Telekulağa cesaret verildi
Yargıtay Başkanlık Kurulu, yasadışı dinlemelerden hareketle 8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan ile 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker hakkında soruşturma başlattı.
cumhuriyet.com.tr
Bir süre önce 8. Ceza Dairesi Üyesi Aktan ile 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker’e ait olduğu belirtilen ses kayıtları yayımlanmıştı. Aktan’ın Yargıtay’daki bir dosyaya ilişkin, Ülker’in ise Yargıtay Başkanı aleyhine konuştuğu savlanmıştı. Yargıtay Başkanlık Kurulu, hem Aktan hem de Ülker hakkında, mahkeme kararı olmaksızın yapılan dinlemelerden hareketle soruşturma başlattı. Başkanlık Kurulu’nun soruşturması, Yargıtay’da tartışmalara neden oldu.
Aktan, haberi gazeteden okuduğunu ve konuya ilişkin bir bilgisinin olmadığını belirterek “Kişisel görüşüm, yasadışı dinlemeler soruşturmaya konu olamaz. Dinleyenlerin soruşturmaya konu edilmesi gerekir. Maalesef onu da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığımız şikâyetlere rağmen çıkaramadılar. Bazı kişiler usulsüz dinlemelerden yararlanıyor. Dinlemeler de montajlanıyor” değerlendirmesini yaptı.
‘Soruşturma hukuka aykırı’
Ülker soruşturmaya bir anlam veremediğini belirterek “Dinleme adı altında ortaya atılan kayıtlar ne kadar hukuka aykırı ise bu kayıtlara dayanılarak soruşturma açılmış olması da bir o kadar hukuka aykırı. Yargıtay’a yönelik bu gibi yöntemlerle cesaret ortamı yaratması nedeniyle daha fazla hukuka aykırı” dedi. Ülker, “Hukuk dışı yöntemlerle elde edildiği tartışmasız olan, içeriği dahi gerçeklere aykırı olan bu konuşmalar nedeniyle açılan soruşturma hukukun üstünlüğü için çalışan yüksek Yargıtay’ın temsil ettiği misyonla da bağdaşmamaktadır” değerlendirmesini yaptı.
‘Yargıtay’da çalışma ortamı kalmaz’
Kendisini haksız bir zemine taşımamak için de savunma yapmadığını anlatan 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, şunları söyledi: “Bu saldırılar nedeniyle Yargıtay’da çalışma ortamı dahi kalmamış olup saldırılar karşısında açık ve kararlı bir duruş gösterilmesi gerekirken tam aksi yapılarak hakkımda soruşturma yapılması Yargıtay’a ve Yargıtay’ın temsil ettiği misyona ayrıca bir saldırı olması yönünden tarihe düşen bir nottur. Yargıtay’a ilişkin yüzlerce dinleme kasetinden bahsediliyor. Bir duyuma göre, bir ziyaretçimiz geldiğinde ajanlar mobil dinleyicilere haber veriyor ‘dinlemeye geçin’ tarzında. Mobil dinleme araçlarına telefonla bildirilip dinleniyormuşuz. Bize gelen haberler böyle. Zira hayatımda hiç cep telefonu taşımadım. Buna rağmen bir arkadaşım odama geliyor, aday olduğunu deklare ediyor. Bu konuşmamız 7-8 ay bekletiliyor, gerekli kurgulama, montajlama yapıldıktan sonra sırası geldiğine karar veriliyor ve internete servis ediliyor. Maalesef Sayın Başkan (Hasan Gerçeker) Başkanlar Kurulu’nda soruşturma açtığını söylüyor. Başkan ancak dilekçe verir. Çünkü doğrudan tarafı olduğu bir olayda ‘soruşturma açtım/açtırdım’ şeklinde söz sarfetmesi son derece yakışıksız. Burada önemli olan hukuk dışı yöntemlerle elde edildiği tartışmasız olan içeriği gerçeklere aykırı bir dinleme kaydının varlığı. Maalesef Yargıtay yönetimi burada çok kararlı ve net bir tavır sergilemesi gerekirken soruşturma açtığını açıklıyor. Son derece yanlış. Aksi halde Yargıtay’da hiçbir arkadaşımın çalışma ortamı kalmaz. Yargıtay yönetiminin böyle dinlemeler karşısında açık, kararlı bir duruş sergilemesi gerekir diye düşünüyorum. Ama maalesef kararlı bir duruşun gösterilmediği de gerçek.”