Tereddüt etme, git!
Dünya galası 41. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde yapılan Yeşim Ustaoğlu’nun yönettiği ‘Tereddüt’ adlı filmin Türkiye ilk gösterimi 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde gerçekleştirildi.
Ceren Çıplak
Bana cinsel hayatını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim... Yeşim Ustaoğlu, “Tereddüt” filminde farklı toplumsal katmanlardan iki çiftin yaşadıklarını ağırlıklı olarak cinsel hayatları üzerinden okuyor. Yaşı büyütülerek evlendirilen Elmas, her gece orta yaşlı kocası -kendi deyimiyle- üzerine abanmasın diye dua ediyor. Her gün evi silip süpüren, yatağın çarşaflarını dümdüz yapan ve gizlice sigara içen bastırılmış, sinik bir küçük kız Elmas. Bir gün kayınvalidesi ile kocasının şüpheli ölümü üzerine iyice sinen Elmas, psikiyatrist Şehnaz’ın hastası oluyor. Şehnaz da mimar sevgilisi Cem’le ilişkisini özgürce yaşayan, akşam şarabını, rakısını içen, elinde rakı kadehiyle “Ruhum isterse gezinirim, bitmeyen aşkla sevişirim, seyret bak uçurum dağından, dümdüzdür vadim” şarkısını mırıldanabilen bir kadın. Şehnaz aşkla sevişirken ya sevgilisi Cem? Sadece kendi tatminini önemseyen bencil bir sevgili Cem. Kadın ve erkeğin cinselliği algılayışındaki farklılık da var filmde. Karşındakinin bedeni üzerinden sadece kendini sevmek mi yoksa iki bedeni tek beden gibi sevmek mi sorusunu soran film yatak odasında bencil olanın günlük hayatta da öyle olduğunu gösteriyor. Peki, sadece sevmek yeter mi? Sevilmek yeter mi? “Tereddüt” filmi tereddütsüz insanın kendi değerini keşfetme süreciyle sert sevişen bir film. Bize değer vermeyen insanların yanında kalmamamızı, gitmemizi söyleyen bir film. Şehnaz da Elmas da en çok bunun ikilemini yaşıyor. Gitmeyi başaran o çemberin içinden çıkıyor. Belki de...
Dünya galası 41. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde yapılan filmin Türkiye ilk gösterimi 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde gerçekleştirildi. Film, festivalin hem ulusal hem de uluslararası bölümünde yarışıyor. Film sonrası Ustaoğlu, seyircilerin sorunlarını yanıtladı. Ustaoğlu, filmde hem kadın hem de erkek dünyasının benzerliklerini ve farklılıklarını anlatmaya çalıştığını söyledi. Ustaoğlu, “Filmde bakış açısı Şehnaz. Elmas’ın hikâyesi daha yoğun ve etkileyici olmasına rağmen film Şehnaz üzerinden yürüyor çünkü onun ikilemi daha zor” dedi. Bir edebiyat öğretmeni de “Filmde yatak odası da oturma odası, misafir odası gibidir mesajı mı veriliyor?” diye sorunca Ustaoğlu “Biz kendi dünyamızla, algımızla yeni bir dünya yaratıyoruz. Siz de kendi algılarınızla bu dünyayı yeniden kurmakta serbestsiniz” dedi. “Hayat çoğu zaman çok klişe” diyen Ustaoğlu, seyirciden olumlu tepkiler alınca, “Toronto’da bana soruyorlardı, film Türkiye’de tepki alır mı diye. Bana iyi bir cevap verdiniz, teşekkür ederim” dedi.