"Terör siyaseti esir almamalı"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Kürt sorununun artık yalnızca bir bölge ve kimlik sorunu olmadığını, ulaştığı boyutlar bakımından bir "Türkiye sorunu" olduğunu belirtti.

cumhuriyet.com.tr

Koç, siyaset kurumunun terörün esiri olmadan bu soruna çözüm üretmesi gerektiğini belirtti.

CHP Merkez Yönetim Kurulu, (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. MYK toplantısında Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun Brüksel ve Berlin temaslarının değerlendirildiğini ifade eden Koç, CHP'nin AB'ye tam üyeliği desteklediklerini, bu süreçte "yapıcı muhalefet" görevini yürüteceklerini belirtti.

Brüksel'de CHP aleyhindeki önyargıların kırıldığını, "yarı tıkalı damarın açıldığını" dile getiren Koç, CHP'nin Avrupa'daki kardeş sosyaldemokrat ve sosyalist partilerle ilişkilerdeki durağanlığı aşmaya çalıştıklarını kaydederek "Bu demek değil ki CHP hafızasını yitirdi. CHP temel değerlerini koruyor ve bu düşünceler çerçevesinde bu süreçte hem kardeş partilerle ilişkilerini sürdürüyor, hem de AB boyutunda demin söylediğim gibi geliştirilen stratejik diyalog kavramı başka özel bir üyelik ilişkisine gitmeden tam üyelik hedefiyle sonuçlanana kadar da CHP bu süreci kendi açısından taşımaya devam edecektir" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun Almanya ziyaretinin de çok verimli geçtiğini, referandum sürecinde CHP'nin hangi noktada "hayır" dediğini anlattığını söyleyen Koç, CHP ile Avrupa Sosyalist Partisi'nin Avrupa Sendikalar Birliği ve Türkiye'deki sendikal yapılarla ortaklaşa bir çalışma geliştirmesinin karara bağlandığını açıkladı. Koç, Kılıçdaroğlu'nun görüşmelerinde Türkiye'de basın üzerindeki baskıları da anlattığını, yetkilileri bu konuda tek yanlı davranmamaları yönünde uyardığını bildirdi.

CHP İl Başkanları ve Parti Meclisi toplanıyor

Koç, MYK'da alınan karar gereği 2 Ekim'de CHP İl Başkanları'nın, 3 Ekim'de de CHP Parti Meclisi'nin (PM) toplanarak referandum sonuçları ve önümüzdeki yıl yapılacak seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunulacağını bildirdi. Koç, "Referandumda çalışmayan CHP örgütleri gidecek" haberlerini anımsatarak "Zor koşullarda eksiklerimiz olmasına rağmen örgütlerimizin ellerindeki olanaklarla bu sürece katıldıklarını biliyoruz" dedi. Koç, seçime kadar eksiklerini tamamlayacaklarını ifade ederken CHP Seçime Hazırlık Komitesi'nin de bugün toplanacağını kaydetti.

"Referandumdan sonra saldırıların yoğunlaşması dikkat çekici"

Türkiye'de son günlerde ilginç gelişmeler yaşandığını söyleyen Koç, Mardin'de yapılacak bir defileye yönelik protesto eyleminin gerçekleştirildiğini, İstanbul Tophane'de sergi açılışında sanatçılara saldırıldığını, Ankara Kurtuluş Parkı'nda da polisin elele dolaşan gençleri uyararak haklarında tutanak tutulduğunu anımsattı. "Hemen referandumdan sonra bunların yoğunlaşması ayrı bir dikkat çekici" diyen Koç, "Hemen akabinde bir hoşgörüsüzlük ortamının Türkiye'ye egemen olmasından çekindiğimizi ifade etmek istiyorum. Burada Hükümet'in bunu kolaylaştıracak, teşvik edecek, mazur görecek davranışlarından, söylemlerinden itina ederek uzak durması gerektiğini ve gereken kolluk ve güvenlik tedbirlerini alması gerektiğini söylemek istiyoruz" diye konuştu.

Kamu düzenini bozmadığı sürece mekandan dışarı taşan bu gibi etkinliklere karşı hoşgörülü olunması gerektiğini, bu etkinliklere fiziki saldırıda bulunmanın haklı gösterilemeyeceğini vurgulayan Koç, "Esasen kamu düzenini korumak Sayın Kültür Bakanı'nın mahalleliyi tepki vermeye davet eden açıklamasında olduğu gibi oradaki insanların değil, kamu düzenini sağlamak devletin resmi kurumlarına ait olan bir görev olduğunu da Sayın Günay'a hatırlatmak istiyorum" dedi.

"Laiklikle ilgili duyarlılıklar sadece CHP'nin görevi değil"

Koç, laiklik konusundaki duyarlılıklarla ilgili de konuşarak "Laiklikle ilgili duyarlılıklar sadece CHP'nin görevi değil. Laiklikle ilgili duyarlılıklar bugün Türkiye'deki her yurtseverin, her demokratın, düşünce ve inanç özgürlüğünü savunan her kurum ve kişinin ortak sorumluluğudur diye düşünüyoruz" dedi. Koç, CHP'nin bir "Medya Değerlendirme Raporu" da hazırladığını bildirirken bu raporda medyadaki tekelleşmeler, tek yanlı yönlendirmeler, tutuklu ve işlerinden edilen gazeteciler gibi konuların değerlendirileceğini kaydetti.

"Terör siyaseti esir almamalı"


Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koç, Hükümet ile BDP arasında gerçekleştirilen görüşmeyi nasıl değerlendirildiğinin sorulması üzerine "Güvenlik önlemleriyle demokrasi birlikte değerlendirmemiz gereken iki kavram. Sonuna kadar demokratikleşme ama teröre ve şiddete karşı da sonuna kadar güvenlik önlemleri. Bunları birlikte değerlendirmemiz gerekiyor. Eğer terörün gölgesinde terör ve şiddetin yönlendirdiği, rehin aldığı bir siyasetle karşı karşıya kalırsak da o sürecin önünü arkasını, Türkiye içini, Türkiye dışını çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor" diye konuştu. Koç, BDP'den kendilerine yönelik bir randevu talebi bulunmadığını bildirdi.

"Saadet Partisi'nin içindeki dengelerle CHP'nin ilgisi yok"

Saadet Partisi yönetiminin kayyuma devredilmesi üzerine partiden gelen "Önder Sav'dan taktik aldılar, CHP belgeleri özel kurye aracılığıyla gönderilmiş" eleştirilerini değerlendiren Koç, konunun Saadet Partisi'nin iç işi olduğunu ifade ederek "CHP'nin kendi parti içerisindeki demokratik yarışları, parti içi mücadeleleri yakın tarihte de oldukça ayrıntılı bir şekilde gözlerinizin önüne geliyor. Bu konuda CHP'nin arşivi, CHP'nin yaşadığı olaylar çok geniş. Birçok örnek var, bunlardan faydalanmış olabilirler. Benim bilgim dahilinde değil. Ama Saadet Partisi'nin kendi içindeki dengelerle CHP'nin hiçbir ilgisi yok. Onlar kendi siyasetlerini ve kendi şu anda karşı karşıya oldukları sorunları yine yasalar çerçevesinde aşacaklardır. Biz kendi işimize bakıyoruz, onlar da kendi işlerine baksınlar" diye konuştu.

"CHP yeni bir siyaset anlayışı yürütüyor"

Koç, bugün basına yansıyan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın Kılıçdaroğlu'na yaptığı Başbakan ile görüşme önerisini de değerlendirirken CHP'nin çatışmadan beslenmek istemediğini, CHP'nin AB sürecinde yapıcı bir rol oynamak istediğini belirterek "Sayın Bağış böyle bir teklifte bulunmuş, bunu Sayın Genel Başkanımız değerlendirir. Ama artık farklı bir siyaset yürütmek gerekiyor. Bu siyaset arayışına, CHP'nin yapıcı tavrına umarım AKP yetkilileri de, Sayın Bağış da içlerinde olmak üzere, bilinçli bir dezenformasyon ve yanlış yönlendirme politikası ile ortaya çıkan engellerde, tıkanıklıklarda sadece CHP'yi bu işten sorumlu gösterme yanlış siyasetinden vazgeçerler" dedi.

Koç, PKK lideri Abdullah Öcalan ile İmralı'da yapılan görüşmeleri nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Kürt sorununun artık bir Türkiye sorunu olduğunu, sorunun demokratikleşme, kamu yönetimi, kültür, ekonomi, psikoloji, sosyoloji yönlerinin bulunduğunu, siyaset kurumunun terörün esiri olmadan soruna çözüm üretmesi gerektiğini belirtti. Koç, CHP'nin yeni Kürt raporu hazırlıklarının da sürdüğünü, kalan 14 ile de gidilerek rapor üzerinde çalışmaların devam edeceğini kaydetti.