"Terörist görmek isteyenler aynaya baksın"
İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından eski özel harekat polisi Mehmet Dalagan "bana, bu iftiralar manzumesinin içinde terörist yaftasını yapıştırmış olanlara, bu yaftayı iade ediyorum. Terörist görmek isteyenler aynaya baksın. Bu yaftayı yapıştıranlar teröristtir'' diyerek savunmasını yaptı.
cumhuriyet.com.trİkinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından eski özel harekat polisi Mehmet Dalagan savunmasını yaptı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese, tutuklu sanıklardan Servet Kaynak'a çapraz sorgusunda, S1 listesindeki kişiler tarafından suikast yapılacağı iddia edilen Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan ile nerede tanıştıklarını sordu.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin ardından bütün emniyete bilgi notu gönderildiğini ifade eden Kaynak, ''Kilisede ayinler yapıldığında bize görev yazdılar. Ancak kiliselerde o kadar sıkı güvenlik önlemi alındı ki herkes rahatsız oldu. Ben de kilise yetkilisiyle görüştüm. Görüşme sonunda Ermeni cemaatini tanıyan bir kişi ile sivil polisler içeride birlikte hareket ederek güvenliği sağladık. Bizden memnun olan Ermeni papazlarıyla birlikte yemek yedik. Daha sonra Beyoğlu'nda Ermeni Mezarlığı'na giden Mutafyan'ın korumalığını yapmıştım'' dedi.
Kaynak, İbrahim Şahin'in, Mutafyan ile ilgili kendisine bir şey söylemediğini kaydetti.
Tutuklu sanık İbrahim Şahin de intihar eden Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'ı arayarak, kendisine terörle mücadelede kurulacak yeni oluşumun başında görevlendirileceğinin söylendiğini ifade ederek, ''Benim görevlendireceğim çok iyi bir isim ver, dedi. O da Servet Kaynak'ın adını verdi. Ben de Kaynak'ı aradım'' dedi.
Servet Kaynak'ın çapraz sorgusunun tamamlamasının ardından kürsüye gelen tutuklu sanık Mehmet Dalagan, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, ''Ne 2,5 yıl içeride kalmam ne de bu davaya dahil edilmek problem değil. Bana, bu iftiralar manzumesinin içinde terörist yaftasını yapıştırmış olanlara, bu yaftayı iade ediyorum. Terörist görmek isteyenler aynaya baksın. Bu yaftayı yapıştıranlar teröristtir'' diyerek savunmasını yaptı.
Kaynak tarafından ''S-1'' listesine adı konulan Dalagan, Hakkari'de 2004 yılında görev yaptığı dönemde amiri olan Kaynak'ın arayarak bir görevden söz ettiğini, kendisinin de bunun yurt dışı görev olduğunu düşünüp kabul ettiğini dile getirdi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in, ''Baz istasyonu kayıtlarına göre Servet Kaynak 6 Kasım 2008'de İbrahim Şahin ile görüştükten çok kısa bir süre sonra sizi arıyor. O tarihte Kaynak Antalya'da, siz Hatay'da görevdesiniz. Yani artık amiri değilsiniz. Sıralı amiriniz olmayan biri sizi yurt dışında bir operasyona götürebilir mi? Amiriniz olmayan biri size emir verebilir mi?'' diye sordu.
Dalagan ise Hakkari'de görev yaptıkları sırada Kaynak'ın ne kadar güvenilir bir amir olduğunu gördüğünü belirterek, ''Görev ne diye amirime soramam. Kendi şube müdürüme de bilgi vermedim. Bana 'Hiç kimseye söyleme' dedi'' şeklinde konuştu.
"Yasal bir göreve talip olmak hangi kanuna göre suçtur''
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Mehmet Dalagan'ın çapraz sorgusunun ardından, S-1 yapılanmasında yer alan asker kökenli sanıkların özel bilgilerini İbrahim Şahin'e ulaştırdığı iddia edilen üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı salondaki kürsüye alındı.
Tutuklandıktan 29 ay sonra savunma yapma imkanı bulduğunu ifade eden Kırmızı, ''Ben bir subayım. Bugüne kadar kanunlara aykırı hiçbir şey yapmadım'' dedi.
S-1 listesindeki askerlerin isimlerini oluşturduğu iddiasıyla ilgili olarak Kırmızı, ''Yasal olduğu söylenen bir göreve talip olmak, kimlik numarasını vermek hangi kanuna göre suçtur'' diye konuştu.
İbrahim Şahin'le 2006'da tanıştığını, ''başkan'' veya ''ağabey'' diye hitap ettiğini belirten Kırmızı, bir seferinde telefonunu açınca Şahin'e ''komutanım'' dediğini, sonra da telefon görüşmelerinde ''komutanım'' kelimesini kullanmaya devam ettiğini söyledi.
Birinci davanın tutuklu sanığı Muzaffer Tekin ile Tokat'ın Reşadiye ilçesinde şenlikte tanıştığını ifade eden Kırmızı, ''Protokoldeydim. Sanırım belediyede bir müdür tarafından masaya davet edildi. Sadece benimle değil protokoldeki herkesle tanıştırıldı sanırım. Orada telefon numaralarımızı birbirimize verdik. Bunlar da hal hatır ve bayram nedeniyle yaptığım konuşmalardır'' diye konuştu.
Kırmızı, S-1 listesindeki askerlerin isimlerini üstlerine sormadan neden verdiğini de ''Bu görevlendirme bir söylentidir. Görevin ne olduğunu anlamadan üstlerime söylemedim. Telefon konuşmalarım da neyin ne olduğunu anlama çalışmalarıdır. Bu görevlendirmenin saçma sapan bir konu olduğunu anlayınca bunu Emre Baltacı'ya söyledim'' diyerek açıkladı.
Kırmızı'nın daha önce alınan ifadelerinin okunmasının ardından duruşma 9 Haziran Perşembe gününe ertelendi.