TBMM'nin 'sol yumruk'ları
Yemin töreninde sol yumruklarını havaya kaldıran CHP’li Hilmi Yarayıcı, Gamze Akkuş İlgezdi ve Ali Haydar Hakverdi, “Sol kimliğimizle Meclis’teyiz” mesajı verdiklerini belirtti.
Türey Köse/Cumhuriyet
TBMM’de yemin töreninde sol yumruklar havaya kalktı.
CHP’li Hilmi Yarayıcı, Gamze Akkuş İlgezdi ve Ali Haydar Hakverdi eminlerini sol yumruklarını havaya kaldırarak tamamladı. Aktivist geçmişleri olan üç vekille “sol yumrukları” ve parlamentoda siyaseti konuştuk.
Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, “Tuzluçayır’dan gelen bir aktivist”, Gezi eylemlerinde, cami-cemevine karşı eylemlerde hep ön sıralaraydı. Bir dönem “gündüz aktivist, gece hukukçuydu”, şimdi aktivist kimliğini TBMM’de de sürdürmek istiyor. Yemin törenindeki sağ eli kalbinde, sol yumruğu havadaydı. “Bizim Alevi kültürümüzde el kalbin üzerine konulur öyle divana durulur, sol yumruk da solculuğumuzdan geliyor. Daha önce sol yapılarda siyasi mücadele içindeydim” diyor. CHP’deki kanatlarla ilgili olarak “Sosyaldemokrat partiler aslında kanat partileridir. Ben tabii ki sol kanattayım. Kanatlar uyum içinde çalıştığı sürece parti bir yere ulaşır. Kanatların birbiriyle yarışı partiyi şaha kaldırır” görüşünü dile getiriyor.
Hakverdi sorularımıza şu yanıtları verdi:
Tuzluçayırlı olmak ne anlama geliyor? Aileniz Çorum katliamından sonra mı Tuzluçayır’a göçmüş?
Tuzluçayır İstanbul’un belki Gazi mahallesi anlamına gelebilir. Alevi ve sol kesimin nüfusun çok olduğu, CHP’nin yüzde 95’lerde oy aldığı bir yer. Ben 1985’ten beri oradayım, esnaflık yaptım, babamın nalbur dükkanı vardı. Ailem Çorum’dan geldi. Ben 1979 doğumluyum. Babam köyün muhtarıydı, siyasi bir yapının içinde yer alıyordu, idamla yargılandı. 4 yıl kaçtı. Almanya’ya falan gitti. O süreçte sürekli evimize baskınlar oldu, sonra yakalandı , 1.5 yıl yattı, idamla yargılandı, beraat etti. Cezaevinden çıktıktan sonra biz Ankara’ya göçtük, 85’ten beri Ankara’dayız. Esnaflık yaptık, sonra büyüdük, 15 yıldır avukatlık yapıyorum.
İbrahim Kaypakkaya anmasına katıldığınız için ifade vermişsiniz...
Samsun Savcılığı ifade için çağırdı bizi, sonra takipsizlik verdiler. CHP Mamak ilçe başkan vekiliyken oldu o. CHP Mamak ilçe örgütünü Kaypakkaya anmasına götürdük. CHP’liler iki otobüstü, hepsi soruşturmaya uğradı.
Aktivist olmakla milletvekili olmak farklı. Anayasa, içtüzükle sınırlı olacaksınız.
Kuralların duvarlarına çarpmak sizi korkutmuyor mu?
Biz seçmenin iradesini meclise taşımak zorundayız, sadece Meclis’te oturup o kuralları uyguladığımızda seçmenin iradesi nasıl yansıyacak Meclis’e? Sokakta olursanız, sokaktaki sizin gibi düşünen arkadaşlarla beraber olduğunuz ve bunun iradesini Meclise taşırsanız görevinizi gerçekten yapmış olursunuz. Sokakta aldığımızı o kurallar çerçevesinde mümkün olduğunca o kuralları zorlayarak yerine getireceğiz. Duvarlara çarpmak elbette korkutuyor. Sonuçta genç bir siyasetçiyiz, 35-36 yaşındayım, siyaset yapmak istiyorum, partide yükselmek istiyorum, ülke politikasında söz sahibi olmak istiyorum. Çok keskin olmadan ve de o çarkın içine hapsolmadan makul bir çizgiyi yakalamak gerekiyor.
Seçim sonuçları ne ölçüde Gezi’nin mesajını yansıtıyor?
Gezi döneminde gündüz barikatın arkasındaydık, gece de gözaltıların falan takibi içinde Çağdaş Hukukçular Derneği’nde avukat arkadaşlarla beraberdik. Şu yüzde 60 var ya, Gezi onu verdi. Bugün Meclis’in konjonktürü Gezi konjonktürüdür. Muhalefetin yüzde 60 oya ulaşması, Gezi’nin Meclis’e yansımasıdır. “Hadi şunları birlikte bir gönderin” dedi Gezi.
CHP’den HDP’ye oy kaymasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her bir seçimi kendi mevcut konjonküründe değerlendirmek lazım. HDP’nin barajı aşması, AKP’nin bu yolla kesilmesinden hiç rahatsız değilim. Ama bizim seçmenimizden aldığı oyla geçmesi rahatsız etti, HDP kendi bireysel özüyle aşsaydı daha çok sevinirdim.
Hilmi Yarayıcı: Konserlere de sol yumrukla başlardım
Hilmi Yarayıcı TBMM’nin yeni dönem sanatçı milletvekilerinden. 1992 yılına dek Grup Yorum’un solistiydi, aynı zamanda müzik öğretmeni. TBMM’deki “sol yumruğuyla” ilgili “Ben devrimciyim, sosyalist değerlere sahip biriyim. Konserler, mitingler öncesinde de sol yumrukla başlarım çalışmaya. Bana güven, inanç, kararlılık verir, halkı da coşturan bir simgedir. Emperyalizme, faşizme ve işbirlikçilerine karşı mücadele hattımızı net bir dille ifade ettiğimiz bir simge” diyor. Cezaevi görmüş vekillerden.
O günleri şöyle anlatıyor:
“1989’da, Grup Yorum’da yer aldığım dönemde anti demokratik bir uygulamayla ceza vine girdik. Mersin’de bir konser olacaktı, gittik tam konser vereceğimiz sırada polislerin gelip konseri yasakladığını öğrendik. Biz de kendilerine yasaları hatırlattık. Onbinlerce insan da gelmişti, bir türkü söyleyelim bir açıklama yapalım dedik. Buna bile müsaade etmediler. Elimizdeki bağlama ve gitarları kırmaya başladılar şarkı söylemeye başladığımızda. Elimizde başka silahımız da yoktu. Tek silahımız bağlama ve gitarımızdı. Onları kırdılar üzerimize binlerce polis geldi. Bize yapılan işkenceden dolayı ben ve bir arkadaşımız rapor aldık. 2 - 2.5 ay kadar cezaevinde kaldık. Daha sonra beraat ettik. Bugün bakıyorum üzücü olaylar devam etmekte. Grup Yorum'un konserleri yasaklanıyor.”
Seçimlerden önce meydanlarda “örgüt üyesi” diye suçlanan Yarayıcı, bu konudaki sorularımıza şu yanıtı verdi:
“Beni hep burdan vurmaya kalkan Melih Gökçek ve Başbakan vardı. Bana sürekli ‘örgüt üyesi’ diyorlardı. Komik bir durum söz konusu gerçekliği ispat edilmediği gibi hem gerçekliği yok hem alt yapısı yok. 2011’de benim yine Hatay’dan aday olduğum dönemde Gürsel Tekin ile çekilen bir fotoğrafımız var bana rozet takarken. Belgesi de buymuş!... Başbakan da ne yazık ki Gökçek’ten bilgi almıış olmalı ki mitinglerde söyledi. İkisine de 5 kuruşluk dava açtım! Bunu da alabileceğimi düşünmüyorum kazansam da taksite bağlarlar ya da ayakkabı kutusuna atarlar. 17 yıldır öğretmenim öğrencilerime İstiklal Marşı okutan öğrencilerime asla siyasi görüşü mezhebi inancı kimliği ne olursa olsun onlara babalık yapan biriyim. Gerçekten örgüt üyesi olduğuma dair belgeleri varsa neden çıkarmadılar? Adaylığımdan sonra ortaya attılar bunu. Eğer biliyorlarsa ve ses çıkarmadılarsa bilinçli olarak, onlar da suçludur, bana yardım ve yataklık yaptılar çünkü! ”
Hilmi Yarayıcı “aktivist olmakla, TBMM’de siyaset yapmanın zorlukları” konusunda ise şu görüşleri dile getiriyor:
“Benim mücadele hattım bundan sonra parlamento. Bunları bilerek geldim. Zorluklar dışında olumlu taraflar da var, yasalar buradan geçiyor. Ne kadar etkin, güç sahibi olursanız halkın çoğunluğunun taleplerini karşıyabilecek değişim ve dönüşümü buradan sağlayabilirsiniz. Dışarıda sol bir akitvist olarak yer aldım, öğretmen, sanatçı, sivil kimliğimle. Burada belirleyici olabilecek bir siyasetin içindeyim artık. Zorluğa rağmen olumlu tarafından bakıyorum.”
Hilmi Yaraycı “Nasıl bir CHP istiyorsunuz, siz hangi kanattasınız” sorumuza “Emekten, halktan yana olmalı. Ben kendimi adlandırmak istemiyorum. Ulusalcı, sol , muhafazakar kanat diye adlandırmak istemiyorum. CHP çatısı altında tüm halkın genel değerlerini ifade eden bağımsızlık, özgürlük ,adalet etrafında ortak bir mücadele sözkounusu. Daha şimdiden parti içinde bloklaşma hizipçilik varmış gibi ifade etmek doğru değil. CHP’de demokratik merkeziyetçilik de var, herkes özgürce düşüncesini ifade edebiliyor” yanıtını verdi.
Gamze İlgezdi: İlle de sol
Gamze Akkuş İlgezdi “Aidiyetim nedeniyle, sol kimliğimle parlamentoda olacağım için, ‘ille de sol’ dediğim için, daha solda bir CHP istediğim için sol yumruğumu kaldırdım. Güçlü sağ var. Ama ne yazık ki çok uzun süredir ülkemizde güçlü bir sol yapılanma yok . Artık bunun zamanı geldi. Parlamentoda güçlü bir sol olmalı” dedi.