Tek kişilik gösteri ve yürüyüş yasak!
1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen avukat Arif Ali Cangı’ya İstanbul Valiliği “gösteri ve yürüyüşlerin en az 7 kişiyle yapılabileceği” yanıtını verdi. Cangı, valiliğin kararını yargıya taşıdı.
Canan Coşkun/Cumhuriyet1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Taksim Meydanı’nda kutlamak isteyen avukat Arif Ali Cangı, İstanbul Valiliği’ne başvurarak anayasa ve yasaların güvence altına aldığı toplantı ve gösteri hakkını kullanmak istediğini, bunun valilik tarafından sağlanmasını talep etti. Cangı’nın başvurusunu “bireysel başvuru” olarak değerlendiren İstanbul Valiliği, yasada gösteri yürüyüşlerinin en az 7 kişiden oluşan bir düzenleme kurulunca düzenlenebileceğini hatırlatarak, yasa ve yönetmelikteki hükümler doğrultusunda başvuru yapması halinde değerlendirme yapılacağını belirtti.
2014 1 Mayısı’nı Taksim Meydanı’nda kutlamak isteyen Cangı, İstanbul Valiliği’nin toplantı ve gösteri hakkını ihlal eden işleminin iptali için İdare Mahkemesi’ne başvurdu.
25 Nisan 2014’te dilekçe ile valiliğe başvuran Cangı, 2014 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinliklerine İstanbul’da Taksim Meydanı’nda katılmak istediğini ifade etti.
İstanbul Valiliği’nin 29 Nisan 2014 tarihli cevap yazısında ise toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile düzenlendiği hatırlatılarak, kanun 9. maddesinde ‘en az yedi kişiden oluşan bir düzenleme kurulu tarafından düzenlenir’ hükmünün yer aldığı kaydedildi. Anayasa ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatilleri Hakkında Kanun uyarınca, Taksim Atatürk Anıtı’na çelenk koyma ve basın açıklaması ile Kazancı Yokuşu’nda yapılacak anma etkinliklerine katılmasında herhangi bir sakıncanın olmadığı belirtildi.
İstanbul Valiliği’nin cevabının ardından avukatı aracılığıyla İstanbul İdare Mahkemesi’ne başvuran Avukat Cangı, İstanbul Valiliği’nin toplantı ve gösteri hakkını ihlal eden işleminin iptal edilmesini istedi.
‘Usule uygun değil’
Valiliğin İstanbul 10. İdare Mahkemesi’ne sunduğu savunmada ise Cangı’nın, ilgili kanun ve yönetmelik gereğince usulüne uygun bir bildirimde bulunmadığı için talebiyle ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadığı iddia edildi. Usuli eksiklikleri tamamlaması gerektiğinin bildirildiği ancak Cangı’nın bu eksiklikleri gidermediği öne sürüldü.