Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik

''Taş atan çocuklar'' için düzenlemeler de öngören Terörle Mücadele Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı, 10 Aralık Perşembe günü, TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşülecek.

cumhuriyet.com.tr

TBMM Başkanlığı'na 10 Kasım'da sunulan tasarının gerekçesinde, temel ceza mevzuatında yapılan değişikliklerin, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girdiği, ancak yaklaşık 4 yıllık bir uygulama sonunda, bazı sorunlarla karşılaşıldığının gözlemlendiği belirtiliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce (AİHM) de bu sorunlar nedeniyle Türkiye aleyhine bazı ihlal kararları verildiği vurgulanıyor.

Uygulamada ortaya çıkan bazı eksikliklerin giderilmesini amaçlayan tasarıya göre, Terörle Mücadele Kanununda yer alan ve çocuklar aleyhinde sonuç doğuran bazı istisnai hükümler ile çocuklara verilecek cezalar ile yargılanacakları mahkemeler konusunda çocuk hukukunun temel ilkelerine aykırı bazı istisnalar kaldırılacak.

Tasarıya göre, Terörle Mücadele Kanunu'nun ''terör suçları'' tanımını yapan ve ilgili maddeleri sıralayan 3. maddesi ile 'terör amacı ile işlenen suçlar' başlıklı 4. maddesinde yazılı suçlar, çocuklar için uygulanmayacak. Yaş ayırımı yapılmaksızın, terör suçu işleyen tüm çocuklar, ''çocuklar için kurulan mahkemelerde'' yargılanacak.

Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarla ilgili olarak da çocuklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması, seçenek yaptırımlara çevirmeye ve ertelemeye ilişkin hükümler uygulanacak. Bu değişiklikle, çocuklar hakkında verilen hürriyeti bağlayıcı cezalar, para cezasına çevrilecek. Bunların meslek ve sanat edindirme kurslarına katılması veya kamuya yararlı bir işte çalıştırılması sağlanacak.

Tasarı, Terörle Mücadele Kanunu'nunda yer alan ''onbeş yaşını tamamlamamış'' ifadesi ile ''Bu suçlardan dolayı 15 yaşın üzerindeki çocuklar hakkında açılan davalar da bu mahkemelerde görülür'' hükmünün yürürlükten kaldırılmasını öngörüyor.


İnfaz hakimliği

Mevcut durumdaki, şikayet üzerine infaz hakiminin duruşma yapmaksızın dosya üzerinde yaptığı incelemeden sonra karar verilebilmesi ile hükümlüler hakkında verilen disiplin cezalarına karşı yapılan şikayet başvurularının aynı usulle incelenmesine ilişkin düzenleme de getiriliyor.

Buna göre, disiplin cezalarına karşı yapılan şikayet başvurusu üzerine infaz hakimi, tutuklu veya hükümlünün savunmasını aldıktan sonra karar verebilecek. Ayrıca hükümlü veya tutuklu, hazır bulunmak ve vekaletnamesini ibraz etmek koşuluyla avukatıyla birlikte veya avukatı aracılığıyla da savunmasını yapabilecek.

Tasarıyla, infaz hakimliklerinin adliyelerde veya ceza infaz kurumlarında görev yapabilmelerine imkan sağlamak amacıyla, bu hakimliklerin kuruldukları yer adliye binasında görev yapacağına dair hüküm de kaldırılıyor. Ayrıca, daha önceden verilmiş ve infaz hakimliğinin incelemesinden geçmiş disiplin cezaları bakımından da aynı haktan yararlanılabilecek.

Bu hak, AİHM önünde bulunan mevcut başvurular bakımından da geçerli olacak. Böylece, AİHM'de bu konuyla ilgili bulunan başvuruların düşmesi sağlanacak.
 

Yargılamanın yenilenmesi istemi

Tasarıyla, Türk Ceza Kanunu'nun 319. maddesinin birinci fıkrasında da değişiklik yapılıyor. Buna göre, yargılamanın yenilenmesi istemi; ''kanunda belirlenen şekilde yapılmamışsa'', ''yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiş veya bunu doğrulayacak deliller açıklanmamışsa'', ''daha önceki yargılamanın yenilenmesi başvurusu, istemin esassız olması nedeniyle reddedilmiş ve aynı sebebe dayanılarak yeniden yenileme talebinde bulunulmuşsa'' kabule değer görülmeyerek reddedilecek.

Tasarıya göre, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 311. maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılacak. Bu kapsamda, 4 Şubat 2003 tarihi itibarıyla AİHM'nde derdest olup, daha sonra Mahkemece İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlal edildiği tespit edilen ceza hükümleri açısından yargılamanın yenilenmesi yolu da açılıyor. Ancak, bu Kanun yürürlüğe girmeden önce yapılan yeniden yargılama talepleri, Ceza Muhakemesi Kanununun 321. maddesi gereğince istemin esassız olması nedeniyle reddedilenler, bu düzenlemeden yararlanamayacak.


Terör örgütü liderinin yargılanacağı iddiası

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, daha önce ayrı ayrı düzenledikleri basın toplantılarında, söz konusu tasarıda yapılan değişikliğin, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanmasının da önünü açacağını iddia etmişlerdi.

Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise tasarıda böyle bir düzenleme olmadığı bildirilmişti.


Göçmen kaçakçılığı

Tasarı, Türk Ceza Kanunu'nun, (TCK) ''Göçmen kaçakçılığı'' ile ilgili maddesinde de değişiklik içeriyor. Buna göre, ilgili maddenin daha etkili uygulanabilmesini sağlamak amacıyla, TCK'ye ''Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur'' ibaresi ekleniyor. Böylece, göçmen kaçakçıları hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanmaması öngörülüyor.

Ayrıca suçun, mağdurların hayatı bakımından bir tehlike oluşturması veya onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi halinde, verilecek cezanın yarısından üçte ikisine kadar artırılmasını öngören bir fıkra ekleniyor. Bununla, kaçak göçmenlerin kamyon kasalarında havasız olarak veya küçük kayıklarda kalabalık şekilde taşınması sırasında, hayati tehlike oluşması veya ölüm gerçekleşmesi durumunda verilecek cezaların artırılması sağlanıyor.

Ayrıca, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) da değişiklik yapılarak, göçmen kaçakçılığı, ''katalog suçlar'' arasına ekleniyor. Bu değişiklik sonucu, göçmen kaçakçılığı suçunun işlendiği konusunda kuvvetli suç şüphesi sebeplerinin varlığının kabulü halinde, tutuklama kararı verilebilecek.