'Temel önceliğimiz istikrarın devamı'

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomide temel önceliklerinin istikrarın devamı olduğunu ve popülizme yönelmediklerini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bakanlar Kuruluna elektrikli araçlarda Özel Tüketim Vergisini yüzde sıfıra kadar düşürme yetkisi verdiklerini ve sektörü destekleyeceklerini bildirdi. Bakan Şimşek, Bakanlıktaki makamında Bloomberg Televizyona ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Geleneksel olarak bütçe performansının zayıf olduğu Ocak ayında 1 milyar lira bütçe fazlası verdiklerini belirten Şimşek, 2011 yılı için güçlü hedefler ortaya koyduklarını, bu hedefleri de tutturacaklarını ifade etti. Yeniden yapılandırmadan bütçeye 1 kuruş koymadıklarını hatırlatan Şimşek, buna rağmen mevcut bütçe ödenekleriyle ülkenin ihtiyaç duyduğu yatırımları yaptıklarını, ihtiyaç duyulan personeli de aldıklarını da anlattı. Bu arada kamunun borç stokunu da sürekli aşağı çektiklerini kaydeden Maliye Bakanı, ''Kamu açığının milli gelire oranını bu yıl yüzde 2,1'e düşürmeyi hedefliyoruz. Bu çok önemli bir süreç'' dedi.
 

1 trilyon dolarlık zarar

Cumhuriyet tarihinde 2002 sonuna kadar tek parti dönemi de dahil 79 yılda 57 hükümetin görev yaptığına işaret eden Şimşek, bu süreçte ortalama hükümet ömrünün de 16 ay olduğunu belirtti. Kısa dönemli hükümetlerin, uzun vadeli plan ve strateji yapmadığını ve popülizmi tercih ettiğini kaydeden Bakan Şimşek, şöyle konuştu: ''Siyasi istikrar, son 8-9 yıllık başarıda çok önemli bir unsur oldu. Bizim yaptıklarımız kadar hayallerimiz de çok güçlü. Şimdiden 2023 yılını tasavvur ediyor, o hedeflere ulaşmak için yasal ve kurumsal altyapıyı oluşturuyoruz. Biz, seçimlerde de yarışa popülizmle girmeyeceğiz. Sayın Başbakanımızın çok takdir ettiğimiz bir tarafı, (Popülizm tuzağına düşmeyeceğiz) dedi. Olmayan bir şeyi bir seçim kazanmak için taahhüt ettiğiniz zaman Türkiye kaybediyor. Geçmişte de çok şey kaybetti.... Türkiye çok kaybetti. 1991 yılında hatırlarsınız o günün koalisyon ortaklarından biri, (emeklilik yaşını kadınlar için 38'e, erkekler için 43'e indireceğini) söylemişti. Batıda emeklilik artarken, bizimkiler genç insanları emekli yapıyor. Türkiye, 1991'deki o popülizm, sosyal güvenlik sistemindeki tercihleri yüzünden 1 trilyon dolardan daha fazla kaybetti. Türkiye, sadece sosyal güvenlik açığını finanse etmek için içeriye ve dışarıya yılda 30 milyar dolar borçlanıyor. O 30 milyar dolarla Türkiye'nin en önemli sorunlarını çözersiniz. Biz, hizmet yarışında varız, Türkiye'nin uzun vadeli geleceğini tasarlamakta varız. (Herkese maaş bağlayacağız, herkese şunu yapacağız) biz o yarışta yokuz. Bunlar borçlanarak yapılıyor. Taşıma suyla değirmen dönmez. Biz, mümkün olduğunca borçlarımızı azaltmak istiyoruz. Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlamak istiyoruz.''
 

Torba yasa

Maliye Bakanı, Torba Yasada çok fazla düzenlemeye yer verilmesine ilişkin eleştirileri yanıtlarken de, Batıda bir çok ülkede yasaların komisyonlarda uzun süreli tartışılarak, son şeklini aldığını, genel kurulda da genel değerlendirmeyle oylandığını ifade etti. Türkiye'de ise komisyonların yanısıra genel kurulda da yasalar için teknik çalışmalar yapıldığını belirten Şimşek, ''Hatta yürütme maddesi gibi en basit maddelerde bile muhalefet kanunu geciktirmek için konuşuyor. Böyle olunca da torba yasalara ihtiyaç duyuluyor. Birçok alanda düzenleme yapmanız lazım. Şu torba yasa yerine 58 ayrı yasa getirseniz, her birisi üzerinde en az 1-2 gün görüşme yapılır ve bunların çıkması mümkün olmaz. Çünkü muhalefet işi uzatma peşinde, biz, üzüm yeme peşindeyiz. Vatandaşın işi görülsün diyoruz'' dedi.

Bu düzenlemede, iddiaların aksine görev zararlarına ilişkin geçmişe oranla bir zayıflamanın sözkonusu olmadığını da dile getiren Maliye Bakanı, şöyle devam etti: ''Eskiden olduğu gibi devlet, bir banka veya KİT'e bir görev verecek ve görev sonucunda zarar sözkonusuysa mutlaka ve mutlaka o zarar bütçede olur. Geçmiş hükümetler döneminde bu konuda yapılanların maliyetini çok iyi biliyoruz. Bu yapılan düzenleme çok basit bir düzenleme ve avans vermeyle ilgili. İstanbul'daki analist arkadaşların bu hususlara vakıf olmalarını ve biraz daha inceleme yapmalarını tavsiye ediyorum. Torba tasarı ülkemizin her kesimini ilgilendiren ve birçok sorunu çözmeye yönelik bir tasarı.''
 

Yeniden yapılandırma

Türkiye'de Cumhuriyet döneminde her 2,5 yılda bir mali af niteliğinde düzenleme yapıldığını belirten Şimşek, yeniden yapılandırmanın bunlardan farklı olduğunu, düzenlemelerin af niteliğinde olmadığını söyledi. Yeni düzenlemede alacak asıllarını enflasyonla güncelleyerek aldıklarını anlatan Şimşek, taksitlendirme yaparak da ödeme kolaylığı sağladıklarını vurguladı. ''Bir tek faiz sildiğimiz kesim var, o da çiftçimiz. Sulama modeliyle elektrik borçları vardı, orada faizi sildik'' diye konuşan Bakan Şimşek, şöyle devam etti: ''Bu düzenleme ile sağlık sisteminin kapsamını genişletiyoruz. Belediyelerimizin bazıları maalesef istihdam bürosuna dönüşmüş. Bizden aldıkları paranın tamamı maaşa yetmiyor. Biz, (belediyeleri istihdam bürosu olmaktan çıkaralım, hizmet bürosuna dönüştürelim) diyoruz. İstihdam fazlasını kamuya alıyoruz. Krizden hemen sonra ülkemizde yatırım sürecini hızlandırmak için (az gelişmiş bölgelerden başlamak üzere, en gelişmiş bölgeye kadar yatırım yapın, bunun için kurumlar vergisini indiriyoruz) dedik. Türkiye, kurumlar vergisinde yüzde 20 oranıyla OECD'de verginin en düşük olduğu ülkelerden birisi. Yüzde 20'lik bu oranı, bazı bölgelerde yüzde 2'ye indiriyoruz. Yeni düzenlemelerle bu desteklerin sürelerini düzenliyor, miktarlarını artırıyoruz. Tek amacımız vatandaşa iş ve aş. Torba Tasarı ile eğitime katkı süresini uzattık. Gençlerimiz ve kadınlarımızın istihdamına yönelik daha önce bir teşvik sistemi getirmiştik. Bunları güçlendiriyoruz. Diyelim trafik kazası geçirdiniz, acile geldiniz. Sizin tedavinizi devlet yaptıracak. Bunlar çok önemli, Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılamak, vatandaşın işini kolaylaştırmak için. Torba bir ihtiyaç. Çok kaliteli bir yasa yapma süreci değil. Keşke Türkiye'de Meclisin çalışma koşulları yeniden düzenlense. İç Tüzüğü, Avrupa'daki gibi düzenlemek, yasaları bir bütünlük içinde getirip, teknik düzeyde komisyonlarda tartışmak, genel kurulda zaman israfına son vermek lazım.''

Elektrikli araçlara teşvik

Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'de elektrikli araç üretimini teşvik edeceklerini de bildirdi.
Bakanlar Kuruluna elektrikli araçlarda ÖTV'yi yüzde sıfıra kadar düşürme yetkisi verdiklerini kaydeden Şimşek, Bakanlar Kurulunun bu konuda sınıflandırma yapacağını, (Şu sınıfa kadar elektrikli aracın vergisi şu, şu sınıfa kadar bu) diyeceğini söyledi. Elektrikli araç üretiminin dünyada daha yeni olduğuna dikkati çeken Şimşek, kendilerinin de işin başında sektöre destek vereceklerini ifade etti.
 

'Ekonomiyi soğutmaya çalışıyoruz'

Mali disiplinin devam edeceğini söyleyen Bakan Şimşek, ''Yıla bütçe fazlasıyla başladık. Söyleme mi bakacaksınız, eksik değerlendirmelere mi bakacaksınız, yoksa uygulamaya mı bakacaksınız? Türkiye'de bütçe disiplini vardır ve devam edecektir. Bir seçim yılında dahi hükümet, ekonomiyi soğutmaya, bütçe disiplinini sürdürmeye çalışıyor. Biz iktidara geldikten sonra Türkiye, notunu 4 kademe artmıştır. Ben, Türkiye'nin notunun daha da artacağına inanıyorum'' dedi.

 

Kayıtdışı ekonomi

Şimşek, kayıt dışı ekonomiye ilişkin sorular üzerine, Türkiye'de kayıt dışı bir ekonominin bulunduğunu, bunun da kayıt içinde çalışanlar açısından haksızlık yarattığını söyledi. Kayıtdışı ekonominin sadece Maliye Bakanlığının çabaları ile önlenecek bir sorun olmadığına işaret eden Şimşek, Gelir İdaresi Başkanlığının koordinatörlüğünde yeni bir kayıt dışı ekonomiyle mücadele belgesi stratejisini hazırladıklarını bildirdi. İlk defa 2008 yılında kayıt dışı ile mücadele stratejisini ortaya koyduklarını, 109 tane eylemin 75 tanesini hayata geçirdiklerini, bir kısmının devam ettiğini, bir kısmının da uygulamaya konulamadığını anlatan Şimşek, eylemleri hayata geçirmek açısından yüzde 70 ve üzerinde başarı sağladıklarını kaydetti. Şimşek, ''Şimdi yepyeni bir eylem stratejisi hazırlıyoruz, bu da bir yol haritası şeklinde olacak. Bizim bu stratejiden amacımız bir yandan gönüllü uyumu teşvik etmek, bir yandan kayıt dışılıkla ilgili kamuoyunda farkındalığı artırmak. Bir yandan da kayıtdışılığı teşvik eden bütün unsurları ortadan kaldırmak'' diye konuştu.
 

Denetim kapasitesi artırılıyor

Bu kapsamda denetim kapasitesini artırmaya çalıştıklarını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının denetim elemanı alma konusunda bütçedeki sınırlamalarını kaldırdıklarını anlatan Şimşek, kayıtdışılığın, Türkiye'yi geri bırakan bir süreç olduğunu, bu kesimlerin dünyadaki rekabet ile baş edemediklerini söyledi. Kayıtdışılığın çok önemli bir sorun olduğunu, bu konuda da önemli bir çaba içinde olduklarını vurgulayan Şimşek, bu konuda bazı başarılar da sağladıklarını örneğin daha önce hiç kayıtlı olmayan sadece kira geliri elde eden 540 binden fazla yeni mükellef kazandıklarını, bunun da proaktif bir çalışma ile gerçekleştiğini kaydetti. Kayıtdışılığın bir çok ülkede olduğuna, bunun topyekün bir mücadele gerektirdiğine dikkati çeken Şimşek, kendilerinin de bununla mücadele kapsamında çok meslek erbabını denetime aldıklarını, kayıtdışılığın yaygın olduğu akaryakıt, tütün alkollü içkiler gibi sektörlerde önemli yeni sistemler geliştirdiklerini ve bunları daha da geliştireceklerini söyledi.
 

'Kimseyi yeniden yapılandırmadan yararlanmaya zorlamayız'

Cuma günü Antalyada Vergi Dairesi Başkanları ve Defterdarlar ile bir toplantıda biraraya geleceklerini ifade eden Şimşek, toplantıda temel amaçlarının kamu alacaklarının yapılandırılması konusunda mükellefleri bilgilendirmek olduğunu belirtti. Mükelleflere, vatandaşlara bir şekilde ulaşıp kendilerine büyük bir fırsat verildiğini, yeni bir sayfa açıldığını anlatmak istediklerini bildiren Şimşek, şöyle devam etti: ''Geçmişte şöyle bir algı var. Maliye Bakanlığının yerel yetkilileri, (mükellefleri zorla matrah artırımına, zorla bu yapılandırmadan yararlanmaya teşvik ediyor, zorluyor) şeklinde bir takım algılar var. Hiç bir şekilde bizim böyle niyetimiz olmaz olamaz. Mükellef bizim için çok önemlidir. Mükellef isterse, kendisi bir eksiğinin olduğunu düşünürse, o şekilde başvurması lazım. Toplantının amacı Torba Yasasında yapılandırmayı anlatmak, bir yol haritası çizmek. Vatandaşın nasıl bilgilendirileceği hususunu orada tartışıp bir karar bağlamak. Ama hiç bir şekilde vatandaşlarımızı biz matrah artırımına, stok affına ya da başka bir yapılandırma çerçevesinde getirilen kolaylıklardan yararlanmaya zorlamayız.''

Reel sektörle devletle barış içinde olmayı istediğinin hatırlatılması üzerine de Bakan Şimşek, bu kapsamda kod uygulamasının yanlış bir uygulama olduğu için kaldırdıklarını ifade etti. İdare olarak zaman zaman eksikliklerin, yanlışlıkların olabileceğine işaret eden Şimşek, bunlara müdahale ettiklerini, mukteza sistemini bir reform çerçevesinde, çok iyi bir şekilde geliştirdiklerini, geçen sene de mükellef haklarını ciddi bir şekilde artıran çok önemli yasal düzenlemeler yaptıklarını kaydetti. Kendileri için mükellef haklarının çok önemli olduğunu vurgulayan Şimşek, ''dolayısıyla Türkiye'de iş aş üretenlerin biz, hizmetindeyiz. İş, aş üretenlerin önününü açmamız lazım. Ama iş, aş üretenler de herkes kazandığı ölçüde bir miktar ülkenin kamu hizmetlerini yerine getirmesi için vergi katkısı olması lazım'' diye konuştu.
 

Cari açık konusu

Ekonomi yönetiminin performansına bakıldığında cari açık konusunda bir geç kalınmışlık olup olmadığının sorulması üzerine, Maliye Bakanı Şimşek, Cumhuriyet tarihinde ilk defa seçime giden bir hükümetin ekonomiyi makul düzeyde büyümesini sağlatmak için bir miktar yavaşlatmaya çalıştığını, aşırı ısınmayı önlemeye çalıştığını söyledi. Ülkenin istikrarını, uzun vadeli sürdürülebilir büyümesini önceliklendirdiklerini vurgulayan Şimşek, cari açığın, uzun vadede bakılması gereken, orta-uzun vadede çözüm üretilmesi gereken bir husus olduğunu söyledi. Hükümete geldikleri günden bu yana üzerinde durdukları bütün hususların aslında cari açığı azaltmaya yönelik olduğuna dikkati çeken Şimşek, ancak buna rağmen cari açığın petrol fiyatlarının da etkisiyle arttığını kaydetti. Bakan Şimşek, şöyle devam etti: ''Petrol fiyatları 2002 yılında ortalama 20-25 dolar civarındaydı. Bugün petrol fiyatları 100 dolar civarında, yani 4 kat artmış durumda. Petrol ve doğalgazın çok büyük kısmını hemen hemen tamamını bu ülke ithal ediyor. Bu gerçeği göz ardı edemezsiniz. Son 9 yılda Ak Parti hükümetinin olduğu dönemde enerji hariç cari açığa bakın, Türkiye'de ya cari fazla vardır, ya da çok cüzi bir cari açık vardır. Aslında Türkiye önemli ölçüde enerjide dışa bağımlılık cari açığı besleyen bir husustur. Burada yapabileceğiniz şey ülkenin enerji kaynaklarını ön plana çıkarmaktır. Rüzgardan enerji üretiyoruz, bütün akarsular üzerinde HES yapmaya çalışıyoruz. Yenilenebilir enerji yasasını çıkardık, teşvik veriyoruz, nükleer enerji santrallerini kurmak için çaba içindeyiz. Ama bütün bu adımlar, bir baraj hemen bir günde olmuyor, nükleer santrale hemen başlasanız 5-6 yıl içinde oluyor.''

Türkiye'de insana yatırım yaptıklarını, dünya ile rekabet edebilmek için bilgi toplamak için eğitime önem verdiklerini anlatan Şimşek, Türkiye'nin bugün AR-GE faaliyetlerine ayırdığı bütçe ile 8 Avrupa ülkesini geride bıraktığını kaydetti. Bunun yanı sıra daha rekabetçi olunması için ülkenin alt yapısını geliştirdiklerini ifade eden Şimşek, bütün bu adımların amacının Türkiye'nin rekabet gücünü artırmak, cari açığı azaltmak olduğunu söyledi. Ancak bunların sonuçlarının alınmasının zaman aldığına işaret eden Şimşek, enerjiden bağımsız cari açık tartışmasının yapılamayacağını, enerjinin en büyük kalemlerden biri olduğunu belirtti.
 

Doğrudan yatırımlarla cari açık finansmanı

Cari açığın finansmanını daha kalıcı, uzun vadeli küresel doğrudan yatırımlarla yapmak istediklerini vurgulayan Şimşek, ''ben inanıyorum ki önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde Türkiye'deki küresel doğrudan yatırımlar, yani cari açığı sağlıklı bir şekilde finanse edecek para girişi şu mevcut seviyenin 2-3 katına yükselecek'' dedi.

Bakan Şimşek, cari açığın önemli bir sorun konumunda bulunduğunu ancak orta ve uzun vadeli çözüm yaklaşımının en mantıklısı olduğunu söyledi. Türkiye'nin çok cazip, geleceğinin parlak, makro ekonomik dengelerinin sağlam olduğunu ifade eden Şimşek, ''Türkiye'nin bütçe dengeleri Avrupa'nın en sağlamlarından bir tanesi, bankacılık sistemi dünyanın en sağlam bankacılık sistemlerinden biri, ülke hızlı bir şekilde gelişiyor ve potansiyeli büyük'' dedi.

Şimşek, Türkiye'nin dünyanın en cazip, çekici, herkesin odaklandığı 8 ülkeden bir tanesi olduğunu belirterek, artık, uluslararası yatırımcıların neden Türkiye'de olmadıklarının gerekçelerini açıklamak zorunda olacağını söyledi.