Tarım sektöründe 2009 umudu

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, kriz döneminde, tarım sektörünün bir ''tampon sektör'' görevi üstleneceğinin ve diğer sektörlerdeki büyüme kayıplarının hızını yavaşlatacağının öngörüldüğünü söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, bakanlığının 2008 yılı çalışmaları ve 2009 yılı programı hakkında bilgi vermek üzere düzenlediği basın toplantısında, tarım takvimi itibariyle, şimdiye kadar gerçekleşen yağışların geçen yıldan iyi, fakat uzun yıllar ortalamasının altında olduğunu belirtirken, özellikle bir iklim sorunu yaşanmazsa, tarımda bu yıl önemli bir büyüme beklendiğini açıkladı.

Ekonomik krizin tarım sektörüne etkilerini de değerlendiren Bakan Eker, döviz kurundaki artış nedeniyle gübre ve petrol gibi ithal girdilerin maliyetinin artacağını, bunun da üretim maliyetlerini yükseltebileceğine dikkati çekti. Ancak, aynı nedenle tarım ürünleri ihracatında sağlanacak gelirin artabileceğini belirten Eker, tarım istihdamında bir daralma ve gıda sanayi tüketiminde bir daralma beklenmediğini vurguladı.

Türkiye'de tarımsal yapıda ağırlığı oluşturan küçük işletmelerin, bu kriz döneminde bir avantaj sağladığını anlatan Eker, bu işletmelerin daha az kredi kullanması nedeniyle daha az riski bulunduğunu belirtirken, ''tarım sektörü, kriz döneminde tampon sektör olarak diğer sektörlerdeki yavaşlama hızını düşürecek. İklim faktörü olmazsa, tarımda bu yıl büyüme beklentisi var'' dedi.

 

Gazze saldırılarına ticari yaklaşım

Başta tarım kredi kooperatifleri olmak üzere bazı sivil toplum kuruluşlarının İsrail menşeli ürünleri boykot ettiğinin hatırlatılması üzerine Bakan Eker, ''Bu bizim işimiz değil. Bakanlık zaten doğrudan ithalat yapmıyor. Bu tür meselelerin platformunu, buralara taşımak doğru değil. Gerek özel sektör olarak, gerek ülke olarak, kısa , uzun ve orta vadede çıkarınız ne ise onu yaparsınız. Bu bir ticari platformdur'' dedi.

 

Serbest rekabet sistemine geçiş

Bakan Eker, AB'nin tarımın destekleme sisteminde öngördüğü değişiklikle ilgili bir soru üzerine de AB'nin istediği destekleme kriterlerinin Türkiye'nin şartlarına uygun olmadığını belirterek, Türkiye'nin ancak verim ve üretim olarak gelişmiş ülkelerin seviyesine geldikten sonra tarımda serbest rekabet sistemine geçebileceğini söyledi. AB ve diğer gelişmiş ülkelerin, 2000 yılına kadar tarımda her türlü desteği uyguladıklarını ve çiftçileri, tarımı belli bir düzeye getirdiklerini, tarımda üretim fazlası sağladıklarını anlatan Bakan Eker,"o ülkelerdeki verimlilik düzeyine ulaşalım, ondan sonra tam rekabet sistemine geçelim" diye konuştu.


Tarıma 5 milyar lira destek

Bir soru üzerine bu yıl tarım sektörüne 5 milyar lira nakit destek sağlanacağını, bunun 1,3 milyar lirasını mazot ve gübre, 1,3 milyar lirasını hayvancılık, 1 milyar lirasını yağlı tohum primi, 774 milyon lirasını hububat ve bakliyat destekleri, 220 milyon lirasını kırsal kalkınma desteklerinin oluşturduğunu belirten Bakan Eker, ''Tarım Kanunu gereği tarıma GSMH'nın yüzde 2'si kadar destek ayrılmasının zorunlu olduğu'' yönündeki soru üzerine şunları söyledi:
''Bu bir imkan meselesi. Biz geçen yıl bütçede ödeneği olmadığı halde, kuraklık nedeniyle 535 milyon lira kuraklık desteği ödemesi yaptık. Yıl başında 5,39 milyar lira olan tarım destekleme kalemi, yıl sonunda 5,9 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu yıl ekonomik krizi nedeniyle bütçede bir takım disiplin uygulamaları yapılıyor. Ödeneklerden yüzde 10 kesinti yapıldı. Ama yılın ikinci yarısında gelirlerde artış olması halinde, tarımda ihtiyaç duyulan ödenekler sağlanabilir.''

Bakan Mehmet Mehdi Eker, ''süt fiyatlarının düşmesi nedeniyle besicilerin zor durumda kalması'' ile ilgili bir soru üzerine, Türkiye'de son yıllarda süt üretimi 8 milyon tondan 12 milyon tona çıkmasına karşın, süt sanayinde aynı gelişme olmadığını, arz fazlalığından kaynaklanan bir sorun yaşandığını belirtti. ''Dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında süt tozu ithalatı ve buzağı maması adı altında süz tozu ithal edildiği için süt fiyatlarının düştüğü'' yönündeki iddiaların doğru olmadığını vurgulayan Bakan Eker, DİR kapsamında 15 bin ton süt tozu girdiğini ve bunun ihraç amaçlı ürünlerde kullanıldığını, buzağı maması ithalatının da bin 31 ton olduğunu kaydetti.

Eker, sütte arzdan kaynaklanan sorunu çözmek amacıyla okul sütü programı uygulama ve arz fazlası ürünün süt tozuna dönüştürülmesi için fon kurma yönünde çalışmalar yaptıklarını açıkladı.

TİGEM arazilerinin kiralanması

TİGEM arazilerinin özel sektöre kiralanması ile ilgili bir soru üzerine, Bakan Eker, şimdiye kadar kiralanan 14 işletmenin, TİGEM'in toplam arazi varlığının yüzde 4'ünü bile oluşturmadığını belirtirken, daha önce toplam 12,6 milyon lira zarar eden bu işletmelerde, özel sektörün 126 milyon lira yatırım yaptığını, 5-6 bin kişiye istihdam sağladığını, ayrıca devlete de 8,8 milyon lira kira geliri verdiğini anlattı.

''TİGEM'in arazileri hala yerinde duruyor'' diyen Bakan Eker, halen bu araziler konusunda özel sektörün ve yabancı şirketlerin kiralama ve ortaklık teklifleri bulunduğunu, milli menfaatlere uygunsa bu tür kiralamaların yapılabileceğini, ancak kesinlikle satışın söz konusu olmadığını belirtti.

Eker, bu yıl TRT ile imzalanacak bir protokol çerçevesinde ''TARIM TV'' kanalının devreye sokulacağını, fındıkta üretim alanları ile ilgili genişleme sorununun çözümü için de stratejik bir plan üzerinde çalıştıklarını söyledi.