‘Teknoloji çirkinlik getirdi’

ABD’nin Harvard Üniversitesi Tasarım Enstitüsü’nde Mimari Teknoloji Uygulamaları alanında ders veren Prof. Hanif Kara, dün akşam İTÜ Maçka Kampusu’nda bir konuşma yaptı.

Orhun Atmış

Mimarlık ve strüktürel tasarım kavramlarını bir bütün olarak ele alan Kara, Geberit’in davetlisi olarak “Zamanın Ötesinde Tasarım Kâşifleri #7” etkinliği kapsamında Türkiye’ye geldi. “Yeni Bir Çirkinlik Çağında, Tasarım Mühendisliği ile Ufak Tefek Yenilikler” başlığıyla düzenlenen sohbete mimar Emre Arolat da katıldı. 

Kara’nın güncel işleri arasında Bakû’nün simgesi Haydar Aliyev Kültür Merkezi, New York’un en popüler ve fotojenik noktası haline gelen 2 bin 500 basamaklı, heykelsi yapı Vessel ve Norveç’teki Randselva Nehri’ni geçen burgulu köprü müze The Twist yer alıyor. Son çalışması olan Bloomberg Genel Merkezi ile de geçen yıl İngiltere’nin “En İyi Yeni Binası” unvanını aldı. 

Bir araya geldiğimiz mimar ve mühendise ilk olarak sohbetin başlığını sorduk. Kara, “Teknolojiyle birlikte gelen bir çirkinlik var şehirlerimizde. Örneğin Singapur, Londra veya Hong Kong’daki bir havalimanında gözümü kapatıp açtığımda nerede olduğumu anlayamıyorum. Herhangi bir şehrin finansal merkezlerinin olduğu bölgelere giderseniz de aynı binaları görüyorsunuz. Bence bu çok çirkin. Özgünlük yok olmuş vaziyette” dedi. Kara, İTÜ’deki sohbetinde ilk olarak kendi tasarım fikirlerini anlattı. Ardından 3 bölüm altında konuştu: Dikey, yatay ve bütün duyulara (gürültü, koku vs.) hitap eden sistemler. Bu konulara dair işlerden örnekler verdi.

Kara, 2007 yılında da bir atölye çalışması için İstanbul’a gelmişti. Daha öncesinde 1997 yılında da şehri ziyaret ettiğini söyleyerek “Gördüğüm kadarıyla diğer şehirlerdeki hatta Londra’daki aynı çirkinlik sizde de var. Yeni yapılar çok çirkin. Sadece kendi probleminiz olduğunu düşünmeyin, tüm dünyanın problemi. Bunun ekonomiyle ilgisi var” dedi. 

Ödüllü isim Mimar Sinan’dan ilham aldığını da ifade etti. Kara, “Sinan, birçok mühendis ve mimara ilham oldu. Birçoğu da bunun farkında değil. Geldiklerinde görüyorlar ki, üzerinde çalıştıkları, düşündükleri bundan 400 yıl önce zaten yapılmış.” 

Peki, iklim krizi mimari ve mühendisliği nasıl etkileyecek? Bu soruya da şu yanıtı verdi Prof. Hanif Kara: “Bütün inşa edeceğimiz şeyleri uzun vadeli, 100 yıl dayanacak şekilde tasarlamak zorunda kalacağız. Bu da tasarım, malzeme gibi ekonomik şeyleri etkileyecek. İstanbul gibi eski şehirler için bu daha zor olacak.”