Tarihi kararla balinalar kazandı

Antarktika'da Japonlara balina avı yasağı getirildi.

cumhuriyet.com.tr

Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı Hollanda'nın Lahey şehrindeki Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), Japonya'nın uluslararası anlaşmalara uymayarak Antarktika'da yürüttüğü balina avı programının bilimsel araştırmalar doğrultusunda yapıldığına dair argümanları reddetti ve tarihi bir karar alarak Japon balıkçılarının güney okyanusunda yıllardır sürdürdüğü balina katliamını yasakladı.

Antarktika'da 24 yılda 10 bin balinayı öldürdüğü öne sürülen Japonya, 2010'da Avustralya’nın başvurusuyla açılan ve bağlayıcılığı olan davada, avın bilimsel ve kültürel nedenlerle gerçekleştirildiğini iddia ediyordu. Canberra cephesi ise, dünya çapında faaliyetlerini sürdüren Sea Shepherd ve WDC gibi hayvan hakları örgütlerinin savunmalarını destekleyerek balina avının tamamen insan tüketimine yönelik olduğunu vurguluyor ve Japon hükümetinin “araştırma maskesi altında” yasal boşluklardan faydalandığını ortaya koyuyordu.

Yunuslara Özgürlük Platformu'ndan alınan bilgiye göre, Japonya, 1986'da ticari balina avının dünya çapında yasaklanmasının hemen ardından, daha çok mink ve fin balinalarını avlayan İzlanda ve Norveç gibi yasağa resmi çekinceler koymuş, JARPA II adını verdiği bilimsel araştırma programını başlatmış ve bugüne kadar ticari balina avına devam etmişti.

Doğrudan eylemin okyanustaki tek adresi Sea Shepherd, 1970'lerden başlayarak Nisshin Maru ve Yushin Maru gibi Japon balina avcılığı teknelerini gölge gibi takip etmiş, dev zıpkınlarla balinaların arasına girip hayatlarını riske atarak sistemli ve örgütlü bir biçimde binlerce balinanın hayatını kurtarmıştı.

Dünya çapındaki destekçilerinin yardımıyla balina avına karşı yürüttükleri kampanyaları için yılda 2.4 milyon dolar harcayan ve aynı anda diplomatik süreçlere uzun yıllardır müdahil olan Sea Shepherd, Lahey'deki mahkemede direktörleri Geert Vons ve Alex Cornelissen tarafından temsil edildi. Cornelissen, “ICJ, Güney Okyanusu'nda yer alan koruma bölgesindeki balinaların geleceğini ve Antarktika'nın deniz ekosistemini koruma altına alarak bugün tarihi bir karara imza attı. Bu hüküm, yalnızca uluslararası çevrelerde değil, aynı zamanda gelecek nesiller üzerinde de önemli bir etki yaratacak” dedi. Sea Shepherd Avustralya yöneticilerinden Bob Brown ise, “Birleşmiş Milletler, yasaların uygulanıp uygulanmadığını denetlemek için çevre koruma anlayışına sahip bir polis gücü kurmalıdır” diyerek mahkeme kararının yeterli olmadığını dile getirdi.

Okyanustaki yüzleşmeler sırasında Japon balıkçılar tarafından kurşunlanarak hayati tehlike atlatan ve ekibiyle birlikte katliamlara engel olmak için yürüttüğü doğrudan eylemler nedeniyle tutuklanarak bir süre hapse mahkum edilen Sea Shepherd'ın efsanevi liderlerinden Kaptan Paul Watson ise, mücadeleye devam sözü verdi: “Sea Shepherd gemileri, daha önce de olduğu gibi, Japonya'nın bu kararı uygulamama ihtimaline karşılık Aralık ayında yeniden Güney Okyanusu'nda yerini alacak. Japonya katliam için geri dönmediği takdirde, gemilerimizin rotasını Kuzey Pasifik'e çevireceğiz ve Norveç, İzlanda, Faroe Adaları halklarının yasadışı balina avcılığına karşı mücadeleye devam edeceğiz. ICJ'nin verdiği bu karar, yasadışı balina avcılığına karşı yürüttüğümüz etkili kampanyaların haklılığını ortaya koymuş oldu. Biz de asil müvekkilerimiz olan balina ve yunusların adına, okyanuslardaki balina ve yunus avcılığını yeryüzünden silmek için çalışmalarımıza yılmadan devam edeceğiz.”