'TC kimlik numaraları satılıyor' şikayetinde Savcı ‘şüphe’ görmemiş

RTÜK denetçisi Özdiker’in, “TC kimlik numaraları satılıyor, terör veya ticari amaçla kullanılıyor” şeklindeki şikâyeti, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘somut bilgi yok’ gerekçesiyle reddedilmiş.

Alican Uludağ

50 milyon yurttaşın kimlik ve adres bilgilerinin bilgisayar korsanları tarafından internet üzerinden deşifre edilmesi gündemdeki yerini korurken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın RTÜK denetçisi Cengiz Özdiker’in 25 Şubat günü “TC kimlik rumaraları bilinmeyen kişiler tarafından menfaat temini ve farklı amaçlarla kişi ve kuruluşlara satılıyor, terör veya ticari amaçla kullanılıyor” şeklindeki suç duyurusunu ciddiye almadığı ortaya çıktı. Savcılık, 3 Mart günü verdiği kararla suç duyurusu dilekçesinin işleme konulmamasına karar verdi.

Dava açılsın dendi

RTÜK’te denetçi olarak görev yapan Özdiker, henüz 50 milyon yurttaşın kimlik bilgileri internette yayımlanmadan önce 25 Şubat tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçe verdi.

Suç duyurusu dilekçesinde, son yıllarda terörizm ile ilgili yaşanan güvenlik zaafiyeti ile doğrudan ilişkili olarak Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarının bilinmeyen ancak araştırma sonucu ortaya çıkabilecek birtakım şahsiyetler tarafından menfaat temini ve farklı amaclar neticesinde birtakım kişi ve kuruluşlara satıldığı belirtildi.

Bu kimlik numaralarından ulaşılan kişisel verilerin başta terör olmak üzere birtakım ticari amaçlar dahil çeşitli suiistimal konularında kullanıldığı ifade edilen dilekçede, bunun herkesçe bilindiği, bu nedenle savcılık soruşturma başlatarak ilgili kamu görevlileri hakkında dava açılması istendi.

İddiadan ibaret     

Başvuruyu inceleyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 Mart tarihinde dilekçenin işleme konulmamasına karar verdi. Şikâyetçinin soruşturma açılmasını istediği konuların tamamen soyut ve genel iddialardan ibaret olduğu anlatılan kararda, “TC kimlik numaralarının bilinmeyen kişiler tarafından menfaat temini veya farklı saiklerle birtakım kişi ve kuruluşlara satıldığı, terör yahut ticari amaçla kullanıldığına dair somut bilgi ve belgeye dayalı bir delilin bulunmadığı, varsayıma dayalı iddia ve isnatta bulunulduğu, bu aşamada doğrudan tahkikatı gerektirir bir şüpheli ve olayın söz konusu olmadığı” belirtildi. Cengiz Özdiker, bu karara sulh ceza hâkimliğinde itirazda bulundu.