Talat, 'doğrudan temsiliyet' istedi

AP Başkanı Jerzy Buzek ve diğer bazı AB yetkilileriyle görüşmek üzere Brüksel'e giden Talat, uçakta Türk Ajansı-Kıbrıs'a (TAK) yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rum tarafının Avrupa Birliği (AB) üyesi olduktan sonra bu konumunu Kıbrıslı Türkler ve Türkiye aleyhine kullanmaya başladığına işaret ederek, "Bundan behemehal vazgeçilmesi için AP Başkanının tavır koyması gerektiğini" ifade etti.

AP Başkanı Buzek ile ilk kez görüşeceğine işaret eden Talat, daha önceki başkanla talep etmelerine rağmen görüşme fırsatı bulamadıklarını kaydetti.

Buzek'in göreve gelmesinden sonra görüşme taleplerine kısa sürede olumlu yanıt verildiğini ve davet aldıklarını belirten Talat, Brüksel'de başka görüşmeler de yapacağını ve yarın sabah AB'nin çeşitli kurumlarında görev yapan kişiler, daimi temsilciliklerdeki görevliler ve basına yönelik geniş bir toplantı düzenleyerek, müzakere süreci ve Kıbrıs Türk tarafının görüşlerini anlatacaklarını ifade etti.

"Temsiliyet isteyeceğim"

Cumhurbaşkanı Talat, AP Başkanı Buzek ile görüşmesinde gündeme getireceği konuların ne olacağına ilişkin soruyu yanıtlarken, "AP'den talebimiz, Kıbrıslı Türklerin AP'de doğrudan temsiliyetidir" dedi. Bu konuda daha önce de girişimler yaptıklarını, ancak bunun bir türlü sağlanamadığını belirten Talat, yeni başkandan da aynı talepte bulunacaklarını söyledi.

AP Kıbrıslı Türklerle Yüksek Seviyede Temas Grubunun da yeni oluştuğunu ve dünkü görüşmelerinde onlara da bu talebi ilettiğini aktaran Talat, temas grubunun Kıbrıslı Türklerin AP ile temasını sağlamak için kurulduğunun unutulmamasını ve bu doğrultuda çalışmalar yapmalarını istediğini ifade etti.

"Rum tarafının çözüme teşvike tmesini isteyeceğim"

"AP Başkanı'nın yapabileceği bir şey daha var" diyen Talat, Buzek'ten, AB üyesi olan Kıbrıs Rum tarafını çözüm yönünde teşvik etmesini isteyeceğini de bildirdi.

Rum tarafının AB üyesi olduğu andan itibaren üyeliğini Kıbrıslı Türkler ve Türkiye'nin aleyhine kullanmaya başladığına dikkat çeken KKTC Cumhurbaşkanı Talat, "Her aşamada bunu yapmıştır. Bundan behemehal vazgeçmesi için AP Başkanı'nın tavır koyması gerektiğini düşünüyorum. Bu konudaki talebimizi de Sayın Başkan'a ileteceğim" diye konuştu.

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, AP'nin gündemindeki, Türkiye ile ilgili raporda yer alan Kıbrıs ile ilgili ifadelere dair soruya karşılık, "Türkiye ile ilgili bir raporda, Kıbrıs müzakere süreciyle ilgili talepler var. Bu, yakışık almayan bir yaklaşımdır" değerlendirmesinde bulundu.

Talat, Brüksel'de görüşeceği AP'nin Türkiye raportörüne de rapordaki ifadelerin Kıbrıs görüşme sürecine ne kadar zararlı olduğunu anlatacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Talat, görüşmelerinde, "Rum tarafının elde ettiği pozisyonu (AB üyeliğini) ikide birde Kıbrıslı Türkler ve Türkiye aleyhine kullanmasının müzakere sürecinin ciddi şekilde zararına olduğunu vurgulayacağını" ifade etti.

Daha önce alınan ATAD kararının da görüşme sürecine oldukça kötü bir darbe vurduğunu hatırlatan Talat, "Dolayısıyla üçüncü tarafların görüşme sürecini kolaylaştırma yerine, 'karışmama' yaklaşımına girmiş olmalarına rağmen, bunun sözde kaldığını, Rum tarafı lehine bayağı karıştıklarını ortaya koyacağım ve bundan vazgeçilmesini talep edeceğim" dedi.

AP'de Kıbrıs için ayrılan 6 sandalye halen Kıbrıslı Rumlar tarafından dolduruluyor.
AP'nin 11 Şubat'ta görüşeceği, Türkiye ile ilgili karar taslağında, Türkiye'nin "kapsamlı müzakerelere destek için Kıbrıs'taki askerlerini derhal çekmeye başlaması, Kapalı Maraş'ın Rumlara açılması ve Kuzey Kıbrıs'taki Türk vatandaşları sorununu çözmesi" çağrıları yer alması, Türkiye'de de tepkiyle karşılanmıştı.

Ria Oomen-Ruijten-Talat görüşmesi

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Jerzy Buzek'le görüşmesinin ardından Türkiye Raportörü Hollandalı Hristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten'le bir araya geldi. Buzek gibi Oomen-Ruijten de Talat'la el sıkışırken basına görüntü vermekten kaçındı.

Görüşmenin ardından basına açıklama yapan Talat, "basına kapalı el sıkışmalar" konusunda "Bunun bir anlamı var mı bilmiyorum? Yani sonuçta görüştük, görüştüğümüzü de gördünüz. Haberinizi de yapıyorsunuz. El sıkarken görüntü vermiş vermemiş, bir önemi olduğunu düşünmüyorum. Şekilci olmamak lazım. Bu şekilciliği Rumlar yapar ve biz onlara güleriz. Biz de aynı şekilciliği yapmayalım diye düşünüyorum" dedi.

Oomen-Ruijten tarafından kaleme alınan ve AP Dış İlişkiler Komitesi'nde geçen hafta 11 çekimser oya karşı 61 oyla kabul edilen Türkiye karar taslağında, Kıbrıs'taki müzakerelere katkı için Türkiye'den "adadaki askerlerini derhal çekmeye başlaması, KKTC'ye yerleşen Türk vatandaşları sorununu çözmesi ve kapalı Maraş bölgesini Rumlara açması" istenmesine sert tepki gösteren Talat, Kıbrıs'taki kapsamlı müzakereleri ilgilendiren bu konuların AP'de ele alınmasının "pişmiş aşa su katmak olacağı, bunun da yemeğin lezzetini bozacağı" uyarısında bulundu.

"Umarım ki yaptığımız girişimler ve Türkiye'nin ortaya koyduğu tavır etkili olur ve (Türkiye karar taslağında) bazı değişiklikler AP genel kurulundaki oylamada yapılır" diyen Talat, karar taslağının bu hale getirilmesinde Rumların parmağının olduğunu söyledi.

Talat, Rumların Kıbrıs'taki müzakerelerde avantaj elde etme çabalarıyla ilgili olarak da şunları kaydetti:
"Deniyor ki Kıbrıs Rum tarafı değil AP'deki siyasi gruplar bunu böyle yaptı. Ama bu işin gerçeği Kıbrıs Rum tarafının uyum içinde yaptığı çalışmalarla getirdiği bir nokta olmasıdır. Bunu böyle bilmeniz ve anlamanız lazım. Ne AP'deki Liberaller ne Sosyalistler ne de başka bir grup gece rüyasında görüp bu maddeleri böyle koydurmazdı. Bunun nedeni doğrudan doğruya Kıbrıs Rum tarafının müzakereler devam ederken kendi lehlerine avantaj elde etme girişimidir. Her zaman yaptıkları bir şeydir. Müzakerelere başladığımız günlerde İngiltere'yle, müzakere ettiğimiz konularla ilgili anlaşma yaptılar, Rusya'yla yaptılar. Maksat, müzakere süreci devam ederken bir miktar avantaj elde etmek. Ama bunlar hiçbir işe yaramaz."

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın "AP raporunu çok fazla ciddiye almamak gerekir" şeklinde sözlerine hak veren Talat, "Haklı raporlar veya kararlar iş yapar, dengesiz ve haksız olanlar hiçbir işe yaramaz. AP Türkiye karar taslağı mevcut haliyle AP genel kurulunda kabul edilirse (hiçbir işe yaramayanlardan) bir tanesi olacaktır. Ama eğer düzeltilirse iki tarafı da çözüme teşvik ederek yararlı olacaktır" diye konuştu.