Temelleri Varşova’da atılan anlaşma

Trump yönetiminin İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin normalleşmesini teşvik etme çabası yeni değil. BAE-İsrail Anlaşması’nı doğuran çaba budur. İran karşıtlığı üzerine inşa edilen “tarihi anlaşma” beklendiği gibi barış getirir mi, bu tartışmalı. Ama BAE ile İsrail arasındaki “gizli” başlayıp “açığa dökülen ilişkilerin Ortadoğu’da bir benzeri daha yok.

Mustafa K. Erdemol

Mustafa K. Erdemol

İsrail ve BAE’nin, “tarihi” olarak adlandırılan barış anlaşması, iki ülke arasındaki ilişkilerin -üstelik BAE resmi olarak hala İsrail’i tanımıyor olsa da- son yıllarda hızla normalleştiğini bilenler için pek de sürpriz olmadı. İkili ilişkilerin gelişimini özetleyeceğiz ama öncelikle bu anlaşmanın temelinin Şubat 2019'da Varşova'da ABD liderliğindeki bir İran karşıtı konferansta atıldığını vurgulayalım. 2019'da bu amaçla en az üç toplantı gerçekleştirilmişti. 

BAŞKA ANLAŞMALAR DA GELEBİLİR

Elbette bu anlaşma İsrail’in diğer Arap/Müslüman ülkelerle ilişkilerini kolaylaştırmasına da yardımcı olacak bir hedef de içeriyor.  Yani sadece İran’a karşı başlayan ancak sosyal yaşamın her alanında iki ülkenin işbirliğine dönüşen ilişkilerdeki gelişme zincirleme bir etkiye de yol açabilir. Hiç umulmayan Arap ülkelerinin ardı ardında İsrail’le anlaşma yapma olasılığı yüksek. Bazı Arap ile Körfez ülkelerinin İsrail’le “dolaylı” ilişkiler içinde oluşları sır değil. 

Filistin'e yönelik tüm dünyanın tepkisini çeken son ilhak kararını zaten hayata geçiremeyecek olan İsrail, bu anlaşma ile dünyaya kendisiyle “iyi geçinme”nin bölgeye yararlı olacağı inancını da benimsetmiş oluyor bir bakıma. Mısır’dan, BAE’den anlaşmanın amacının Filitin’in ilhakı durdurmak olduğu yönünde açıklamalar geldi bile hemen. Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed, anlaşmayı "İsrail'in Filistin topraklarını daha fazla ilhak etmesini durdurmak için” yaptıklarını söylerken Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi de anlaşmaya "İsrail’in Filistin topraklarının ilhakını durdurma ve Orta Doğu’ya Barış getirmek için adımlar atma anlaşması" adını verdi. 

İLİŞKİLER NASIL BAŞLADI

BAE’nin İsrail’i Hamas’ın askeri kanadının kurucularından Mahmud el-Mabhouh'ı öldürmekle suçlamasıyla 2010 yılında gerilmiş olan ilişkiler, Kasım 2015 yılında BAE’nin İsrail’e Dubai’de diplomatik ofis açma izni vermesiyle iyileşmeye başladı. 

Her iki ülkeden yetkililer, ofisin tek amacının İsrailli diplomatları IRENA (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı)  için daimi bir ofise sahip kılmak olarak açıkladılar. BAE’nin İsrail’i tanımamasına rağmen attığı bu adım ABD ile diplomatik ilişkisi olmayan İran’ın New York'ta bir BM Misyonu’na sahip olmasına benzetilir. Adımların devamı tam bir yıl sonra Kasım 2016’da İsrail’in BM nezdindeki temsilcisi Büyükelçi Danny Danon’un bir konferansa katılmak için BAE'ye gizli bir ziyarette bulunmasıyla geldi.  BAE’de uzun zamandan beri çok sayıda İsrailli işletme faaliyet gösteriyor, uzun yıllar sonra görünür olmaya başlayan bir de Yahudi cemaati var BAE’de. Belki de ilişkilerin normalleşmesinin en iyi tarafı söz konusu cemaatin sıkıntı yaşamayacak oluşu.

İSRAİLLİ BAKANIN CAMİİ ZİYARETİ

İki ülke arasında “yarı gizli” başlayan ilişkilerin Ortadoğu’da bir benzeri yok. Dönemin İsrail Kültür ve Spor Bakanı Miri Regev, Ekim 2018'de Mekke ve Medine'deki camilerden sonra Müslüman dünyanın üçüncü büyük ibadethanesi olan Abu Dabi'deki Şeyh Zayed Ulu Camii'ni ziyaret etti.  Dubai’de düzenlenen bir turnuvada İsrailli sporcunun birinci olması üzerine Mısır dışında bir Arap ülkesinde ilk kez İsrail Marşı çalındı. Regev’den sonra da İsrailli bakanların ziyaretleri sürdü BAE’ye.

İki ülke arasındaki en yakın işbirliği Covid-19 salgını nedeniyle gerçekleşti. BAE’ye ait Etihad Havayolları, Filistinlilerin COVID-19 salgınıyla mücadelelerine yardımcı olmak amacıyla 14 ton tıbbi malzemeyle bu yılın Mayıs ayında İsrail'e gitti. Filistin Yönetimi, yardımı İsrail üzerinden geldiği için reddetti. 9 Haziran 2020'de, ikinci bir Etihad Havayolları uçağı başka bir tıbbi malzeme sevkiyatı yaptı, bu kez ilk uçuştan farklı olarak uçakta Etihad logosu ile BAE bayrağı görülüyordu. Bu uçuşların normalleşmede büyük adım olduğu kabul ediliyor.

Ancak İsrail'in Batı Şeria'nın bazı bölgelerini ilhak girişimi ilişkilerde bir sarsıntı yarattı. BAE Dışişleri Bakanı Enver Gargash, İsrail'i girişiminin tehlikeli olacağı konusunda uyarırken, İsrail tarihinde bir ilk yaşandı. BAE’nin ABD Büyükelçisi Yusuf el Uteybe İsrail’in en popüler gazetesinde ülkesinin İsrail’in planına muhalefetini ifade eden "Ya Ekleme ya da Normalleştirme" başlıklı bir makale yazdı. Makalenin içeriğinden çok Arap dünyasından bir yetkilinin bir İsrail gazetesinde makale yazması hayli önemli bir gelişmeydi. 

Trump yönetiminin İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin normalleşmesini teşvik etme çabası yeni değil. Bir kez daha anımsatalım; Beyaz Saray, 17 Aralık 2019'da İsrail ile BAE arasında İran'a karşı koordinasyon konusunda gizli bir üçlü toplantıya ev sahipliği yaptı. Bu toplantıda Başbakan Benjamin Netanyahu’nun Ulusal Güvenlik Danışmanı Meir Ben-Shabbat ile BAE’nin ABD Büyükelçisi Yusuf El Uteybe de “tam diplomatik ilişkilere yönelik geçici bir adım” olarak bir saldırmazlık paktını tartıştılar. Yani varlık nedeni İran karşıtlığı olan “tarihi” anlaşmanın ne kadar “barış” içerdiği elbette tartışma konusu.