Tehlike kapıda
İYİ Partili Çıray ve Özdağ sınırdaki gelişmeleri değerlendirdi.
Leyla KılıçŞam yönetiminin İdlib çevresindeki askeri operasyonları artırmasının ardından Türkiye’nin sınır kapılarına yakın bölgelere göç eden Suriyeliler, “Suriye ordusunun İdlib’deki operasyonlarının durdurulmasını” talep ederek geçen günlerde protesto gösterisi düzenledi. Aralarında cihatçı grupların olduğu da iddia edilen çok sayıda Suriyelinin Türkiye’yi protesto etmesinin ardından Cilvegözü Sınır Kapısı kapatıldı. 1 Ekim’e kadar tatilde olan TBMM’nin olağanüstü toplanması gerektiğini yineleyen Çıray İdlib’den doğması olası göç dalgasına engel olunamayacağını söyledi. Çıray, şöyle devam etti:
“Suriye’deki IŞİD’cilerin son kalesi konumundaki İdlib’den yaşanacak bir göç, Türkiye’de terör olaylarını ciddi ölçüde tırmandırır. Suriye rejim güçlerinden kaçan ÖSO militanları hududumuza kadar gelmişler ve kıskacın kapanmasından dolayı sınır bölgemizde ciddi bir hareketlilik yaratmaktadırlar. Bundan sonraki süreç hassas olduğu kadar tehdit ve tehlike içermektedir. Suriyeli ve cihatçı yapıların gösterecekleri tavırlara karşı ciddi hamleler yapılamaması, Türkiye’nin egemenliğini zedeleyeceği gibi yarın öbür gün milli sınırlarımızda önlenemeyecek eylemlere sürüklenmesi olasıdır. Öncelikle yapılması gereken, Türkiye’ye geçişleri durdurmak, askeri yetkililerin belirleyeceği sınır bölgesinde güvenli bölge inşa etmektir. Suriye’nin meşru hükümeti ile bir an önce temasa geçilmelidir. Aksi takdirde ülkemiz çok daha büyük problemlerle karşı karşıya kalacaktır.”
‘Erdoğan’a tepki yüksek’
Ümit Özdağ ise protestocuların içinde birçok kesimin yer aldığını kaydederek, “İdlib’de halen sürmekte olan gösteriler içinde her türlü selefi, cihatçı, örgüt propagandistlerinden, ÖSO mensuplarına ve paniğe kapılmış halka kadar değişik grupların olduğunu düşünüyorum. Hepsinin protesto gerekçesi farklı. Halk paniğe kapıldığı ve Suriye ordusunun onları cezalandıracağını düşündüğü için Türkiye’ye kaçmak istiyor. Selefi gruplar ve ÖSO ise Erdoğan’ın Moskova ziyaretinden sonra Rusya ve dolaylı olarak Suriye ile anlaştığını, kendilerini sattığını düşündükleri için protesto ediyorlar” dedi. Soçi Mutabakatı’nın çöktüğünü söyleyen Özdağ, “Yanlış umutlar uyandıran Erdoğan’a tepkinin yüksek olduğu anlaşılıyor. Selefiler ve özellikle ÖSO’cular, Türkiye’nin İdlib için savaşacağına inanmışlar. Sonuç olarak olayların gelişmesinin bize gösterdiği husus 17 Eylül 2018’de imzalanan Soçi Mutabakatı çöktü. Türkiye mutabakat ile üstlendiği Selefilerin ılımlılaştırılması ve silahtan arındırılması taahhütlerini gerçekleştiremedi. Rusya’nın desteklediği Suriye ordusu İdlib’i işgale başladı. Mevcut gözlem noktalarında kalmak mümkün görünmüyor” diye konuştu.
‘Olaylar başlayabilir’
Bu sürecin Türkiye tarafından temkinli ve doğru bir şekilde yürütülmesi gerektiğine vurgu yapan Özdağ, “Eğer, bu süreç yönetilemez ve Hatay üzerinden Türkiye’ye tekrar milyonlarca insanın girmesi söz konusu olursa kısa süre sonra büyük olaylar başlayabilir. Yapılması gereken Suriye rejimi ile doğrudan görüşmelere başlamaktır. Bu görüşmelerin temel amacı Suriye’nin toprak bütünlüğüne destek vermek ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüş sürecini başlatmak olmalıdır” ifadelerin kullandı.