Tenzili rütbeye iptal

Yargı, CHP’den aday adayı olan müfettişin, öğretmen kadrosuna atanmasını hukuka aykırı buldu. Kararın kanunun amacıyla bağdaşmadığına vurguladı.

Mustafa Çakır

Yargı, CHP’den milletvekili aday adayı olan müfettişin, adaylık sonrasında kadrosuna eşdeğer bir görev yerine tenzili rütbe ile öğretmen olarak atanmasını hukuka aykırı buldu. Mahkeme, müfettişin eşdeğer bir görev bulunup bulunmadığı araştırılmadan doğrudan öğretmen olarak atanmasının “hakkaniyetle ve kanunun amacıyla bağdaşmadığına” vurgu yaptı.

İstanbul 11. İdare Mahkemesi’nin kararına göre süreç şöyle gelişti:

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde 1. derece 3600 ek göstergeli maarif müfettişi olan Rasim Akkaya, milletvekili genel seçimlerinde CHP’den aday adayı olmak için görevinden çekildi. Akkaya aday gösterilmemesi üzerine görevine iade için başvurdu. Ancak kamu görevine dönüşünde müfettişlik yerine öğretmen kadrosuna atandı. Bunun üzerine Akkaya, Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’nün atama işleminin iptali istemiyle dava açtı. Mahkeme kararında, seçimler nedeniyle istifa edip aday olamayan Akkaya’nın eski görevine geri dönme isteminde bulunması halinde bu talebini yerine getirme konusunda idarenin yetkili olduğunu, ancak bu yetkisini kullanırken eski görevine ilişkin kadronun boş olması gerektiğine dikkat çekti. Akkaya’nın görev yaptığı maarif müfettişi kadrosunun istifası ile iptal edildiğine işaret eden mahkeme, bu kadroya atanmasının hukuken mümkün olmadığını belirtti.

‘Yasanın amacıyla bağdaşmaz’
Atama işlemini iptal eden mahkemenin kararında şöyle denildi:
“Davacının (Rasim Akkaya) istifası ile iptal edilen maarif müfettişi kadrosuna atanmadan önce öğretmen olarak görev yaptığı ve maarif müfettiş kadrosuna tekrar atanamayacağı dikkate alındığında, göreve iade istemiyle başvurusu üzerine ifa ettiği eski görevler de göz önünde bulundurularak, maarif müfettişi kadrosuna eşdeğer bir görev bulunup bulunmadığı ve var ise bu kadronun boş olup olmadığı hususları araştırılarak atama işlemi tesis edilmesi gerekirken, bu yönde bir araştırma yapmadan davacının doğrudan öğretmen olarak atanması işleminin hakkaniyetle ve kanunun amacıyla bağdaşmayacağı sonucuna varılmıştır. Öte yandan; dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davacının yoksun kaldığı parasal hakların da yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerekmektedir.”