"Tersane Kent" doğuyor
Osmanlı'nın ilk gemilerinin inşa edildiği hersek bölgesinde hayata geçirilen ''Tersane Kent'' projesi, 2010'da tamamlanacak. Altınova tersane girişimcileri A.Ş basın sözcüsü Kayatürk: ''Altınova'daki tersaneler Türkiye'nin toplam üretim kapasitesini tek başına ikiye katlayacak''.
cumhuriyet.com.trOsmanlı İmparatorluğu'nun ilk gemilerinin inşa edildiği Yalova'nın Altınova ilçesindeki Hersek bölgesinde hayata geçirilen ''Tersane kent'' projesi, 2010 yılında tamamlanacak.
Yalova Altınova Tersane Girişimcileri A.Ş Basın Sözcüsü Ayhan Kayatürk, Türkiye'nin ''Tersane bölgesi'' olarak bilinen Tuzla'nın, zamanla gelişen sektörün ihtiyaçlarına cevap veremez hale geldiğini belirterek, alternatif proje arayışı içindeki 40 girişimcinin, Altınova Hersek bölgesini yatırım için uygun bulduğunu söyledi.
Kayatürk, projenin ilk adımlarının, yatırımcıların 27 Nisan 2004'de Yalova Altınova Tersane Girişimcileri A.Ş çatısı altında bir araya gelmeleriyle atıldığını anımsatarak, Vali Yusuf Erbay'ın, projeye bizzat öncülük ettiğini anlattı. Hersek bölgesinin birçok açıdan tersanecilik sektörü açısından uygun ve avantajlı olduğunu ifade eden Kayatürk, şöyle devam etti: ''Tuzla'da yaşanan olumsuzlukların yaşanmaması için Hersek bölgesi seçildi. Hersek bölgesi eski bir bataklık alanı. Tuzla'ya olan yakınlığı da bilgi, teknoloji ve personel transferi açısından avantajdı. Bilimsel etüt ve hazırlık aşamasında ilgili 18 kurumdan görüş ve fikir alınarak proje, topyekün bir 'tersane kenti' projesine dönüştürüldü. 8 Ağustos 2005 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan ÇED onayı alınarak dolgu çalışmalarına başlandı. 23 Şubat 2006'da bütün izinlerimiz tamamlandı.''
"Tersane kent"
Kayatürk, projenin kıyıdan 300 metre içeriye girecek şekilde 4,5 kilometre uzunluğunda ve 1,3 milyon metre karelik alana yayıldığına işaret ederek, şu bilgileri verdi:
''Proje, büyüklüklerine göre A, B ve C tipi tersane alanlarının ortaklara dağıtılması, güneyine 4 şeritli bir yol yapılması, sektörün personel ihtiyacını karşılamak üzere gemi inşa meslek lisesi ve gemi makineleri meslek lisesi ile 30 yataklı bir hastane inşa edilmesi, çeşitli idari, lojistik ve resmi kurum binalarının kurulması, atık toplama ve arıtma alanlarının oluşturulması, tersaneye malzeme sağlayacak yan sanayi sitesinin kurulması, iş ve alışveriş merkezinin kurulmasını amaçlıyor. Aslında projeye bir 'tersane kenti' projesi diyebiliriz. Dünyada tersanenin yaşattığı şehirler, kasabalar var. Ancak, en başından her şeyin planlanarak topyekün bir tersane kenti projesine dünya üzerinde rastlamıyoruz.''
Projenin başlangıçta 167 milyon dolara mal olmasının beklendiğine işaret eden Kayatürk, ''Şu anda henüz yüzde 50'lik kısmı hayata geçmesine karşılık 240 milyon dolar civarında yatırım yapıldı. 60 ayda bitirilmesi planlanan projede 8 aylık bir kaybımız olmasına rağmen biz 2010 sonu itibarıyla projeyi tamamen bitirmek istiyoruz. 'En yeni teknolojileri getirelim, en iyi malzemeleri kullanalım' mantığında olduğumuz için projenin maliyeti 500 milyon doları bulabilir'' dedi.
Kayatürk, bölgenin deprem riskine de değinerek, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, 9 Eylül Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi gibi çok sayıda üniversite ve bilimsel araştırma merkezinden, başta deprem olmak üzere jeoloji, deniz bilimleri, ÇED gibi konularda rapor alındığını, bunlardan hiçbirinin olumsuz görüş bildirmediğini kaydetti.
"Kuru yük gemisi denize indirildi"
Hersek tersane bölgesinde 8 Mart 2006 tarihinde dolgu işlemlerinin başladığını anlatan Kayatürk, dolgu işlemlerinin tamamlandığını, altyapı çalışmalarının da büyük ölçüde bitirildiğini belirtti. Kayatürk, şöyle konuştu: ''Tersanede başlangıçta 40 olan hissedar sayımız 42'ye çıkmasına karşılık, yaşanan birleşmelerle şu anda toplam 39 tersanemiz var. Bunlardan 12 tanesi üretime başladı. Hatta Naci Selimoğlu Tersanesi'nde 'Havva Selimoğlu' adlı kuru yük gemisi tamamlanarak, suya indirildi. 2009 sonunda tüm tersanelerin üretim yapıyor olması hedeflendi.''
Tuzla deneyimi
Kayatürk, şirket ortaklarından 14'ünün Tuzla'da da tersane sahibi olduklarına işaret ederek, Tuzla'da yaşanan hataların tekrarlanmaması için çok daha titiz davranıldığını vurguladı. Kayatürk, şunları kaydetti: ''Tuzla'daki sıkıntıların belli başlı sebepleri var. Bunların başında, buradaki firmaların birçoğunun aile şirketi geleneğinden gelmesi ve iyi bir yönetim sağlayamaması geliyor. Zaten bizim ortaklarımızdan 14'ü bu işin artık Tuzla'da olamayacağını, Tuzla'nın yeterli gelmediğini kabul etmiş insanlar. Tuzla'daki sıkıntıları bilen, bu kez aynı hataları ve sıkıntıları yaşamak istemeyen insanlar. Altınova'nın Tuzla'dan bir diğer farkı da toplam tersane alanı aynı olmasına karşın bunun nispeten ortaklar arasında orantılı olarak dağıtılması. Tuzla'nın yüzölçümünün büyük bölümünü 4-5 tersane oluştururken, diğerleri çok küçük alanlarda üretim yapmak zorunda kalıyor. Altınova'da ise 120, 66 ve 33 metre kıyı uzunlukları olan üç tip tersane alanından bahsediyoruz.''
Türkiye'nin üretim kapasitesi 2 katına çıkacak
Türkiye'nin gemi inşa sektöründe ilk 6 ülke arasında olduğuna dikkati çeken Kayatürk, Altınova tersanelerinin, Türkiye'yi sektörde daha üst basamaklara çıkaracağını söyledi. Kayatürk, Çin, Japonya ve Kore'nin sektörde öncü olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Altınova'daki tersaneler Türkiye'nin toplam üretim kapasitesini tek başına ikiye katlayacak. Altınova'nın hizmete girmesi 3,5 milyar dolar civarında artı ciro demek. Burada üretilen gemilerin önemli bir kısmı ihraç olacak. Zaten gemi inşa sanayimiz Türk armatörlerin ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Altınova sayesinde bunu sağlayacağız. Böylece ülkemizden önemli bir döviz çıkışı da engellenmiş olacak. Biz ülke olarak özellikle kuru yük gemisi, tanker, konteynır gemisi yapımında markalaştık. Ancak özel maksatlı teknolojik gemiler yapmamız gerekiyor. Uzak Doğu ülkeleri, üretim sayısı olarak çok önde olmalarına karşılık Avrupa, teknoloji bakımından daha donanımlı gemiler yaptığı için karlılıkta önde. Bizim de buna ayak uydurmamız lazım. Şu anda seri üretim Renault yapıyoruz. Bunu yapmaktansa Mercedes, Rolls Royce yapmamız gerek.''
"80 bin kişiye iş imkanı"
Kayatürk, tersanelerin ayrıca bölgede büyük bir istihdam yaratacağına da değinerek, ''Bilirkişi raporu 80 bin kişiye iş imkanı doğacağını söylüyor'' dedi.
Tersanelerde şu anda 3 bin 500 civarında yeni istihdam sağlandığını, yan sanayi rakamlarıyla bu sayının 5 bini bulduğunu dile getiren Kayatürk, şunları kaydetti:
''Bunların 500 kadarı Tuzla'dan gelen kalifiye personel. Bir kısmı Yalova Valiliği tarafından açılan istihdam garantili kaynakçılık ve elektrikçilik kursunu bitiren personel. Kocaeli ve Gölcük tarafından yaklaşık bin 500 kişi çalışıyor. Şu anda üretim yapan bir tersanemizin bin 500 kişilik yemekhanesi var. İrili ufaklı tersaneleri göz önüne alırsak tam kapasite üretime geçtiğimizde 20 bin kişinin bu işte çalışacağını söylersek abartmış olmayız. Gemi inşa sektöründe bir kişi aynı zamanda konaklama, yemek, yan sanayi gibi alanlarda 6 kişilik de bir istihdam yaratır.''