Tekin isyan etti: Hükümetin öncelikli görevlerinden biridir
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Joe Biden’ın 7 ay sonra gündeme gelen açıklamalarıyla ilgili 'Tam 7 aydır hükümetin aklı nerede? Eğer Dışişleri Bakanlığı ABD Başkan Adayı’nın açıklamalarını takip etmiyorsa, neyi takip ediyor? Türkiye’nin egemenlik ve bağımsızlık hakkını korumak hükümetin öncelikli görevlerinden biridir' dedi.
cumhuriyet.com.trAmerika’da 3 Kasım’da yapılacak seçimlerde Demokratlar’ın Başkanı Adayı Joe Biden’in Ocak ayında yaptığı açıklamalar, 7 ay sonra Türkiye gündemine oturdu.
Biden, New York Times gazetesinin editörlerine verdiği mülakatta, "Erdoğan bir otokrattır, yapmamız gerektiğini düşündüğüm şey, muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça ortaya koymak. (Türkiye’deki muhalefet partilerini kastederek) Erdoğan'ı mağlup edin. Darbeyle değil, seçim süreciyle…” ifadelerini kullanmıştı.
İktidar kanadı, Biden’ın sözlerinden AKP’ye ve Erdoğan’a karşı bir plan yürütüldüğü tezini savunurken, muhalefet söz konusu videonun 7 ay sonra servis edilmesini sorgulamıştı. Muhalefet temsilcileri ABD ve Biden’a açık ve sert tepkiler gösterirken, yapılan açıklama ve atılan tweetler genellikle bu videonun iktidarın bir algı operasyonu çerçevesinde dolaşıma sokulduğunu ima ediyordu.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, bugün gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tekin'e, Biden'in açıklamaları da soruldu.
- Joe Biden’ın açıklamaları gündeme oturdu. İlk tepki veren siyasetçilerden birisiniz. Ne demek istersiniz?
Tüm muhalefet önemli bir tavır ortaya koydu. Herkes Türkiye’nin egemenlik ve bağımsızlık hakkına saygı göstermek zorunda. Bu ülkede iktidara kimin geleceğine millet karar verir. Ancak iktidar da işini iyi yapmak zorunda. Biden bu açıklamayı 7 ay önce yapmış. New York Times gibi dünyanın en çok satan gazetelerinden biri bu açıklamayı yayınlamış.
Tam 7 aydır hükümetin aklı nerede? Eğer Dışişleri Bakanlığı ABD Başkan Adayı’nın açıklamalarını takip etmiyorsa, neyi takip ediyor? Türkiye’nin egemenlik ve bağımsızlık hakkını korumak hükümetin öncelikli görevlerinden biridir. Bu sorumluluğu bile yerine getiremiyorlar.
- Mahir Ünal “7 ay boyunca muhalefetin açıklama yapmasını bekledik” dedi.
Kendisinin siyasi tecrübesine de bulunduğu makama da yakışmayan bir açıklama. Bu açıklama milletimizin zekâsını hafife almak demektir. Kimseyi de tatmin etmez. Türkiye’nin bağımsızlık ve egemenlik hakkını korumak için 7 ay mı beklediniz? 7 ay önce ortaya koysaydınız, bize de bildirseydiniz tepkimizi ortaya koysaydık. Ortada ciddi bir görev ihmali var. Yapılması gereken görevi ihmal edenleri tespit ederek, haklarında gereken idari süreci başlatmak.
- CHP Kurultayı tamamlandı, Parti Meclisi ve Genel Başkan Yardımcıları seçildi ancak tartışmalar bitmedi. Siz ne düşünüyorsunuz?
Ben halkın içinde yaşayan bir siyasetçiyim. Halkın sorunları çok farklı. Son 1 yılda 2,5 milyon insan işini kaybetti. Gerçek işsiz sayısı 10,5 milyon. Dolar kuru artarken, alım gücü düşüyor. Her 4 gençten biri işsiz. Diğer yandan salgın büyük bir artış gösteriyor. 250 bin insanımız hastalandı. Her gün 20 kişi ölüyor. 6 bin insanımız hayatını kaybetti.
AKP her alanda Türkiye’yi karanlık bir dehlize sokmuş durumda. Ekonomi çakıldı, salgın patladı. Millet çıkış arıyor. Ancak anketlere bakıyoruz, hiçbir partide ciddi bir oy artışı yok. Ben CHP’liyim. Diyorum ki bu dönemde oyumuz artmıyorsa kendimizi check etmemiz lazım. Bizim oyumuz neden artmıyor? Neden kararsız seçmen sürekli artıyor da, CHP anketlerde klasik oy havzasında duruyor? İstanbul Arnavutköy’de yüzde 40 oy aldık. Bunun araştırmasını yaptık mı? Yapmadık. Sultangazi’de oyumuz yüzde 41’e çıktık. Bunu da sormadık. Kalelerimizde oy oranımız düştü. Bu konuda da bir araştırma yapılmadı. Kim bize niye oy veriyor, daha önce bize oy verenler neden oy vermekten vaz geçiyor? Bunu sormuyorsak 2023 hedeflerimize ulaşamayız.
- Metropoll tarafından yapılan araştırmaya göre Haziran döneminde CHP’nin oylarında bir düşüş gözüküyor. Bunun temel sebebi ne?
Bakın 2023’de 64 milyon seçmenin oy kullanması bekleniyor. Bunların yüzde 13’ü Z Kuşağı seçmen. 7 milyon seçmen hayatında ilk kez oy kullanacak. Yani seçmenin yüzde 11’i. Tek başlarına parti kursalar barajı geçiyorlar. Bu gençler neden bize dönmüyor? Bu ülkenin işsiz gençleri, emeklileri, hayatın her alanında türlü sorunlar yaşayan insanlar neden partimize gelip üye olmuyor, katılmıyor veya oy vereceğim demiyor? Bunu sadece ben merak etmiyorum, CHP’ye oy veren bütün seçmenler de bunu merak ediyor, CHP’den yeni bir çıkış, farklı bir hareket bekliyor. Bu beklentiyi karşılamak zorundayız. Demek ki bizim örgütlenme modelimizde belli sorunlar var. İletişimde belli sorunlar var. Bunları tespit edip çözmeden ileri doğru yürüyemeyiz. Örgütün kapılarını tekrar halka açmak zorundayız.
- CHP’nin halka açılmak için ne yapması lazım?
Biz bunları yaptık. Online, internet üzerinden üyelik sürecini başlattık. Bugün pasif durumda. Tekrar aktif hale gelmesi lazım. 2009 yılında “CHP’ye üye ol, çözümün parçası ol” projesi başlattık. Halk da önemli bir teveccüh gösterdi. Bugün tekrar bir üyelik kampanyası başlatmak gerekir. Ancak daha önemlisi kalelerimiz dediğimiz ilçelerde acı manzaralarla karşılaşıyoruz.
Yıllarca bu partiye üye olan insanlar istifa ediyorlar. İstanbul’un en büyük ilçelerinden bir tanesinde 1 yılda 3 bin 500’den fazla üyemiz istifa etti. Bakın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kazandık, ona rağmen böyle bir tablo ortaya çıkıyor. Gidip hepsine sormamız, neden istifa ettiklerini, gönüllerinin neden kırıldığını öğrenmemiz lazım. 31 Mart seçimlerinde kalelerimiz dediğimiz ilçelerde seçime katılım oranı da oy oranımız da düştü. Bunun nedenini öğrenmezsek ileri nasıl adım atacağız? Genel Merkez bu konuda araştırmalar yapmak zorunda. Dünya tarihinde ataletle kazanılan bir tek zafer yoktur.
- Bugün basına yansıyan bir haberde CHP’nin az oy aldığı Doğu Anadolu Bölgesi ve Avrupa’da örgütlenmeye ağırlık vereceği basına yansıdı.
Yapılması gereken bir iş. Zaten 81 ilde örgütlenmek görevimiz. Ancak üzülerek söylüyorum hala Mardin İl Başkanlığımızın kapısı kapalı. 24 Haziran seçimlerinde 20 bin oy aldık. Bu görevi üstlenmeye layık, CHP bayrağını Mardin’de dalgalandıracak bir yiğit elbette var. Bugüne kadar neden bu adımın atılmadığını merak ediyorum. Tüm gücümüzle çalışmak zorundayız. Ankara’da oturarak demokrasi mücadelesi verilmez. Demokrasi mücadelesi sahada, sokakta, hayatın her alanında verilir. Kaybedilen her dakika, israftır, zararlıdır. Biz iktidar istiyoruz. İktidarı kimse bize altın tepside vermeyecek. Kazanmak zorundayız.
Efendim birileri diyor ki “Boş ver, ne olursa olsun kazanacağız.” Bu işin garantisi yok. Çalışan kazanır. Bir takım ne kadar iyi olursa olsun sahada da gol atması, mücadele etmesi, maçları kazanması gerekiyor. Biz bu mücadeleyi ortaya koyarsak millet de tabelayı değiştirir. Ter akıtmadan hiç kimse zafere ulaşamaz.