'Terör tehdidiyle başkanlık sistemini getirecekler'

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, ''Başkanlık sistemi konusunda bir ittifakı vardır. Bu ittifakın Türkiye'nin önüne sunmayı planladığı seçenek ya Başkanlık sistemi ya terör. Terör tehdidiyle vatandaşı Başkanlık sistemine ikna etmeye çalışacaklar. Kimse bu tuzağa düşmemeli'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Hamzaçebi, Meclis Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu'nun CHP'li üyeleriyle TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Anayasaların, iki temel amacı içerdiğini ifade eden Hamzaçebi, birincisinin devletin kuruluşunu gösterdiğini, ikincisinin ise bireylerin hak ve özgürlüklerini güvence altına aldığını söyledi.

Hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasının, çağdaş anayasa anlayışının en temel unsuru olduğuna işaret eden Hamzaçebi, anayasaların, devletin gücünü birey ve özgürlük alanına karşı sınırladığını, kuvvetler ayrılığının, bu ilkeyi tesis ettiğini kaydetti.
Hamzaçebi, hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmadığı, kuvvetler ayrılığının olmadığı ülkelerde anayasanın da bulunmadığını belirtti.

Hamzaçebi, Türkiye'nin bir yandan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda anayasa yapmaya çalışırken öte yandan iktidarın ve yargının bir kısım uygulamalarının, bireyin hak ve özgürlüklerini, kuvvetler ayrılığı ilkesini tehdit ettiğini söyledi.

Geçen dönem de yasadışı dinlemelere ilişkin bir komisyon kurulduğunu anımsatan Hamzaçebi, bu komisyonun CHP'li üyesi eski Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın, komisyon üyesi olarak yaptığı çalışmalar ve anayasanın milletvekili olarak kendisine tanıdığı faaliyetler nedeniyle soruşturmaya tabi tutulduğunu belirtti.

Haberlere göre, Seyhan'ın milletvekili olarak yaptığı faaliyetlerin, bir savcılık soruşturmasına konu olduğunu ifade eden Hamzaçebi, milletvekilinin görevini yerine getirmek için herkesle görüşüp, bilgi alabileceğini kaydetti. Seyhan'ın, soru önergesinde sorduğu konular nedeniyle sorguya çekilmesinin, anayasal sisteme, demokrasiye, özgürlüklere, kuvvetler ayrılığına tam bir müdahale olduğunu söyledi. Hamzaçebi, bunun, yasama faaliyetlerinin, yürütme veya yargı tarafından kontrol altına alınması işlemi olduğunu, bunun kabul edilemeyeceğini ifade etti.

''Parlamentoya yapılmış saldırı''

Hamzaçebi, savcılık soruşturmasının bu kapsam ve içeriğinin, bu dönem kurulan komisyon üyelerinin yaptığı faaliyetlerinin de ileride soruşturmaya konu olabileceğinin işareti olduğunu kaydetti. Hamzaçebi, ''Bunu kabul etmek mümkün değildir. Yasama sorumsuzluğu, kuvvetler ayrığı ilkesinin güvencesidir. Milletvekilleri, söz, düşünce ve ifade özgürlüğüne sahiptir. Düşünceleri nedeniyle herhangi bir şekilde 'soruşturmaya tabi olmayacağım' güvencesiyle milletvekilleri, yasama faaliyetlerini yerine getirirler. Bu endişeyi milletvekili yaşıyorsa, böyle bir ortam yaratılıyorsa, kuvvetler ayrılığı ortadan kaldırılmıştır, ortada anayasa yok demektir. TBMM Başkanı'nı da yasama sorumsuzluğuna sahip çıkmaya, kuvvetler ayrılığının yasamaya ilişkin ilkesini hayata geçirmeye davet ediyorum. CHP olarak bu tutumu kınıyoruz. Tüm milletvekillerinin, Seyhan'ın arkasında olmasını talep ediyorum. Bu parlamentoya, yasama sorumsuzluğuna yapılmış çok açık bir saldırıdır'' diye konuştu.

Savcılık soruşturmasının bir gözdağı olup olmadığına ilişkin soruya Hamzaçebi, ''Hükümet'in, Sayın Başbakan'ın yargıçlar ile koalisyonunun bozulduğunu, sarsıldığını düşünüyoruz ama savcılarla olan koalisyonu, dayanışması devam ediyor. Bu Sayın Seyhan'a gözdağıdır. Milletvekilinin yasama faaliyeti, hiçbir şekilde soruşturma konusu olmaz. Bu anayasaya aykırıdır'' karşılığını verdi.

''Ha Ali Veli, ha Veli Ali''

Hamzaçebi, İmralı'ya gidecek heyetin belirlendiğinin anımsatılması üzerine Türkiye'de, aylardır, heyette kimlerin olacağı konusunda suni tartışma yaratıldığını ifade etti.
Kendileri açısından heyette kimlerin yer aldığının hiçbir öneminin olmadığını kaydeden Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu, kamuoyu yönetim stratejisidir. İşin esası bir kenara atılmış durumda, heyete kimler yer alacak? Sayın Başbakan; 'teröristle kucaklaşana heyette yer vermem' diyor. Teröristle kucaklaşan milletvekillerine tepki gösteriyorsunuz ama o milletvekilleri zamanında, 'Kürt sorununu çözmek için bizimle değil İmralı ile görüşün' diyor. Onların dediğini yaparken, İmralı ile görüşürken, heyette kimlerin olduğunun hiçbir önemi yoktur. Bu ayrıntıdır, suni tartışmadır. Ortada şu gerçek vardır: AKP, BDP ve İmralı'nın anayasal ittifakı vardır. Yeni anayasanın özellikle başkanlık sistemi konusunda bir ittifakı vardır. İttifak budur, diğerleri ayrıntıdır, ha Ali Veli, ha Veli Ali. Heyette, şu isimler, bu isimler olmuş işin esası değil ayrıntıdır, oraya takılmamak gerekir, işin esasını izleyelim. Bu ittifakın Türkiye'nin önüne sunmayı planladığı seçenek ya Başkanlık sistemi ya terör. Terör tehdidiyle vatandaşı Başkanlık sistemine ikna etmeye çalışacaklar. Kimse bu tuzağa düşmemeli. Türkiye ne başkanlık sistemi ne de terör diyecektir. Türkiye ikisini de reddedecektir. Türkiye, parlamenter sistem içinde, demokratik programla Kürt sorunu çözecek olanağa, potansiyele, güce sahiptir.''

''Demokrasi çerçevesinde olur''


BDP milletvekillerine yönelik Sinop'ta meydana gelen olaylara ilişkin bir soruyu yanıtlarken Hamzaçebi, olayın tarafının, CHP'den özür dilediğini anımsattı.

Başbakan'ın, mızrağı çuvala sokmaya çalıştığını, bunun mümkün olmadığını belirten Hamzaçebi, olayın sorumlusunun Hükümet ve iktidar partisinin temsilcileri olduğunu öne sürdü. Hamzaçebi, olayda yer alan kişinin AKP mensubu olduğunu savunarak, ''Şu anda aktif görevi yok'' gerekçesinin, gerçeği örtmeye yetmediğini belirtti.

Hamzaçebi, BDP milletvekillerinin, ülkenin her bölgesine gidip görüşlerini açıklayabilmeleri gerektiğini, olayları demokrasi açısından doğru bulmadığını kaydetti. Hamzaçebi, bu kişilere şiddet uygulamanın yanlış olduğunu belirterek, ''Tepki gösterebilir, görüşlere katılmayabilirler ama demokrasi çerçevesinde olur'' dedi.

Haberal'ın çizdiği hücre

Hayatını kaybeden Berfo Ana'ya Allah'tan rahmet dileyen Hamzaçebi, Berfo Ana'nın oğlunun mezarını göremeden, kendisinin mezara girdiğini söyledi. Hamzaçebi, kayıpların, faili meçhullerin, Türkiye'de hala demokrasi ayıbı olarak durduğunu söyledi.

CHP'nin tutuklu milletvekili Mehmet Haberal'ın, Dünya Organ Nakli Derneği Başkanlığı seçimlerine, iradesi dışında başkan adayı olarak önerildiğini belirten Hamzçebi, Haberal'a başarılar diledi.

Hamzaçebi, basın toplantısında ayrıca, Haberal'ın, tutuklu olduğu koşulları gösteren ve kendisinin çizdiği bir krokiyi de gösterdi.