Tehdide 66 yıl hapis istemi
Fethullah Gülen cemaatine yönelik soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük, KPSS savcısı Erkman’ı tehdit ettiği öne sürülen öğretmen Nuri Öztürk hakkında iddianame düzenledi.
Alican Uludağ / Cumhuriyet2010’daki KPSS’ye ilişkin kopya soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman’ın telefonla aranarak tehdit edilmesi olayına ilişkin dava açıldı. Savcılık, tehdit suçunu işlediği öne sürülen kişinin 66 yıla kadar hapsini istedi. İddianamede, zanlının üyesi olduğu savunulan Gülen cemaati “silahlı terör örgütü” olarak tanımlanırken, devletin tüm kurumlarını ele geçirmeyi amaçlayan örgütün Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk, Devrimci Karargah, Tahşiye ve Kozmik Oda soruşturmalarını kurguladığı anlatıldı.
Fethullah Gülen cemaatine yönelik soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük, KPSS savcısı Erkman’ı tehdit ettiği öne sürülen öğretmen Nuri Öztürk hakkında iddiamede düzenledi. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, Öztürk hakkında, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme”, “Şantaj”, “kişisel verileri ele geçirmek ve yaymak” suçlarından 30 yıl 9 aydan 66 yıla kadar hapis talep edildi.
‘Para topladı’
11 sayfalık iddianamede, şüpheli Öztürk’ün savcı Erkman’ı, KPSS operasyonunu engellemek için “Fethullah Gülen Terör örgütünün faaliyetleri” kapsamında tehdit ettirdiği belirtildi. İddianamede, Gülen cemaati “silahlı terör örgütü” olarak tanımlandı. Cemaatin “himmet” adı altında para topladığı, ideolojisi doğrultusunda öğrenciler yetiştirdiği anlatılan iddianemede, Gülen’in “devletin kılcal damarlarına sızma” talimatı doğrultusunda tüm devlet kurumlarında kadrolaşmaya gidildiği öne sürüldü.
Fuat Avni ile organize
İddianamede, şüpheli Öztürk’ün, örgütle ilgisi olmayan kişilerin kimlik bilgilerini kullanarak Ümit K. isimli bir arkadaşına ait iş yerinden 14 ayrı hat aldığı, bu hatlardan G.K isimli bir kişi adına kayıtlı olan numaradan 22 Mart tarihinde Savcı Erkman’ın aranarak tehdit edildiği kaydedilerek, “Örgütün kontrolünde olan fuatavni twitter hesabında da 23 Mart tarihinde aynı mahiyette yazılar yazıldığı dikkate alındığında, örgüt tarafından savcı Erkman’ın görev yapmasını engellemek, soruşturmaya (KPSS) tabi tutulan örgüt üyelerini korumak ve kamuoyunda gerçek dışı bir algı oluşturmak amacıyla organize bir şekilde hareket edildiği belirlenmiştir” ifadesi kullanıldı.