'TBMM yasa mı çıkarıyor, yönetmelik mi çıkarıyor?'
TBMM'de gerçekleştirilen Kanun Yapım Süreci Sempozyumu'nda konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, eleştirilerini sıraladı. Bürokratları, milletvekilleri, sivil toplum örgütlerini eleştiren Çiçek, Meclis Başkanvekillerinin de aşırı müsamaha gösterdiğini ifade etti.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, TBMM'de gerçekleştirilen Kanun Yapım Süreci Sempozyumu'nda konuştu. Sempozyumun geç düzenlendiğinden yakınan Çiçek, "Geç kalmış bir konudur. Keşke yasama yılının başında bu konu gündeme gelseydi" dedi. Torba Yasa'nın zaruretten kaynaklandığına dikkat çeken Çiçek, "Her Torba Yasa zaruretten zorunluluktan kaynaklandığı söylenemez. Belki ev ödevlerimizi zamanında yapabilseydik geri dönük 1963'ten beri. AB konusunda tereddütler geçirmeseydik, bu düzenlemeler geçmişe dönük uzun bir zaman dilimi içinde yapılabilseydi bir ayda bu kadar çok maddeli kanunları yapma zarureti Türkiye yaşamazdı" dedi.
'Yasaları Türkçe yapıyoruz ama Türkçeyi kötü kullanıyoruz'
Yasaları yaparken Türkçe'nin kötü kullanıldığına işaret eden Çiçek, şöyle dedi: "Özeleştiri olarak ifade ediyorum. Türkiye'nin resmi dili Türkçedir. Yasalarımızı Türkçe yapıyoruz ama Türkçeyi çok kötü kullandığımız da bir gerçek. Dil meselesini halletmemiz lazım. Çok kısır bir Türkçe ile kanun yapıyoruz. Sayın Başkan bir çalışma da yapabiliriz, yaptırabilirseniz çok önemli bir hizmet olur. Türkçeyi kısırlaştırarak kanun yapmaya çalışıyoruz. Kanun yaparken dil birliği yok. Anlamayı da zorlaştırıyor. Bu yasalar vatandaş için çıkartılıyor. Vatandaşın da bunu anlamakta sıkıntıları var."
'TBMM yasa mı çıkarıyor, yönetmelik mi?'
"TBMM hakikaten yasa mı yapıyor, yönetmelik mi çıkarıyor? Bunun tartışılması lazım" diyen Cemil Çiçek, şöyle dedi: "Özeleştiri yapıyoruz. Kimsenin fırsatçılık yapmasına da gerek yok. Bu değerlendirmelerin hepsi geriye dönük. Son 8 senede Türkçe kötü kullanılıyor da 15 senede çok mu iyi kullanılıyordu, değil. Meclis, uzun zamandan beri Türkiye'de adeta yönetmelik çıkartıyor kanun adı altında.Bunun sebebi nedir diye kafa yormaya çalıştım. Bunun sebebi geriye dönük baktığımızda bürokraside teftiş yılgınlığı var. Teftişten korkuluyor. İleride başıma bir iş gelmesin diye, korkulu düş görmektense uyanık yatmak iyidir diyor, aklına ne gelirse bunu kanuna yazıyor. O zaman da 8-10 maddelik kanun oluyor 50 madde. Bu da zaman kaybına neden oluyor."
Bürokratları eleştirdi
Anayasa Mahkemesi'nin zaman zaman çıkarılan kanunların bir kısmını iptal ettiğine işaret eden Cemil Çiçek, "Bunun için de bir süre koyuyor; 6 ay, 1 sene. Bürokratlarımız birinci ay, ikinci ay duruyor. Tam sürenin dolmasına yakın, 6'ıncı ayda tutuyor; 'bunu çıkartmazsak, boşluk meydana gelir, kaos meydana gelir'. Bunu neden birinci, ikinci ayda yapmıyoruz da güneş batarken işlem yapmaya kalkıyoruz. Bu da zihni tembelliğimizi ortaya koyuyor" dedi.
Sivil toplum örgütlerini eleştirdi
Yasama süresinde sivil toplumların çok önemli rolü olduğunu vurgulayan Çiçek, "Bizde sivil toplum sayısı nedir bilemem ama bir kısmının kendisi yoktur tabelası vardır. Yasa gönderirsin tasarı gönderirsin cevabı gelmez. Üniversiteler de dahildir" diye eleştirdi.
İçtüzük hükümlerinin maksat dışı kullanıldığını belirten Çiçek, "Buna çare bulmamız lazım. İyi bir İçtüzüğe ihtiyaç var. Bir an evvel bu dönemin sonunda Meclis'te görüşülmesinde fayda var" dedi.
Milletvekillerine sitem etti, başkanvekillerini üstü kapalı uyardı
İçtüzük 81. maddenin bazı milletvekilleri tarafından kötü kullanıldığını ima eden Çiçek, şöyle dedi: "Gündemdeki konular, gazete manşetlerindeki konular, kanunu ikinci plana itiyor, biz başka şeyleri konuşuyoruz. Burada Meclis'i yöneten başkanlarımızın da aşırı bir müsamahası olduğunu düşünüyorum. İçtüzük 81. maddesi var. Yasa görüşmelerinde soru cevap yapılır. Konuşulan o madde üzerinde soru sorulması gerekirken buğday taban fiyatı gibi konularla ilgili sorular soruluyor."