Tehlike sokakta mı evde mi?
Anne-babalık kavramı farklı boyutlar kazandı, roller değişti. Çoğu anne-baba hâlâ “ dijital ebeveyn’ olduğunun farkında değil...
Figen AtalayEskiden sokakta, bahçede oyun oynarken merak ettiğimiz çocuklarımız, artık daha çok evin içinde. Ama kaygılarımız daha çok. Telefonda, tablette, bilgisayarda neler izlediklerini, hangi oyunları oynadıklarını, kimlerle iletişim halinde olduklarını bilmiyoruz. Yasaklamanın çare olmadığını da öğrendik ama nasıl davranacağımızı, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Farkında değiliz ama artık hepimiz “dijital ebeveyn’’iz! Normal ebeveynlik bile çok zorken şimdi buna işin dijitali de eklendi! Ve buna uygun hareket etmek zorundayız. Dr. Ahu Alpaslan ve Merve Başcumalı, velilere yönelik verdikleri “Dijital Ebeveynlik” seminerinde, günümüzde, “Dijital Yerliler” ve “Dijital Göçmenler” diye ayrılan iki farklı insan tipi olduğunu söylüyor ve bu kavramları şöyle açıklıyorlar:
“1980’li yılllarda yaşama merhaba diyen, dijital araçgereçleri yaşamlarının vazgeçilmez bir parçası olarak düşünen, teknolojinin bir gereklilik olmasından çok günlük yaşamlarının sıradan bir parçası olan ve bu dijital araç-gereçlerle kendine özgü dillerini oluşturan dijital yerliler, neredeyse tüm günlük işlerini bu teknolojiyi kullanarak gerçekleştiren 21. yüzyıl gençleridir.
Dijital yerliler tamamen teknolojinin içine doğan kişilerdir. Dijital göçmenler ise, bu teknolojik gelişimlere ve çevrimiçi ortamlara sonradan adapte olmaya çalışan kişilerdir. Çünkü dijital göçmenler dünyaya geldiklerinde bu teknolojik ürünler ve çevrimiçi ortamlar söz konusu değildi. Buradaki en büyük fark aslında yaş temellidir.” Anne-babaların artık sokaktan çok evdeki çocuklarını merak ettiklerini, ebeveynlik kavramının farklı boyutlar kazandığını anlatan uzmanlar, “Ebeveynler artık dijital ebeveyn, internet ebeveyni ya da çevrimiçi ebeveyn olmak durumundadır. Ev etkinliklerinin başında internet teknolojileri yer almaktadır” diyorlar.
Her şeyi kısıtlamak olmaz
Alpaslan ve Başcumalı’ya göre, anne-babalar çevrim içi risklerin ve olanakların farkında olmalılar. Dijital medya araçları denge isteyen bir durum ve bu dengeyi de anne-babaların kurması gerekiyor. Her şeyi kısıtlamak yanlış bir yöntem. Yasaklamak yerine yönlendirmek daha çok işe yarıyor. İnternete çocukla birlikte girip neyin doğru neyin yanlış olduğunu çocuğa anlatmak da en iyi yöntemlerden biri.
Velilere düşen görev
Dijital ebeveynlerin kontrol aşamasında aşağıdaki özelliklere sahip olmaları gerekiyor:
Çocuklarını uçsuz bucaksız bir ortamda yalnız bırakmama.
Filtre programları gibi yazılımları kullanma.
Kılavuz hazırlama. (Çocuğun ne zaman ve ne kadar internet ya da bilgisayar kullanabileceğine yönelik.)
Eğlenceye katılma. (Facebook vb. sosyal ortamlarda hesap açma ve çocuğu arkadaş olarak ekleme gibi.)
Verilen sözü yerine getirme. (Konulan kurallara uyma.)
Çocuğunuzla beraber, bilgisayar ve internet kullanımı ile ilgili makul kuralların olduğu bir liste hazırlanmalı. Bu liste bilgisayarın yakınında her zaman görülebilecek bir yere asılmalı.
Çocuğunuzun bu kurallara uyup uymadığı kontrol edilmeli.
Mümkünse çocuğunuzun kullandığı bilgisayar çocuk odası yerine salon veya oturma odasına konulmalı.
Çocuğunuzun “çevrimiçi arkadaşları” takip edilmeli. Kontrol aşamasında bunlara dikkat Siber zorbalar her yerde Çocuklar sibel zorbalığa giderek daha çok maruz kalmaya başladı. Bu durumu çoğunlukla gizleyen, anne- babalarına söylemek istemeyen çocukları korumak için anne-babalara çok iş düşüyor.
Özel Bahçeşehir Neslin Değişen Sesi Okulları Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü’nün hazırladığı çalışmaya göre, günümüzde çocuklar kişisel bilgilerin paylaşıldığı sosyal medya ile çok küçük yaşlarda tanışıyor ve dolayısıyla da birçok tehlikeye küçük yaşlardan itibaren maruz kalıyor. Bu tehlikelerden belki de en önemlisi son yıllarda adını sıklıkla duymaya başladığımız siber zorbalık.
Siber zorbalık nedir?
Siber zorbalar her yerde Çocuklar sibel zorbalığa giderek daha çok maruz kalmaya başladı. Bu durumu çoğunlukla gizleyen, anne- babalarına söylemek istemeyen çocukları korumak için anne-babalara çok iş düşüyor.
Siber zorbalık, bireylerin, iletişim araçları kullanılarak tehdit edilmesi, küçük düşürülmesi, gruptan dışlanması ya da ayrımcılığa maruz bırakılması şeklinde tanımlanıyor. Siber zorbalık sonucu ortaya çıkan duygusal sorunlar, yerinde ve zamanında önlem alınmadığı taktirde akademik ve sosyal alanda ciddi sorunlara yol açabiliyor.
Bu nedenle velilerin çocuklarının özel hayatını ve bireysel sınırlarını ihlal etmeden onları nasıl koruyacakları konusunda bilinçlenmesi gerekiyor.
Makul kurallar
Çocuğunuzla beraber, bilgisayar ve internet kullanımı ile ilgili makul kuralların olduğu bir liste hazırlanmalı. Bu liste bilgisayarın yakınında her zaman görülebilecek bir yere asılmalı.
Çocuğunuzun bu kurallara uyup uymadığı kontrol edilmeli.
Mümkünse çocuğunuzun kullandığı bilgisayar çocuk odası yerine salon veya oturma odasına konulmalı.
Çocuğunuzun “çevrimiçi arkadaşları” takip edilmeli.
Kontrol aşamasında bunlara dikkat
Dijital ebeveynlerin kontrol aşamasında aşağıdaki özelliklere sahip olmaları gerekiyor: u Çocuklarını uçsuz bucaksız bir ortamda yalnız bırakmama.
Filtre programları gibi yazılımları kullanma.
Kılavuz hazırlama. (Çocuğun ne zaman ve ne kadar internet ya da bilgisayar kullanabileceğine yönelik.)
Eğlenceye katılma. (Facebook vb. sosyal ortamlarda hesap açma ve çocuğu arkadaş olarak ekleme gibi.)
Verilen sözü yerine getirme. (Konulan kurallara uyma.)
Nasıl anlaşılır?
Dijital ortamda yaptığı etkinlikler hakkında konuşmaktan kaçınıyorsa,
Aile ve arkadaşlarla birlikte olmaktan kaçınıyor, okula gitmek istemiyorsa,
Duygu durumunda, davranışlarında, uykusunda ya da iştahında değişiklik varsa,
Mesaj, bildirim ya da e-posta aldığında huzursuz ya da tedirgin oluyorsa,
Bilgisayar, tablet veya cep telefonu hakkında konuşmaktan kaçınıyorsa.
Okul başarısında düşüş gözleniyorsa
Çocuk ne yapmalı?
Saldırılara kesinlikle karşılık vermemeli. u Sorunu kendi başına çözmeye çalışmamalı, mutlaka büyüklerinden yardım istemeli.
Zorbalık örneklerini ve kanıtları saklamalı, büyüklerine ve gerekirse yetkili mercilere bildirmeli.