Terör konusunda ortak tavır

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile yaptığı görüşmede, terörle mücadele konusunda ortak tavır ve işbirliğini sürdürme konusunda mutabakat sağlandığı öğrenildi.

cumhuriyet.com.tr

Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisinde gerçekleşen ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da katıldığı kabulde, başta Libya ve Suriye olmak üzere bölgesel sorunlar ele alındı.

Görüşmede, Libya Temas Grubunun İstanbul'da dün yaptığı toplantının başarısı üzerinde duruldu.

Başbakan Erdoğan ve Hillary Clinton'ın görüşmesi sırasında, terörle mücadele konusunda ortak tavır ve işbirliğini sürdürme konusunda mutabakat sağlandı.

Görüşmede füze savunma sistemi de gündeme geldi. Bu konuda NATO çerçevesinde sürdürülen görüşme ve müzakerelere devam edildi.

Kılıçdaroğlu ile görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Conrad Oteli'nde görüştü.

Görüşmeye, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon'un yanı sıra CHPi milletvekilleri Faruk Loğoğlu ve Osman Korutürk de katıldı.

Görüşme, yaklaşık yarım saat sürdü.

Demirtaş ile görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş'la Conrad Oteli'nde görüştü.

Görüşmeye, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon ile BDP Milletvekili Gültan Kışanak da katıldı.


Yaklaşık 20 dakika süren görüşmenin ardından çıkışta basın mensuplarına açıklama yapan Demirtaş, Clinton'ın Türkiye'deki muhalefet partileriyle görüşmek istediğini belirtti.
Demirtaş, şöyle devam etti:
''Türkiye'deki temel sorunların çözümüne ilişkin olarak parti politikalarımızı paylaştık. Türkiye'deki tüm sorunların, en basitinden en ciddisine kadar tüm sorunların, iç dinamiklerin etkisiyle birlikte çözüm arayışıyla birlikte çözülmesinin mümkün olduğunu kendisiyle paylaştık. Türkiye, kendi sorunlarını uzlaşı ve diyalog içerisinde çözebilecek potansiyele sahiptir. Bunu değerlendirebilmek elbette ki iktidarıyla muhalefetiyle bizlerin elindedir. Bu konuda siyasetin başarılı olması Türkiye siyasetini güçlendirir. Türkiye'de bu potansiyel vardır.
Arzuladığımız demokrasiye henüz ulaşmamış olabiliriz, ama bunun inancını, gücünü ve kararlılığını tartışıyoruz. Sorunlarımız olmakla birlikte biz gelecekten umutluyuz. Her gün sorun ve sıkıntı yaşayan bir ülke olsak da biz kendi sorunlarımızı çözebilecek güçlü bir demokratik muhalefete, güçlü bir demokratik potansiyele sahibiz. Görüşlerimizi özetle bu şekilde ifade ettik.''

Bartholomeos ile görüştü

Fener Rum Patrikhanesi'nde gerçekleşen ikili görüşme basına kapalı yapıldı. İkili görüşmenin ardından basının görüntü almasına izin verildi. Patrik Bartholomeos, daha sonra metropolitleri Clinton'a tanıttı. Buradan Aya Yorgi Kilisesi'ne geçen Hillary Clinton, mum yakıp, dua etti.

Bahçeli reddetti

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’de grubu olan parti liderleriyle İstanbul’da görüşmek isteyen ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın talebini geri çevirdi.

 

Clinton iş dünyasıyla buluştu

Hillary Clinton, Türkiye ziyareti kapsamında bulunduğu İstanbul'da, Conrad Otel'de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Başkanı Hasan Sert, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş ve Coca Cola Türkiye Başkanı Galya Molinas'ı kabul etti.

Görüşmede, Türkiye-ABD ilişkilerinin yanı sıra Arap Baharı sonrasında özellikle Kuzey Afrika ile ilişkilerin geliştirilmesi için öncelik verilmesi gereken konular üzerinde durulduğu, Türkiye ile ABD arasında ve üçüncü ülkelerde yapılabilecek projelerin de değerlendirildiği öğrenildi.

Davutoğlu - Clinton ortak basın toplantısı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüşmesinde, Türk-Amerikan ilişkilerinin teröre karşı mücadelede en etkin şekilde kullanılmasının önemini bir kez daha ele aldıklarını söyledi.

Davutoğlu ile Clinton, Sait Halim Paşa yalısında yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Davutoğlu, dünkü Libya Temas Grubu toplantısından sonra bugün Clinton ile ikili görüşme imkanı bulduklarını belirtti.

Türkiye-ABD ilişkilerinin modern dönemin en iyi yapılandırılmış, en köklü diplomatik ilişkileri arasında olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Soğuk Savaş yılları sırasında da onun sonrasında da Türk-Amerikan ilişkilerinin hep kendine özgü özellikleriyle küresel ve bölgesel barışa katkı yapan en stratejik ilişkiler arasında bulunduğunu kaydetti.

Son dönemde ABD Başkanı Barack Obama ve Hillary Clinton ile bu geleneğin güçlü bir şekilde sürdüğünü vurgulayan Davutoğlu, Obama'nın ziyaretinde kullandığı, "model ortaklık" tanımının son iki buçuk-üç yıldaki yoğun temaslarla önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

ABD ile ilişkileri sadece güvenlik alanında değil, ekonomik ve diplomatik alanda da en üst düzeye çıkarmaya kararlı olduklarına işaret eden Davutoğlu, bu sebeple de Clinton'ın en yoğun görüştüğü muhatabı olduğunu ifade etti.

Davutoğlu, son telefon görüşmelerinde de İstanbul'da buluşup uzun bir değerlendirme yapma kararı aldıklarını, ancak bugün gündemdeki konuları bitiremediklerini söyledi.

Obama'nın da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile çok sık görüştüğünü dile getiren Davutoğlu, böylece model ortaklığın içini doldurmaya gayret ettiklerini belirtti.

İkili ve bölgesel konular

Davutoğlu, "Bugünkü görüşmemizde ikili ilişkiler dışında bölgesel konuları kapsamlı bir şekilde ele aldık" dedi.

Ortadoğu'daki gelişmeler, bu gelişmelerin bölge üzerindeki etkileri ve bu ülkelerdeki son durumları karşılıklı olarak paylaştıklarını anlatan Davutoğlu, Kafkasya'daki gelişmeler, Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerindeki son durum ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin de kapsamlı şekilde ele alındığını bildirdi.

Balkanlar'la ilgili de görüş alışverişinde bulunduklarını belirten Davutoğlu, Bosna Hersek'te işleyen bir devlet yapısının sürmesinin Balkan istikrarı açısından taşıdığı önem hususunun paylaşıldığını söyledi. Davutoğlu, Sırbistan ve Kosova arasındaki diyaloğa verilen önemin de dile getirildiğini kaydetti.

Ortadoğu gelişmeleri bağlamında Türkiye ile İsrail arasında yaşanan son gelişmelerin de gündemlerinde yer aldığını belirten Davutoğlu, Türkiye-AB ilişkileri ile Kıbrıs müzakereleri konusunun da görüşüldüğünü bildirdi.

Teröre karşı işbirliği

Özellikle son PKK saldırıları konusunda teröre karşı işbirliği konusunun her zaman olduğu gibi gündemlerinin ana maddelerinden birini oluşturduğunu ifade eden Davutoğlu, "Bu konuda teröre karşı gösterilmesi gereken uluslararası dayanışma ihtiyacını vurguladık. Bu konuda Türk-Amerikan ilişkilerinin bundan sonra da teröre karşı mücadelede en etkin şekilde kullanılmasının önemini bir kez daha ele aldık" diye konuştu.

Davutoğlu, bundan sonra da sık istişareler ve sürekli temas halinde bütün bu konuları birlikte yürütmeye devam edeceklerini söyledi.

Suriyeli muhalifler

Toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Davutoğlu, Suriye muhaliflerinin bugün İstanbul'da toplantı yaptığının hatırlatılarak, Türkiye'nin Suriye muhalefetiyle ilişkileri olup olmadığının sorulması üzerine, "Bizim Suriye dahil, bölgedeki gelişmelerle ilgili tutumumuz çok açıktır ve belirli ilkelere dayanmaktadır" dedi.

Bu tutumun iki ilkesi bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Dost ve komşu bölge ülkelerinin daha güçlü bir şekilde siyaseti sürdürebilmelerinin en öncelikli şartı, halkın taleplerini dikkate almaları, halkın taleplerine göre adım atmalarıdır. Halkın taleplerini göz önüne almayan herhangi bir siyasal sistemin yaşama şansı güçtür. Dolayısıyla da Suriye'de de halkın taleplerini göz önüne alan bir reform sürecini gerekli görüyoruz.
İkinci önemli ilke de bu reform sürecinin şiddetten uzak bir şekilde yönetilmesi, sivil kayıplara yol açacak bir tarzda yönetilmemesidir."

Suriyeli dostlarına reform sürecini bir an önce başlatmaları ve özellikle sivil halka karşı aşırı güç kullanmamaları konusunda telkinlerde bulunduklarına işaret eden Davutoğlu, siyasal reformun en önemli şartlarından bir tanesinin meşru bir muhalefetin doğması olduğunu kaydetti.

Davutoğlu, "Sayın Esad da son konuşmasında çok partili sisteme geçileceğinin işaretlerini verdi. O zaman bu reformlar çerçevesinde muhalefetin oluşması da doğaldır" dedi.

Bütün meselelerinin Suriye'nin istikrarının güçlenmesi ve Suriye'de bu reform süreciyle daha sağlıklı bir siyasal yapının çıkması olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye'deki toplantıya gelince, Türkiye demokratik bir ülke, birçok toplantılar İstanbul'da, Türkiye'de yapılıyor. Bu Türkiye'nin özgürlük ortamının getirdiği doğal bir sonuçtur.
Türkiye'de bizim hükümetimizi de tenkit eden toplantılar yapılabilmektedir. Dolayısıyla bu demokratik özgürlük ortamının gereğidir. Herkes toplantı yapabilir, biz bunların herhangi bir şekilde Suriye'nin iç işlerine müdahale anlamına gelecek şekilde yorumlanmasını arzu etmeyiz. Gönül ister ki bu toplantılar Şam'da yapılsın, orada rahatlıkla geçiş süreci, bu reformlar tamamlanabilsin. Şiddet öngörmedikçe ve şiddete çağrı yapmadıkça bu toplantıların yapılabilmesini doğal karşılamak gerekir. Bu Suriye'ye karşı bir tutum değildir. Aksine Suriye'deki reformların sağlıklı işlemesinin önünün açılabileceğini ümit ediyoruz. Muhalefete karşı görüşlere sahip olanlar da Türkiye'de toplantı yapmıştır, yapabilmektedirler."

Kıbrıs desteği

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın, Kıbrıs konusunda Türk tarafının yapıcı olduğunu belirterek, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un Kıbrıs'la ilgili çabalarına destek vereceklerini söylediği öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, Sait Halim Paşa Yalısı'nda bir araya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Clinton, iki ülke arasındaki siyasi ve askeri ilişkilerin iyi seviyede olduğunu dile getirerek, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi gerektiği üzerinde durdu.

Bakan Davutoğlu, Clinton'a, Ortadoğu ülkelerindeki gelişmelere ilişkin görüşlerini aktardı ve bu konuda değerlendirmelerde bulunuldu.

Clinton, Balkanlar konusundaki kaygılarını dile getirdi ve bu konuda Türkiye ile siyasi ve teknik temasların devam etmesini istedi.

Kıbrıs konusunda ise Türk tarafının yapıcı olduğunu belirten Clinton, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs'la ilgili çabalarına destek olacaklarını söyledi.

Terörle mücadelede işbirliği konusunun nasıl artırılabileceğinin de gündeme geldiği görüşmede, füze kalkanı konusunda ise temas içinde olunması kararlaştırıldı.

Clinton'a, İran temasları hakkında da bilgi aktaran Davutoğlu, İran'ın nükleer programı konusunda görüşmelerin sürmesi gerektiğini kaydetti.

Clinton: Bağlığımız kaya gibi sağlam ve sarsılmazdır

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, 'ABD, bölgesel istikrarı tehdit edenlere karşı müttefikimiz Türkiye ile yan yanadır. Türkiye ve onun güvenliğine olan bağlığımız kaya gibi sağlam ve sarsılmazdır'' dedi.

İstanbul'da olmaktan ve burada ülkesini temsil etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Clinton, Diyarbakır'da şehit olan 13 asker için baş sağlığı dileğinde bulundu. Clinton, ''ABD, bölgesel istikrarı tehdit edenlere karşı müttefikimiz Türkiye ile yan yanadır. Türkiye ve onun güvenliğine olan bağlığımız kaya gibi sağlam ve sarsılmazdır'' diye konuştu.

ABD Başkanı Barack Obama'nın 2 yıl önce Ankara'da Türkiye ile ABD arasındaki ittifakı yenilemeyi, özellikle Amerikan ve Türk halkları arasındaki dostluğa odaklanmayı vaad ettiğini hatırlatan Clinton, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bugün şunu güvenle söyleyebiliriz ki bağlarımız sağlam, dostluğumuz emin ve ittifakımız güçlüdür. Bu ortaklığın kökleri uzun bir geçmişe ve çok uzun bir çıkarlar listesine uzanmaktadır. Her şeyden önemlisi ortak demokratik değerlerimize uzanıyor. Bu ortak demokratik gelenek merceğinden baktığımızda ABD, Türkiye'nin ekonomik güç olarak yükselişini, bölgede ve ötesinde liderliğini ve en zor küresel konularda değerli müttefikliğini mutlulukla karşılamıştır. Ekonomik cephede, birlikte karşılaştığımız stratejik konuların ciddiyetinden dolayı ilişkilerimizin ekonomik boyutu sıklıkla gözden kaçırılabiliyor. Ancak Cumhurbaşkanı Gül ve Başkan Obama'nın teyit ettikleri gibi Türkiye ile ABD arasındaki artan ekonomik işbirliği, ortaklığımıza enerji kazandırıyor.''


Ticari ilişkiler

İki ülke arasındaki ticaretin bu yıl yüzde 50'den fazla arttığını vurgulayan Clinton, bunun da iki ülke için daha fazla istihdam ve daha fazla refah anlamına geldiğini söyledi.

Clinton önlerinde daha büyük bir potansiyel gördüklerini ifade ederek, ticaret ve yatırımı daha da geliştirmeyi amaçladıklarını dile getirdi.

Her iki milletin de girişimci olduğunu vurgulayan Clinton, ''Birlikte çalıştığımız zaman yaratıcılık ve yetenek ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye'nin ikinci Küresel Girişimcilik Zirves'inin ev sahipliğini yapacak olması ve Washington'da kaydettiğimiz ilerlemeyi daha da geliştirecek olmamızdan dolayı da çok mutluyum. Aynı zamanda halklarımız, iş dünyamız ve toplumlarımız arasında daha da yakın bağlar geliştirilebilir'' dedi.

Hillary Clinton, bugün Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile iki ülke arasındaki bağları daha da güçlendirmenin yollarını görüştüklerini anlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye'nin önündeki anayasa reform süreci ile ilgili genç Türklerden bugün ifade ve din özgürlüğü konusundaki sınırlamalar hakkında endişeleri duydum. Aynı zamanda bu sürece sivil toplumun ve bütün siyasi partilerin dahil edileceğini umuyoruz. Umuyorum ki yakın bir zamanda Heybeliada Ruhban Okulu'nu açmak gibi ek adımlarla Türkiye, demokrasisinin gücünü ve değişen bir bölgede liderliğini vurgulayacaktır. Ortadoğu ve özellikle Kuzey Afrika'daki insanlar, daha köklü demokrasilerden, Türkiye'nin deneyimlerinden ders çıkarmak istiyorlar. Türkiye'nin tarihi, demokratik gelişmenin aynı zamanda sorumlu liderliğe bağlı olduğunu gösteriyor. Bu liderlik, diğer ülkelerdeki sonraki nesil liderlere destek olmalı ve yol göstermelidir.''

Libya Temas Grubu'nun toplantısı, Suriye'deki durum, Afganistan'daki gelişmeler ve Türk askerlerinin Afgan güvenlik güçlerine kendi güvenliklerini sağlayabilmeleri için eğitim vermeleri ve PKK dahil terörle ortak mücadele konularında da görüştüklerini aktaran Clinton, Bakan Davutoğlu'na konukseverliği nedeniyle teşekkür etti.

Sorular

Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Hillary Clinton, ABD'nin Suriye ile ilgili nasıl bir süreç izleyeceğine ilişkin bir soru üzerine, Davutoğlu ile şiddetin son bulmasıyla ilgili ortak isteklerini paylaştıklarını belirtti.

Clinton, şöyle devam etti:
''Suriye halkının siyasi ve ekonomik reform iradesini konuştuk. Dün, bugüne kadar en büyük protestolara şahit olduk ve doğrudan hükümete Suriye halkının reform arzusunu dile getirme çabasıydı bu. Aynı zamanda hükümetin barışçıl protestoculara karşı gerçekleştirdikleri şiddeti gördük elbette. Suriye'nin geleceği, Suriye halkına bağlıdır. Ancak muhalefetin bir araya gelme çabası ve bir gündem oluşturma çabası, siyasi reformun çok önemli bir parçasıdır. İnanıyoruz ki her ülke bu tür düzenlemelere, bu tür muhalefete izin vermelidir. Bunun daha sorumlu, daha hesap verilebilir hükümetlere yol açtığını düşünüyoruz.
Dolayısıyla Suriye halkının kendileri için yaptıklarını görmek burada önemlidir. Muhalefet oluşturmaya çalışıyorlar. Hükümetle daha güzel bir gelecek için barışçıl işbirliği içerisinde bir yol düzenlemeye çalışıyorlar.''

''2012 yılı başında Kıbrıs'ta bir referandum yapılması konusunda ülkenizin duruşu nedir?'' şeklindeki soru üzerine de Clinton, ABD'nin çok aktif bir şekilde Kıbrıs halkına 2004 yılında sunulan referandumu desteklediğini ancak bunun sonucunun kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi.

Clinton, şunları söyledi:
''Şu anda ki Kıbrıs'taki statükonun hiç kimsenin yararına olduğunu düşünmüyoruz. Gereğinden fazla süredir devam ediyor. İki tarafın da bir anlaşmadan yararlanabileceğini düşünüyoruz. Yenilenmiş ve yeniden enerji kazanmış BM'nin çabalarını destekliyoruz ve Kıbrıslılar'ın kendileri bundan sorumlu. Çözüm ile ilgili olan kararları onların vermesi gerekiyor. Biz 2012 yılına kadar iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon görmeyi arzu ediyoruz. Bunun, BM'nin söylediği, Türkiye'nin inandığı, ABD'nin inandığı bir şey olduğunu biliyorum. Biz bu süreci desteklemeye çalışacağız ve sonuç görmeye çalışacağız.''

 

İlgili haberler için tıklayınız: