Tahrik indirimi kararı veren hâkim de pişman
Toplumun değer yargıları kadın katilleri hakkında karar verecek olan mahkeme heyetini de etkiliyor. Eski eşini ve ilişkisi olduğunu düşündüğü adamı öldüren kocaya ‘tahrik’ indirimi veren heyetteki hâkim, “İndirim uygulanmasın görüşündeydim ancak çoğunluk istedi hüküm uygulandı” diyor.
Damla YurKravatını takmış gelmiş, ceketini de ilikliyor ve başlıyor ifadesine “Pişmanım, keşke o değil de ben ölseydim...” Ama çoktan kadın ölmüş ve o kadın katilinin pişman olması sonucu değiştirmemişti. Ancak mahkeme heyetinin bu pişmanlık cümleleri sonrası verdiği ‘iyi hal’, ‘haksız tahrik’, ‘saygın tutum’ indirimli cezaları çeteleye yeni kadın isimleri ekletti, ekletmeye de devam ediyor. Yeni katil erkekler, bu savunmalarla gazetelerde haberleşen eski katillerin metinlerini ezberleyerek çıktıkları mahkemelerden indirimleri kapıyor.
Kadın cinayetlerine karşı verilen eril yargı kararlarının, veriliş sürecini görüşmek üzere iletişim kurduğumuz emekli hâkim ve savcılar bu durumu toplumdan bağımsız düşünmenin imkânsız olduğu görüşünde. Nitekim hâkim ve savcılar da bu toplumun içinden çıkan, belirli değer yargıları ile büyüyüp, örf ve geleneklerine bağlı olabiliyor. Onlar da ‘erkekliğine’ laf eden birine tepki gösteriyor, kırmızı pantolonlu bir kadın onları da tahrik ediyor ve bu kendilerine hâkim olamama durumu aslında sanık sandalyesi ile kürsüdeki erkek arasında tarifi zor, ancak indirimi net kararlara sebebiyet veriyor. Mahkeme heyetlerindekilerin sanık sandalyesinde oturan erkeklerden tek fark ise kürsüdekilerin yazılı sınavlarını çalışıp geçerek hâkim olmaları. Zihniyet bazen benzer bile değil tıpa tıp aynı...
‘Öldüren kadına indirim verdim’
“Almanya’da yıllarca yaşayıp ardından köylerine gelen 50-55 yaşlarında bir çift. Kadın ilişkiye girmek istememesine rağmen evli olduğu eşi tarafından sistematik bir şekilde cinsel istismara maruz bırakılıyor. Bir gün adam yattıktan sonra kadın baltayla adamı öldürüyor. Ardından karakola gelip, teslim oluyor. Kadın, duruşmada savunma yapmadı. Hayatla ilişkisini kesmişti. 2002’ydi, ağır tahrik ve iyi hal indirimi verdik.” Emekli hâkim, cumhuriyet savcısı avukat Seyithan Güneş de benzer bir kararı sevgilisinden ayrılmak isteyen ancak ayrılmamak için direnen erkeği öldüren kadın için verdiklerini söylüyor.
‘Bu erkekliğin bedeli tutuklama
Güneş’in ‘insani bakış açısı’yla verdiği kararlardan da bazıları kendi anlatımlarıyla şöyle: “Eşine şiddet uygulamış, kamera kayıtlarına alınmış bir erkek geldi. Bu gibi durumlarda fail serbest bırakılır. Ancak adam önemli bir şirkette ceo olduğunu, 4- 5 yabancı dil bildiğini, ABD’de yüksek lisans yaptığını söyledi. Pozitif ayrımcılık yaparak, tutuklama kararı verdim ve tutukladım. Düşündüm ki eğer erkekliğini kullanarak bu işi yaptıysa, bu erkekliğin bedeli bu olmalı.”
‘İki kişiyi öldürdü, indirim uygulandı’
Güneş, bazı dosyalarda kendisinin kabul etmemesine rağmen heyetteki çoğunluk sebebiyle tahrik indirimlerinin uygulandığını söylüyor. Oysa ‘haksız tahrik’ denilen durumda tahriğin haksız olması gibi önemli bir vurgunun aranması gerektiğini söyleyen Güneş heyetlerin buna dikkat etmediğini gözlemlediğini paylaşıyor. Güneş’in indirim uygulanmasına karşı olduğu kararlardan bazıları da şöyle:
“Kadın boşanmasına rağmen eski kocası tarafından öldürüldü. Kadının bir ilişkisi olduğunu düşünen eski koca ilişkisi olduğunu düşündüğü kişiyi de öldürdü. İki kişi öldürmüş birine mahkeme tahrik indirimi uyguladı. Uygulanmaması gerektiği görüşündeydim ancak çoğunluk istedi, hüküm uygulandı.”
“Evlilik bitmiş olmasına rağmen mal paylasımı sırasında kadın ‘Sen benden fazla mal istiyorsun, sevgilime söylerim dersini verir’ şeklinde sözler sarf ettikten sonra adam kadını öldürüyor. Boşanma sonrası kadın kararı temyiz etmeyeceği konusunda dilekçe veriyor. Sürenin bitimine 3 gün kala cinayet yaşanıyor. Öldüren kocaysa, bu cezayı arttıran bir sebep. Burada ben savcı olarak eşlerin birbirini öldürmesi değil, yabancı şahısların birbirini öldürmesi şeklinde mütalaada bulunmuştum. Mahkeme heyetinden iki üye kararı eşin öldürülmesi olarak değerlendirdi. Ama kadının şahsa söylediklerini de haksız tahrik kabul etti"