Tahliye yok, karar Pazartesi günü

"Futbolda şike" iddialarına yönelik görülen davada karar Pazartesi gününe kaldı. Bugün verilen ara kararda ise Aziz Yıldırım ve 3 sanığın tahliye talepleri reddedildi.

cumhuriyet.com.tr

Futbolda şike iddialarına ilişkin Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 93 sanık hakkında açılan davanın, 22'nci duruşması bugün görüldü.

Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Ekşioğlu ve Yusuf Turanlı ile tutuksuz sanıklardan Şekip Mosturoğlu, Sadri Şener, Ali Yıldırım, Hasan Çetinkaya, Mecnun Odyakmaz, Tayfur Havutçu, Serdar Adalı, Bülent Uygun, Nevzat Şakar, Tamer Yelkovan, Ümit Karan, İbrahim Akın, Serdar Kulbilge, Korcan Çelikay ve İskender Alın'ın da aralarında bulunduğu 36 tutuksuz sanık katıldı.

Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman'ın da izleyici olarak katıldığı duruşmada, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanvekili Abdullah Kiğılı ve kulübün Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay'ın da aralarında olduğu çok sayıda kulüp yöneticisi ile Mahmut Uslu'nun da aralarında bulunduğu Fenerbahçeli eski yöneticiler de hazır bulundu.
Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci'nin, 20 Haziran'da yapılan duruşmada, ''Bir aksilik olmazsa cuma günü karar vermeyi planlıyoruz'' ifadesi doğrultusunda duruşmada karar verileceği beklentisi nedeniyle çok sayıda kişinin bugünkü duruşmaya geldiği gözlendi.

İlk kez akreditasyon uygulaması yapıldı

Duruşma nedeniyle İstanbul Adalet Sarayı önü ve mahkeme salonunun kapısında yoğun güvenlik önlemleri alınırken, duruşmaya katılacak herkes için akreditasyon uygulaması yapıldı.

Basın mensuplarıyla birlikte duruşmaya giren izleyicilere, ''İstanbul Adalet Sarayı Akreditasyon Kartı'' yazılı kartlar dağıtıldı.

Bu arada, duruşmayı izlemek için sadece ajans muhabirlerine akreditasyon kartı verilirken, diğer basın mensuplarının kapıda bekletildiği görüldü.

''Üzerimize düşeni yapmak amacıyla buraya geldik''

Yılmaz, Trabzonspor'un başarılı sezonlarını ve futbolcularıyla ilgili maç anılarını anlatarak, şöyle devam etti:

''Bu iddialar bir kenti ve bir camiayı zedelemiştir. Sorumluluk sahibi insanların beyanlarına dikkat etmesi gerekmektedir. Trabzonspor, bu soruşturma ve dava sürecini sükunetle karşılamıştır. Üzerimize düşeni yapmak amacıyla buraya geldik. Burada, bulunduğumuz süreçte, maddi gerçeğin ortaya çıkmasına katkı vermeye çalıştık. Biz futbolun sahada oynanan bir oyun olduğunu, sahnelenen bir oyun olmadığını düşünüyoruz. Bu yargılama aşamasında, bazı spor kulüplerinin totem ve uğurla yönetildiğine şahit olduk. Bunu da kabul etmek mümkün değildir. Sanıkların bazıları, 'Bir kişi ile teşvik ve şike mümkün müdür?' diye sorup, bu şekilde savunma yaptı. Bu müsabakalara yönelik birkaç koldan faaliyet gösterildi. Bu savunmalara itibar edilmemelidir. Müvekkilim kulüp, zarar görmüştür. Bu neticeler dikkate alınarak, aleyhe işlem gerçekleştiren sanıkların teşdiden cezalandırılmasını istiyoruz. Fırsat eşitliği, temizlik ve adalet istiyoruz.''

UEFA'nın, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılmasına ilişkin kararının bazı sanıklar tarafından savunma amaçlı kullanıldığını ifade eden Yılmaz, UEFA'nın, hiçbir kararında, hakem ve gözlemci raporlarına itibar etmediğini ve kurullarının hazırladığı raporlara göre karar verdiğini, UEFA'nın gönderdiği yazıda; ''Fenerbahçe Spor Kulübü tarafından gönderilen belgelerin incelemelerinin devam ettiği, şimdilik kaydıyla Şampiyonlar Ligi'ne çağrıldığı''nın belirtildiğini ve bu nedenle sanıkların bu hususu savunmalarında kullanmamaları gerektiğini dile getirdi.

Mosturoğlu'nun Trabzonspor Kulübü avukatına itirazı

Nusret Yılmaz'ın bu beyanlarına, duruşma salonundaki bazı sanıklar itiraz etti.
Söz alan tutuksuz sanıklardan Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Yılmaz'ın belirttiği hususların gerçek dışı olduğunu ifade ederek, ''Öncelikle biz, 'Trabzonspor kulübü odaklı' sözünü kullanmadık. Bu tabir, iddiaları sulandırır. Trabzonspor avukatının, 'sözde Aziz Yıldırım suç örgütü' beyanlarını da iddia makamı kullanmıştır. Avukat, 'UEFA, hakem ve gözlemci raporu olmaksızın karar verir' dedi. Oysa aksine UEFA, bu raporlara dayanarak karar verir. Aksine bir örnek varsa onu göstersin'' diye konuştu.

Hakem ve gözlemci raporlarının birincil derecede delil niteliğinde olduğunu ve dünyanın hiçbir yerinde hakem gözlem raporlarına dayanmayan şike kararı bulunmadığını iddia eden Mosturoğlu, ''Söz konusu kararda, İngilizce 'At the moment' denilerek, 'Şimdilik' kelimesi kullanıldı. Onun anlamı, 'şu an itibarıyla' demektir. Meslektaşım, büyük ihtimal İngilizce bilmiyor'' ifadelerini kullandı.

Mosturoğlu, geçen sezon Trabzonspor'un, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) kararıyla Şampiyonlar Ligi'ne katıldığını, bu yıl da Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne gitmesi kararını UEFA'nın verdiğini aktararak, bu kararlar arasında büyük fark olduğunu söyledi.
Trabzonspor'un, Şampiyonlar Ligi'ne gönderilmesi kararını, masumiyet karinesi olarak gösterdiğini ve Fenerbahçe ile ilgili UEFA'nın son verdiği kararın hayli hayli masumiyet karinesi gibi gösterilebileceğini savunan Mosturoğlu, ''Trabzonspor geçen sene Şampiyonlar Ligi'ne katıldığı için maddi kazanç temin etmiştir. Normalde şampiyon olmadığı için kazanç temin etmemesi gerekirdi. Bu yüzden avukatının iddia ettiği gibi Trabzonspor bu süreçten maddi zararla çıkmamış, aksine maddi kazanç sağlamıştır'' şeklinde konuştu.

Fenerbahçe avukatından Trabzonsporlular'a cezalandırma talebi

Duruşmada söz alan müdahil Fenerbahçe Spor Kulübü avukatı Ece Uysaler de iddianame ve mütalaada birbirine benzer olaylara ilişkin hukuki nitelendirmelerde açık farklılıklar bulunduğunu belirterek, kimi maçlarda teşvik primi verildiği iddialarına ilişkin Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, kardeşi Sani Şener, Trabzonsporlu yönetici Nevzat Şakar ve dönemin stat sorumlusu Zeki Mazlum'un 6222 sayılı yasaya göre cezalandırılmasını talep etti.

Suçlamalara konu örgütün tanımlara uymadığını ve süreklilik arz etmediğini savunan Uysaler, ''Trabzonspor odaklı yapılanmada cebir ve tehdit içermesine rağmen, bu konuda ceza istenmemesi hukuka aykırıdır. Bu nedenle Trabzonspor için ek iddianame hazırlanması için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini talep ediyorum'' dedi.

Söz alan Aziz Yıldırım'ın avukatlarından Şeref Dede ise Trabzonspor avukatının iddialarının ''hukuku zorlamak'' olduğunu savunarak, TFF'nin yaptığı ''yargılamada'' müvekkili Yıldırım ile ilgili maddi gerçeğin ortaya çıktığını söyledi.
Şeref Dede, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''6222 sayılı yasa yürürlüğe girmeden önce de şike idari yönden araştırılıp, federasyon tarafından yaptırımlar uygulanmaktaydı. Halen de uygulanmaktadır. Mevcut bir vakayla ilgili kurullar kararlarını verip, bunun üzerine hakim kurula da gittiğinde, hakim kurulunun verdiği kararların bir yargı kararı olduğu ve kesin hüküm teşkil ettiği hususu Anayasa'da da mevcuttur. Bu yüzden uyulması da zorunludur. Nitekim etik kurulunun hazırladığı rapora dayanarak PFDK kararını vermiş, disiplin kurulunun verdiği karar, itiraz üzerine tahkim kuruluna gitmiş ve tahkim kurulu da Fenerbahçe'nin şike yapmadığını, Aziz Yıldırım'ın da şike eyleminde bulunmadığını karara bağlamıştır. Bu karar; kesin ve nihai karardır. Öncelikle CAS vermiş olduğu kararında, futbolda dürüstlük ve sportmenlik ilkelerini ihlal ettiklerini ispatlama görevinin, UEFA'nın görevi olduğuna hükmetti. TFF'nin mevzuatı UEFA'nın mevzuatıyla uyumlu. Maddi hakikati tespit eden hükümleri, mahkemenizi bağlar.''

Trabzonspor Kulübü Başkanı Şener

Duruşmada mütalaaya karşı beyanları sorulan tutuksuz sanık Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, avukatının ayrıntılı açıklamalarda bulunduğunu söyledi.
Sadri Şener, şunları kaydetti:

''Ankaragücü maçına ilişkin görüştüğüm kişilerin ikisi de Fenerbahçeli'dir. Hamdi Akın, Fenerbahçe'nin ikinci başkanlığını yapmıştır. Melih Gökçek de yine Fenerbahçeli'dir. Dolayısıyla Fenerbahçeli olan kişilerle teşvik anlaşmasına gitmem komik olur, mümkün değildir. Yine Sivasspor-Fenerbahçe maçına ilişkin sanık Zeki Mazlum ile bir telefon görüşmesi dışında herhangi bir beyanım yoktur. Sanık Zeki Mazlum ile kulüpten olan alacaklarına yönelik bir görüşme yapmışızdır. Ayrıca benim dışımdaki üçüncü kişilerin bu maça ilişkin görüşmelerinde ne Sadri kelimesi, ne de başkan kelimesi geçmemektedir. Bu nedenle beraatımı talep ediyorum.''

Beyanda bulunan müdahil Bucaspor'un avukatı da Sivasspor'un ligde kalmasının sağlandığını ve Bucaspor'un ligden düşmesine neden olunduğunu ileri sürerek, suçlamalarla ilgili sanıkların cezalandırılmasını talep etti.

Bazı sanıkların avukatı Ali Rıza Dizdar da müdahillerin ceza istemelerini, hukuk ve müvekkilleri adına kabul edemediğini belirterek, müdahil avukatlarının taleplerinin reddedilmesini istedi.

Sanık avukatlarından Ayhan Sağıroğlu'nun, Trabzonspor avukatının beyanlarına karşı, ''İzmir'de doğmam, Güneydoğulu olmam gerçeğini değiştirmez'' demesi üzerine araya giren mahkeme heyeti başkanı Mehmet Ekinci, ''Böyle ilkel şeyleri terk edin. Meslekte bu işler olmaz. Hangi çağda yaşıyoruz? Bunları geçelim artık'' uyarısında bulundu.
Duruşmaya, eski CHP Milletvekili Mehmet Sevigen ile Türkiye Kulüpler Birliği Başkanı Halil Ünal ile bazı spor kulübü yöneticileri katıldı.

Şeftali tiki

Davanın tutuksuz sanıkların Şükrü Ongan, mütalaaya karşı savunmasını yaptı. Ongan'ın savunmasını yaptığı sırada avukat İsmail Gürses, 'şeftali' diye seslendi.

'Şeftali' kelimesini duyun sanık Ongan, yerinde duramadı ve sağa sola doğru eğilmeye başladı.

Sanık Ongan'ın kürsüde yaptığı hareketlere anlam veremeyen Mahkeme Heyeti, bir süre şaşkınlık yaşadı.

Mahkeme Başkanının, "Tikin mi var senin" sorusuna, sanık Ongan, zar zor "Evet" diyebildi.

Mahkeme Başkanı, "Çık bir dışarı da rahatla" diyerek Ongan'ı salondan dışarı çıkardı. Bu olay salonda uzun süre gülüşmelere neden oldu.

Daha sonra Mahkeme Başkanı, "Bu durumu kim ortaya çıkardı?" diye sordu. Avukat Gürses'in gülümseyerek 'Ben' demesi üzerine Mahkeme Başkanı, "Asıl seni dışarı çıkarmak lazım" diye konuştu.

Aziz Yıldırım'a tahliye yok, karar Pazartesi günü verilecek

Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Başkanı Mehmet Ekinci, kararın, 2 Temmuz Pazartesi günü saat 10.00'da verileceğini bildirdi.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, bugünkü duruşmada, savcının mütaalasına karşı sanık ve avukatlarının son savunmalarını aldı.

Başkan Ekinci, kararın, 2 Temmuz Pazartesi günü saat 10.00'da verileceğini bildirdi.

Mahkeme, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın tahliye talebini reddetti.