Oradaki yurttaşların akrabaları Türkiye'de. AKP hükümetinin IŞİD'e çok açık ve net destek verdiğini biliyoruz. Kendi akrabalarımızı öldürecek örgüte destek veriyoruz. Silah, para, moral desteği veriyoruz. Benim ülkemin insanına ve onların akrabalarına bir terör örgütü müdahale etmemelidir. Türkiye yeri ve zamanı gelince de gücünü göstermelidir. Biz IŞİD'den o insanları korumak ve tekrar bulunduğumuz yere ger gelmek istiyoruz. Bunun da çok net tezkerede belirtilmesini istiyoruz. Kendi komşularımızda, akrabalarımızın olduğu coğrafyada bir katliamın yaşanmasına izin vermek istemiyoruz. Eğer orada bir katliam olur, AKP hükümeti bunu seyrederse bunun bedelini öder. Yazık günahtır o insanlara. Türkiye teröre teslim olan bir konumuna asla düşmemelidir. Hukukun üstünlüğü neyse onun gereğini yapmalıdır. Terör, katliam bir insanlık suçu mu? İnsanlık suçu. Bütün dünyada mı? Bütün dünyada. Müdahale mi? Yeri geldiğinde müdahale de edilecek" ifadelerini kullandı.

"DAVUTOĞLU, TANRIKULU'NUN TWEETİNİ ANLAYABİLECEK KAPASİTEDE DEĞİLMİŞ"

Çözüm zirvesi sonrasında başbakanın açıklamalarında hedef aldığı isim Sezgin Tanrıkulu'ydu, siz bunu nasıl yorumluyorsunuz, diye sorulan CHP lideri, "Sayın Davutoğlu, Sayın Tanrıkulu'nun attığı tweeti anlayabilecek kapasitede değilmiş. Öyle anladım ben" diye cevapladı.

"HÜKÜMET CİDDİ TEHDİT OLDUĞU YÖNÜNDE GÖRÜŞ BEYAN EDERSE HAYIR DEMEYİZ"

Mevcut tezkerede PKK ifadesi de yer aldığı hatırlatılan Kılıçdaroğlu, CHP'nin önerdiği tezkerede de PKK'ya yönelik bir yaptırım yer alacak mı sorusu için "Hükümet eğer ciddi bir tehdit olduğu yönünde görüş beyan ederse, ve o konuda gerekçelerini getirirse hayır demeyiz" dedi.