Teknoloji dediğin “pikap ve filtre kahve makinem!”

Barış Akpolat ve Timur Akkurt pek çok yerden tanıyor olmanız olası. Ama habere konu olan birlikte yaptıkları “Teknolojiden Anlamayan Adam”. Bu programda teknolojiden korkan ve uzak duran Barış Akpolat ile yeni ürünleri ona en basit ve anlaşılır şekliyle anlatmayı deneyen Timur Akkurt'un trajikomik hikayelerini izliyorsunuz.

Ali Deniz Uslu / Cumhuriyet

Barış Akpolat uzun süre Hürriyet’in  hafta sonu eklerinde çalıştı şimdi de BirGün’ün Cumartesi ekinin editörü, Rock FM’de Sağır Sultan programını yapıyor.  

Timur Akkurt ise Digitalage Dergisi’nde ve BirGün Gazetesi’nde teknoloji yazan ve Rock FM’de Teknosafari isimli bir program yapıyor, televizyoncu. Uzun yıllar basın sektöründe çeşitli dallarda çalışmış ve çalışan, sabah 8 akşam 6 mesaiye inanmayan, sürekli proje üreten ve işin yanında eğlencenin önemini farketmiş adamlar onlar. “Teknolojiden Anlamayan Adam” da bu ikilini yeni numarası. İşte hikayenin gerisi...


-Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki değil onu iyi kullanmak yakalamak bile zor. İşte  “Teknolojiden Anlamayan Adam” bu anlamda çok iyi bir yerde duruyor. Nedir derdiniz?

Timur Akkurt: Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki takip etmek çok zor. Takip etsek hangi ürünü alacağımızı araştırmak bile can sıkıcı ve yorucu. “TAA” işte burada devreye giriyor. Kimseye “Al ya da alma” demiyoruz ama hangi ürünü alırlarsa gündelik hayatlarının neresinde iyi konumlandıracaklarını anlatıyoruz. Şu anda video içerik üreten pek çok teknoloji portalı o kadar profesyonel bilgi aktarıyor ki ürünü satın alacak kişilerin çoğunun bu ürünleri anlaması mümkün değil. Projedeki Barış Akpolat karakteri ‘gerçek’ bir hedef kitle örneği. Teknolojiden korkuyor ve o videolarda anlatılan pek çok şeyi anlamıyor ve dolayısıyla uzak duruyor. Halbuki Barış anlayabilirse teknoloji markalarının hedef kitlesi de anlayabilir. Konu bazen o kadar sıkıcılaşıyor ki anlatımda farklılık yaratılmadığı sürece hitap edilen kesim işten hakikaten ‘anlayan’lar oluyor. Ama asıl hedef teknolojik içerikten korkan, anlamayan ve uzak kesim olmalı. İşte onları çekmenin ve teknolojiyi bilinçli bir biçimde tüketmelerini sağlamanın tek yolu, eğlenceli içerik üretirken anlatılan teknolojinin gündelik hayatla ilgili bilgisini verebilmek.
 
- Ekibin diğer üyeleri kimler?

Barış Akpolat: Yönetmenlerimiz Murat Türkbıkmaz ve Şenay Akkurt. Bizi dizginleyip işlerimizi planlayacak ve bizimle uğraşabilecek birine ihtiyacımız olduğundaysa halkla ilişkiler ve pazarlama uzmanı İlke Önen’in kapısını çaldık. Karakterlerimizi yazdık ve başladık. Bu sırada babam, annem, kız arkadaşım ve güvendiğimiz insanlardan fikren yardım aldık. Müziklerimizi Tarkan ve Sezen Aksu’yla çalışan Can Şengün yaptı. Logomuzu da Türkiye hiphop ve grafiti aleminin saygın isimlerinden Tunç ‘Turbo’ Dindaş hazırladı. Kısacası etrafımızdaki herkesi ekipten sayıyoruz.

-Programın içindeki mizah, büyük ironi, işi daha da izlenesi yapıyor. Cidden teknoloji ile aranız nasıl?

Barış Akpolat: Benim pek işim olmaz. Evdeki DVD oynatamayan, 13 yıllık Windows XP ile çalışan bilgisayarım internete bağlanmıyor, zaten odamda internet de yok. Geçen yıl 10 yıllık telefonum yerine bir akıllı telefon hediye edilmişti. Bu yıl ki doğum günümdeyse Timur yeni bir telefon hediye etti. Bir tane de tabletim var, yazı yazıp oyun oynadığım… Timur’sa teknoloji konusunda gördüğüm en acayip adam. Adamın evi ev değil Silikon Vadisi! Televizyonunu açmak için dört ayrı kumanda kullanacağız neredeyse. Çantasından çoklu şarj veya modem üniteleri, kablolar ve ne işe yaradığını tam bilemediğim bin türlü ürün çıkartıyor. Hepsiyle çok ilgili ve hepsini anında öğreniyor. Benimse sürekli kullandığım bir pikabım ve filtre kahve makinem var. Anlayacağınız mükemmel bir ekibiz.

-Videolar doğaçlama mı, nasıl bir kurgunuz var? Ürüne göre mi çekim mekanları hazırlıyorsunuz, nedir hikayeniz?

Timur Akkurt: 1991’de başladığım televizyonculuk, esas mesleğim. Savaş Ay ve Arda Uskan gibi efsane isimlerle çalıştım. Video, kurgu ve yönetmenlik esas işim yani. Çekeceğimiz ürünlerin özelliklerine göre bir fikri ortaya atıp çekim mekanı belirliyoruz, tek seferde çekip doğal haliyle kurguluyoruz.

-Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Timur Akkurt: Başlarda oluşmakta olan kitlenin kafası biraz karışıktı. Fakat ne zaman “Teknoloji eğlenceli de anlatılabilirmiş” yorumu geldi o zaman doğru yolda olduğumuzu anladık. Ara sıra küfredenler de oluyor ama gazete yazılarımıza da türlü türlü yorum geldiğinden eleştirilme konusunda gayet açık ve sakiniz.

-Markalar programa nasıl yaklaşıyor, size test ürünlerini yolluyorlar elbette ama sıradışı bir iş yaptığınız neticede?

Timur Akkurt: En kritik nokta buydu. Neticede teknoloji firmalarıyla dirsek teması bir iş yapıyoruz. Alternatif şekilde ürettiğimiz bu videolar onların hoşuna gitmeyebilir ve proje başarısız olabilirdi. Ancak ne güzel ki onlar da biraz bocaladıktan sonra bize hızlıca alıştılar. Bizi şimdiye kadar arayıp çok güldüğünü söylemeyen marka üst düzey yöneticisi yok gibi.

http://teknolojidenanlamayanadam.com