Tahir Elçi cinayetinde bir skandal daha; PTT kamerası da karardı, 17 dakikalık görüntü kayıp
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesiyle ilgili skandallar bitmiyor.
cumhuriyet.com.tr
Polis kamerasındaki Elçi'nin vurulma anına ilişkin görüntülerin kesilmesi, olay yerindeki delillerin kaybolması, istihbaratçıların olaydan sonra kimliklerini savcıdan gizlemesi skandalına bir yenisi eklendi. Elçi'nin katledildiği sokakta bulunan PTT binasına ait güvenlik kamerasından 17 dakikalık kısmın, dosyada olmadığı ortaya çıktı. Diyarbakır Barosu avukatları, soruşturmayı yürüten savcıya başvurarak, görüntünün akıbetini sordu.
SAVCIYA KAYIP GÖRÜNTÜ SORULDU
Zaman'da İsmail Avcı imzasıyla yayınlanan habere göre, Elçi'nin öldürüldüğü sokakta bulunan PTT şubesinden alınan güvenlik kamerası görüntülerinden 17 dakikalık bölümünün olmadığı anlaşıldı. Bunun üzerine savcıya dilekçe veren avukatlar, görüntünün akıbetini sordu. Avukatlar dilekçesinde “PTT kamera kayıtlarında olay günü saat 11.34 ile 11.51 saatleri arasında 17 dakikalık bir kesintinin mevcut olduğu, bu haliyle görüntü kayıtlarına dışarıdan müdahale edilmiş olabileceği kuşkusu ortaya çıkmaktadır.” ifadelerine yer verdi. Görüntü kayıtlarının ve bunları kaydeden cihaz ve hafıza kartlarının TÜBİTAK'a veya Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi talep edildi.
PTT şubesinden alınan görüntülerde saat düzenlemesi yapılmadığından kayıtlar bir saat ileriyi gösteriyor. Tahir Elçi, saat 10.51'de vuruldu. PTT kamerasında 11.34 ile 11.51 arasındaki görüntü yok. Bu Elçi'nin vurulma anı olan 10.34 ile 10.51 arasındaki görüntüye denk geliyor. Avukatlar, soruşturmada bunun göz önünde bulundurularak işlemlerin yapıldığını belirtti. Polis kamerasında 13 saniyelik görüntünün de kayıp olmadığı daha önce ortaya çıkmıştı. Bu kayıp görüntünün Elçi'nin vurulduğu ana ait olduğu iddia edilmişti.
SORUŞTURMADA İHMALLER BİTMİYOR
Olay yerinden toplanan 83 delilden 42 ve 47 No'lu delilerin kaybolduğu ortaya çıktı.
Avukatlar kendi çabalarıyla yaptıkları araştırmada, Tahir Elçi'nin öldüğü sırada bölgede bulunan ve emniyetin savcılıktan gizlediği belirtilen iki istihbarat polisini tespit etti. Avukatların başvurusu üzerine savcılık harekete geçti ve bu isimlerin ifadesini ‘tanık' sıfatıyla aldı.
Olay yeri inceleme görüntülerini izleyen avukatlar, Elçi'nin vurulup yüzüstü düştüğü Dört Ayaklı Minare'nin ayakları dibinde bulunan 80 No'lu mermi çekirdeğinin yerden alınmadığını tespit etti.
Olay sırasında sokakta bulunan polisler ile kaçan teröristin attığı tabancanın balistik incelemesinin yapıldığı; ancak sokakta olduğu sonradan ortaya çıkan istihbaratçıların silahlarının ise alınmadığı anlaşıldı.
Avukatların talebi üzerine savcıya gönderilen belgelerde, İstihbarat ve Terör Şube'nin görevlendirme yazılarını olaydan günler sonra yazıldığı belirlendi.
Tahir Elçi vurulmadan önce 2 polisi şehit ederek kaçan teröristleri 15 kilometre takip eden 2 istihbaratçı, olay günü olay yerinde görevliymiş gibi gösterildi.
Elçi'nin vurulma anının emniyet kameraları tarafından kaydedildiği, ancak ölüm anına ait olduğu değerlendirilen 13 saniyelik kısmın soruşturma dosyalarında yer almadığı ortaya çıktı.