Tanal: İktidara hodri meydan diyorum

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, "İktidara hodri meydan diyorum; tüm telefon kayıtlarını kamuoyuna sunalım, kim ne yaptı, ne yapmadı ortaya çıksın" dedi.

AA

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Öğretmenler Günü'nün kutlanılacak bir gün olmaktan çıkarak "çağdaş eğitimin ve eğitimcinin yas günü" haline geldiğini savunarak, "Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaş öğretmenleri bugüne kadar hiç böyle itibarsızlaştırılmaya çalışılmadı, hiç böyle borç batağına sürüklenmedi, hiç böyle mesleğinden uzak bırakılmadı. Bunun baş sorumlusu ise kendisini kurtarıcı, büyük bir önder ilan eden Cumhurbaşkanı. Türkiye tarihini yeniden yazmak istiyor, kendi tarih kurmacasının kurtarıcı rolünü oynuyor. Kendisini Atatürk ile kıyaslıyor" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde "öğretmenler az çalışıyor, maaşları çok yüksek" dediğini belirten Tanal, Cumhuriyet döneminde Atatürk'e milletvekili maaşlarının ne olması gerektiği sorusuna "milletvekili maaşları öğretmenlerin maaşını geçmesin" yanıtını verdiğini kaydetti. Cumhuriyet dönemi ile bugün öğretmenlerin durumu arasında uçurum olduğunu savunan Tanal, 2012 yılında öğretmen maaşlarının milletvekili maaşlarının üzerinde olması için yasa teklifi verdiğini, ancak önerisinin halen TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda beklediğini söyledi.

Tanal, "telefonların dinlendiği, kulislerdeki şarj cihazından bilgilerin kopyalandığı"na yönelik iddiaların sorulması üzerine, şöyle konuştu: "Meclis'e içine girdiğimiz andan itibaren konuştuğumuz tüm telefonlar ve internete bağlandığımız bilgisayarlarımızın tamamı, TBMM'de kurulu bilgisayar sistem nedeniyle hepsi orada toplanıyor, filtreleniyor. Bundan çok önce TBMM'ye bazı soru önergeleri verdim. Bunlardan biri nedeniyle Destek Hizmetleri'nde görevli kişi emeklilik dilekçesini vermek zorunda kaldı. Onlardan biri de bu konuydu. Benim çalışma mekanımda yaptığım tüm yazışma, bilgisayardaki bütün veriler, TBMM'deki o 'server'den geçiyor. Bunu bizzat o dönem yetkililer gelip bana ifade etti. Niye kaydedildiğini sorduğumda, çalışan personelin ne yaptıklarını izlediklerini söylediler. Dedim ki 'burada çalışan benim personelim ve parlamenter olarak faaliyetlerimin bir parçasıdır, izleyemezsiniz' dedim. O zaman dilekçe şeklinde bazı mazeretler uydurdular. Bunlar maalesef dinleniyor, izleniyor. Ben aslında hodri meydan diyorum; ne kadar dinlemiş ve izlemişlerse çıkarsınlar bakalım, hangi milletvekili hangi rüşvet pazarlığını yapmış, hangi ihaleyi takip etmiş, kimleri işe almışlar, kim suça bulaşmış, kim temiz dürüst şekilde parlamenter faaliyetlerini yapmış, açığa çıkarsınlar. Ben iktidara diyorum; siz bizi bu kadar dinlediniz, izlediniz. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, 550 milletvekili olmak üzere tüm telefon kayıtlarını kamuoyuna sunalım, kim ne yaptı, ne yapmadı ortaya çıksın. Ama sadece kendisine muhalif olanları dinliyor izliyorlarsa, hukukun bize verdiği imkanlarla hepsini takip edeceğiz. "

Tanal, telefonunu Meclis'te şarj edip etmediği sorusuna, şarj cihazını ve ek şarjı yanında bulundurduğunu söyledi. "Evlerimiz, işyerlerimiz, makamlarımız, personelimiz takip ediliyor. MİT Müsteşarı düğününe iktidar partisi dışında muhalefetten tek kişiyi çağırdı mı? Bu bile tek başına MİT'in iktidarla eşgüdümlü hareket ettiğinin göstergesi" diyen Tanal, "Tespit edilen 5 sahte MİT personelinin kendisini ziyaret edip etmediği" sorusuna, "Kaç İsmail kaç'ı yargıcın odasında yakalayan biriyim. Onun kimliği hala tespit edilemedi? Kim bu? Bir yargıç 'Kaç İsmail kaç'larla uğraşıyorsa, milletvekili bunu dile getiriyor ama bir şey yapılmıyorsa... Dingo'nun ahırı adeta" karşılığını verdi.

Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın saatine 250 bin lira ceza kesilmesini nasıl değerlendirdiği sorusuna Tanal, "Bir yandan 17 Aralık için takipsizlik kararı vereceksin, öte yandan da para cezası keseceksin. Bu suç halinin ta kendisidir. Takipsizlik kararı veren savcı da suçüstü yakalandı. Yolsuzluğu kapatmaya çalışanlar da suçüstü yakalandı" dedi.