"Tarım alanında imara izin vermeyeceğiz"

Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, güvenlik önlemleri çerçevesinde 825 kameranın Ankara'nın çeşitli yerlerine yerleştirildiğini belirterek, önümüzdeki hafta uygulamanın hayata geçebileceğini bildirdi. Ankara Valisi Yüksel, tarım alanlarında imara izin vermeyeceklerini ifade ederek, tarıma dayalı alanlarda imar çalşıması yapmayacaklarını söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Kazan'a gerçekleştirdiği ziyarette ilk olarak Kazan kaymakamlığını gitti. Burada Kazan Kaymakamı'na vekalet eden Kızılcahamam Kaymakamı Bilal Çelik ağırladı. İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Göktaş ilçenin okullaşma oranı, eğitim durumu, SBS, ÖSS başarı puanına kadar birçok konuda bilgi verip Vali Yüksel'in sorularını yanıtladı. Ardından İlçe Tarım Müdürü ve Sağlık Grup Başkanı Vali Yüksel'in sorularını yanıtlayıp bilgilendirme yaptı. Buradan Vali Yüksel ve beraberinde bulunan heyet Kazan Belediyesi'ne geçti. Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk de bilgilendirme yaptı. Başkan Ertürk, Vali Yüksel'in sorularını yanıtladı. Vali Yüksel ve beraberindeki heyet ilçe merkezindeki esnafı ziyaret etti. Burada çay evlerinde yaşlı vatandaşlarla oturup sohbet etti. Erkek çocukalarına araba, kız çocuklarına bebek hediye eden Yüksel, ardından tarlalara giderek, burada çiftçilerle uzun uzun sohbet etti. Vali Yüksel, ardından önerilerini çiftçilere anlattı. Ayrıca burada dane kaybı adı verilen bir uygulama da yapılarak ürün kaybı test edildi. Burada da çocuklara hediye verdi. Daha sonra seralara geçen Vali ve beraberindeki heyet üreticilerden bilgi alıp önerilerde bulundu. Domates, salatalık, patlıcan ve çicek seralarını gezen Vali Yüksel'e yeni büyüyen bir çiçek koparılarak verildi. Vali ve beraberindeki heyek buradan Örencik Köyü'ne geçti. Burada bir köylü kadına iş vaadinde bulundu. Fatma Ayaş isimli yaşlı bir kadının tedavisi için de yetkilileri görevlendirdi.
 

"Mobese kameralarıyla suçlarda ciddi gerileme olaca"

Vali Yüksel, gazetecilerin güvenlik kameralarının ne zaman faaliyete geçeceğini sorması üzerine, önümüzdeki hafta olabileceğini kaydederek, kent yönetimi güvenlik sistemiyle Ankara'da 825 kamera planlandığını dile getirdi. Vali Yüksel sözlerini şöyle sürdürdü:
"İleride bu belki bin 800, 4 bin 800'e çıkacak. Ankara şu anda beynini gerçekleştiriyor. Bunun temel nedeni bir vali olarak güvenlik güçlerinin ne kadar suçlu yakaladığı beni hiç ilgilendirmez. Çağdaş güvenlik sistemlerindeki ölçü de asla böyle değildir. Bizim yapmamız gereken şey aklına suç işleme fikri düşen kişi varsa; akıllı devlet, sosyal devlet, adam gibi devlet, suç işleme niteliği varsa onu caydırabilmenin yollarını aramalıdır. Çağdaş devlet çağdaş güvenlik sisteminin yapması gereken budur. Ankara'da mobese sistemini Eylül ayında faaliyete geçirdiğimizde şahsa ve mala karşı işlenen suçlarda çok ciddi bir gerileme olacaktır. 30 kameraydı dün akşamdan itibaren de Ankara'da gerçekleyen kamera sayısı 400'ün üzerine çıktı. Toplam 825 olacak."

 

"Jandarma ve polisin Ankaralıların özel hayatına ilgisi yok"

"Radar olarak da kullanılacak mı? Sadece güvenlik amaçlı mı?" sorusuna Vali Yüksel, şöyle yanıt verdi:
"Sistemin temel amacı umuma açık mahallerde güvenliği sağlama. 'Kameralar kişilerin özel yaşantıları konusunda nasıl bir uygulama yapacak' sorusu akla gelebilir. Ankara'da güvenlik güçlerinin ne polisin ne de jandarmanın Ankaralı vatandaşlarının özel yaşantılarına yönelik hiçbir dikkati yoktur. Konutların balkonları, mutfak camları, misafir odaları veya konutun sokağa bakan camları kamera kendini döndürür açı kazanımı sağlarken gördüğü her şeyde buzlama yapıyor ve orayı görüntü dışı bırakıyor. Bu sistemin temel esası araç takip sistemi sadece sokaktaki bu tür olayları takip etme değil. Ankara polisi yaya ve motorize bütün sistemleri de değerlendirecek. Bir polis aracının bir kahvehanenin önünde kaç dakika kaldığı herhangi bir yerde ne kadar park ettiği niçin orada durduğu sorusunu sormayı amaçlayan ciddi bir takip sistemi. Çok boyutlu önemli bir sistem. Plaka okuma sistemiyle kente başka yerlerden çalınarak suç işleme amacıyla getirilen aracın plakasını aldığı andan itibaren takriben 1 dakikalık süre içinde beyninde tüm çalıntı rakamları telaffuz ediyor ve aracın çalıntı olduğunu görebilecek kadar da yüksek bir teknolojisi var."

 

"Tarıma dayalı alanda imara izin vermeyeceğiz"

İmar çalışmaları ile ilgili soru üzerine Vali Yüksel, yerel yönetimlerin bu tür alanlarda yeni bölgeleri imara açacak düzenleme yapmış olmasının genel itibariyle hiçbir şey ifade etmeyeceğini söyleyerek, "Çünkü bana göre Cumhuriyet tarihinin meydana getirdiği en doğru mevzuatlarından bir tanesi de toprakların korunmasına ilişkin kanundur" dedi.
Vali Yüksel sözlerine şöyle devam etti:
Bu alanda ev temeli atmanın öncül koşulu bu yasa uyarınca gidip Toprak Koruma Kurullarından karar almaktır. Ankara mülki tutarı dahilinde tarıma dayalı alanların hiçbirisinde böyle bir uygulama yapmayacağız . Bu toprak bize lazım. Bu topraklar Türk insanını beslemeye hazır hale getirmelidir. Bu toprağın bir bölümünde sebze, bir bölümündre seracılık, bir bölümünde tahsil yapan ziraat eğitimi alan çocuklar da kesme çiçek üretimi yapmalıdır. Bir gün hayal ediyorum ki buradan tırlara domatesleri biberleri yüklemeliyiz. Almanya'ya, Hollanda'ya, Rusya'ya ihraç etmeliyiz. Türk tarımın en önemli problemi de zirai ilaç kalıntılarını tarım ürünleri üzerindeki etkileri. Dünya hangi domatesi inciri, sebzeyi, meyveyi hangi oranda hangi niteliklere göre yiyorsa Türk halkı da onu yemelidir"

 

"Tarım ilacı için reçeteli online sistem"

Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, önümüzdeki zaman diliminde organik tarıma çok ağırlık vereceklerini açıklayarak, "Ankara'da yerel yönetimlerin de yaptıkları desteklerle organik tarım pazarı kurulsun" diye konuştu.

Tarım ilacı için reçeteli online online sistemin kurulması gerektiğini kaydeden Vali Yüksel, sistemi şöyle anlattı:
"İlacı satan kişi anında Tarım Müdürlüğü'ne sattığı ilacın miktarını bildirmeli, Tarım Müdürlüğü de süratle ilacı kullanan kişiye gidip ne kadar aldın nerede kullandın nasıl kullandın sorusunu sormalı."



"Tarıma önem veriyorum, bu maskeli bir yaklaşım değil"

Vali Yüksel tarıma çok önem verdiğini göstermek için Kazan'a geldiğini dile getirerek, çiftçilerle de işbirliği yapacaklarını söyledi. Vali Yüksel, "Bu maskeli bir yaklaşım değil, hadi girelim tarlaya iki fotoğraf çektirelim traktöre binip direksiyonda fotoğraf çektirelim böyle bir şey değil. Ben toprağı yüreğimde hissediyorum. İl Özel İdaresi'nin önümüzdeki yıl bütçelerinden çok önemli katkılar yapacağım." dedi.

Vali Yüksel'in Cumhuriyet, Atatürk, Kurtuluş Savaşı gibi vurguları TBMM'nin Kazan'lı ilk kadın milletvekillerinden Satı Kadın'a özel ilgi ve sevgisi ile toprağa bağlılığı dikkat çekti.