Tarihi konakta kundaklama şüphesi

Karabük'ün Safranbolu ilçesinde çıkan yangında kullanılamaz hale gelen 474 yıllık konağın sahibi Mustafa Sarı, ''1978'de 400 bin adet pul üzerinde fotoğrafı yer alan konağım, kundaklama nedeniyle yanmış olabilir'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangında kullanılamaz hale gelen tarihi Otel Hatice Hanım Konağı'nın sahibi Mustafa Sarı,  7 yıl önce satın aldığı konağa o dönemde 3 milyon 500 bin lira restorasyon bedeli çıkartıldığını, ancak kendisinin 2 katı harcama yaptığını söyledi.

Aslına uygun restore ettirdiği konağın bölge tarihinin en önemli yapılarından biri olduğuna dikkati çeken Sarı, şöyle dedi:

''1978'de 400 bin adet pul üzerinde fotoğrafı yer alan konağım, kundaklama nedeniyle yanmış olabilir. Burası ülkemizin milli bir servetiydi. Türkiye, bu konağı yeniden ayağa kaldırmalıdır. Ben sadece konağın bir bekçisiyim. Türk mimarisini çok iyi yansıtan bir yapıydı. Bu konak 1978'de ilgili bakanlığın istimlak ettiği 2 binadan birisiydi. Yapının tekrar ayağa kaldırılması için desteğe ihtiyacım var. Yapının içindeki yıllar öncesine ait çok sayıda eser yandı. Bunların değeri parayla ölçülemezdi. Soruşturma devam ediyor. Bazı şüphelerim var, umarım düşündüğüm gibi kundaklama değildir.''

Çatıdan başladığı tahmin edilen yangının çıkış nedeninin tespit edilmesine yönelik çalışmaların sürdüğü öğrenildi.
 

1947'den beri 22 konak yandı

Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, tarihi konağı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti. Aksoy, şöyle konuştu:

''Konağı tekrar orijinal haline getirerek kazanmak için elimizden gelen desteği sağlayacağız. Bundan sonraki olası yangınlar için her türlü tedbiri alıyoruz. Ama şu da gerçek ki bu büyük yangınlarda itfaiyemiz yetersiz kalıyor. Bunun da önlemlerini almak, itfaiyeyi araç ve ekipman bakımından güçlendirmek zorundayız.''

Safranbolulu araştırmacı-yazar Aytekin Kuş da son yangınla birlikte 1947'ten itibaren ilçede yanan konağın 22'ye yükseldiğini belirlediğini söyledi.

Hatice Hanım Konağı'nın tarihi evler içinde ilk 50 arasında yer alabilecek mimaride olduğunu anlatan Kuş, şöyle dedi:

''Yanan konaklardan bazıları aslına uygun onarıldı, bazıları ise yok oldu. Safranbolu evleri için yangın her zaman büyük tehlikedir. Bu konuda herkes sorumluluğunu yerine getirmelidir, her nimetin bir külfeti de vardır.''
 

Müze kent Safranbolu

Türk kent kültürünü yansıtan Safranbolu evlerine doğru gidildikçe bunların büyük bir kültür birikiminin, maddi zenginliğin ve yüksek düzeyde ustalığın ürünü olduğu görülüyor.
Bahçe içinde, çoğunlukla üç katlı, 6-8 odalı, büyük aile ihtiyaçlarına uygun tasarlanmış ve estetik biçimde şekillendirilmiş büyük konakların boyutu ve biçimini, büyük aile yapısı, yağışlı iklim, kültürel ve maddi zenginlik olmak üzere 3 unsur belirliyor.

Çevreye saygılı tasarlanan evlerde, doğa-insan-ev ilişkileri son derece düzenli ve dengeli şekilde yer alıyor. Çevreye olduğu kadar komşuya da saygı egemen. Hiçbir ev diğerinin görüşünü engellemiyor, görünüm hakça paylaşılmış.

Evlerin içindeki odalarda oturma düzeni, bir hiyerarşiye bağlı, sedirin en uygun yeri, ailenin en büyüğüne ya da gelen misafire terk ediliyor. Evlerin dükkanların, camilerin, han ve hamamların cephelerindeki kuş evleri ise sevgi ve merhamet sembolü niteliğini taşıyor.
Orijinal haliyle korunan eserler, Safranbolu'yu bir açık hava müzesi, bir müze kent haline getiriyor.