Taraftarı da 'örgüt üyesi' yaptılar

3 Temmuz süreci sonrası organize suç diye başlatılan soruşturmada F.Bahçe camiasının önde gelenlerinin toplumsal çatışmaya neden olmakla suçlandığı ortaya çıktı. Dönemin Organize Suçlar Emniyet Müdürü Ahmet Davulcu’nun imzasını taşıyan ‘gizli’ ifadeli resmi belgede F.Bahçeli idareciler ‘azmettirici’, taraftarlar da ‘örgüt üyesi’ şüphelisi olarak gösterildi.

Arif Kızılyalın / Cumhuriyet

3 Temmuz süreci yaşanırken Silivri davaları sırasında başlatılıp 12 Mayıs 2012’deki Fenerbahçe - Galatasaray derbisinde yaşanan olaylar bahane edilerek derinleştirilen, sonra da ‘taraftar operasyonu’na çevrilen soruşturma dosyasının ayrıntıları bir dizi skandalı ortaya çıkardı. Sıkıntılı davalarda ismi geçen ve görevden el çektirilen o dönemin Organize Suçlar Emniyet Müdürü Ahmet Davulcu’nun imzasını taşıyan ‘gizli’ ifadeli resmi belgede F.Bahçeli idareciler ‘azmettirici’, taraftarlar da ‘örgüt üyesi’ şüphelisi olarak gösterildi. Avukat ve F.Bahçe yöneticisi Yasemin Merçil, Serkan Acar (vefat etti) ve İlyas Bulçay gibi camianın önemli isimlerinin ‘özel telefon görüşmeleri dahil’ takibe alındığı ve bu kişilerin tutarsız suçlamalarla zan altında bırakıldığı ifade edildi. Soruşturma, delil bulunamaması üzerine ‘alelacele’ taraftar operasyonuna dönüştürüldü. Yine organize suçlar birimi, Yasemin Merçil başta olmak üzere birçok aktif görevli kulüp personelini de ‘provokatör’ yakıştırmasıyla suçladı. Soruşturma dosyasının en iç acıtan noktası ise ‘tek suçu’ F.Bahçe’ye gönül vermek olan onlarca tribün karakterinin ‘makul şüphe’ kapsamında aylarca takip altında tutulup Sarı - Lacivertli kulübün sportif amaç bağdaşmayan gelişmelere imza attığının ima edilmesiydi.

 

‘Kulübü desteklemiyorlar’mış!

Organize Suçlar Müdürlüğü’nün İstihbarat Şube Müdürlüğü’yle birlikte yürüttüğü soruşturmada aralarında ünlü isimlerle taraftar ve gazetecilerin bulunduğu grup, 12 Mayıs’taki derbi sonrası çıkan olaylarda ‘azmettirici’ olarak değerlendirilmiş.

Polis müfettişinin, “...kulübü desteklemesi gibi sportif herhangi bir amaçla bağdaşmadığı ve bu gelişmelerin spor kulübü taraftarının basit görünümlü tepkisi ötesinde toplumsal çatışma ve gerilimin beslenmesine yönelik örtülü provokatif girişimlerden ibaret olduğu, meydana gelen eylemlerin sözde taraftar grubu liderleri ve bu grupları yönlendiren şahıslar tarafından organize edildiği değerlendirilmektedir” denildiği de öğrenildi. Yine Silivri ve Çağlayan’daki duruşmalar sırasında kurulan taraftar çadırlarıyla sergilenen protesto eylemlerinin, ‘örgütlü ve organize suç’ kapsamında değerlendirilmesi istenmiş.

 

Birbirlerini tanımıyorlar

Soruşturma dosyasında ismi geçen 26 kişinin büyük bölümü ise birbiriyle tanışmayan kişilerden oluşmuş. Özellikle gazeteci kökenli F.A. durumu değerlendirirken, “Benim adım hiç görmediğim ve konuşmadığım insanlarla nasıl bir arada geçer anlamadım. Suçsuz yere aylarca teknik takipte kalıp soruşturma aşamasında da olsa suçlanmışız. Ayıplı bir durum. Gitmediğim maçlarda tribünlerde adım geçiyor, benim gibi o tribünlere asla gitmeyen başka bir F.Bahçeli de Telekom tribününün çete başı olarak yorumlanmış. Yine Silivri’ye hiç gitmedim ama orada da dinlendiğim belirtiliyor. Benimle birlikte 3 kişi ise soruşturmanın ileriki aşamasında birden ortadan kayboluyoruz. Gerçekten yazık” açıklamasını yaptı. İsmi dosyada geçen F.Bahçeliler Derneği Başkanı İlyas Bulcay da büyük bir hukuksuzlukla karşı karşıya olduklarını söylerken, “Benim o günlerdeki tek eylemim, sevdama sahip çıkmak için kişisel olarak yola düşmemdi. Dosyada bize organize çete diyorlar ama asıl organize çete olanlar bu soruşturmayı bu biçimiyle yürütenlendir” dedi.

 

Çevir kazı yanmasın!

lVarsayımlar üzerine yürüyen soruşturma için kalabalık bir kadro aylarca teknik takip yaparken başta Yasemin Merçil ve dosyada ismi geçen bazı taraftarlarla gazetecilerin yok yere suçlandığının ortaya çıkması üzerine geri adım atıldı. Yasemin Merçil, Serkan Acar, gazeteciler ve taraftarların tamamına yakınının suç tanımına uymaması üzerine Organize Suçlar takibi bırakırken bazı tribün liderleri için ‘taraftar operasyonu’ adı altında 6222’den dava açıldı.