Tacize uğrayan çocuğa bugün git yarın gel

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın OHAL izlenimleri, şiddet ve istismar kıskacındaki çocuklar ve kadınların yaşamlarının 15 Temmuz’dan sonra daha da zorlaştığını ortaya koydu.

Hilal Köse

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın OHAL izlenimleri, şiddet ve istismar kıskacındaki çocuklar ve kadınların yaşamlarının 15 Temmuz’dan sonra daha da zorlaştığını ortaya koydu. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’na sunulan raporda, “Yetkili kurumların içinde olduğu çıkmaz hem başvuran kadın ve çocuklarda hem kadın örgütlerinde endişe yaratmaktadır” denilerek acil önlem alınması istendi. Mor Çatı gönüllüsü Hazal Günel ve avukat Perihan Meşeli ile OHAL’i konuştuk.

Delil kaybedilir

- Çocukların mağdur olduğu soruşturmalarda ne gibi aksaklıklar yaşanıyor?

Perihan Meşeli: Çocuğun adli bütün işlemlerini tek çatıda toplayan, bir kez ifade vermesi ve psikolojik destek alması için kurulan Çocuk İzleme Merkezi (ÇİM) İstanbul’da iki hastanede var. Bu sayı yeterli değildi. İşleyiş de zaten istenildiği gibi değildi. Bize son ulaşan bir istismar vakasında, karakol, çocuğu, ÇİM’e yönlendiriyor. ÇİM’den, aileye, ‘çok yoğunuz, ertesi gün gelin’ denmiş. Çocuk, ertesi gün de muayene için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ndeki Adli Tıp Polikliniği’ne yönlendirildi. İtiraz ettiğimizde ‘OHAL nedeniyle böyle, işleri yetiştiremiyoruz’ dediler.

Hazal Günel: Randevulu sistem delilin kaybına yol açabilir.

Bu bir kurum şiddeti

- Kadınlar hangi sıkıntılarla karşı karşıya?

P.M.: Karakollarda kadına yönelik şiddetle ilgilenen polis sayısı azaldı. Çocuğunu istismar eden bir baba, aleyhe Adli Tıp raporuna rağmen tahliye edildi. Kasten yaralamaya teşebbüs, tecavüz gibi suçlar af kapsamında değil dendi ama bence fiiliyatta böyle yaşamıyoruz. Mahkemelerde hâkim kalmadı. Boşanma davaları süren kadınlar en az altı ay kaybetti.

H.G.: İhraçlarla hizmet mekanizması hepten daraldı. OHAL hukuku askıda kalıyor. Bundan şikâyetçiyiz. OHAL bahanesi kadınlara ve çocuklara zarar veriyor. Şiddet mağduru kadın karakola gidiyor, sığınağa gitmek istiyor. Büroda bir polis var. Kadını, 12 saat bekletiyorlar. Bu bir kurum şiddeti.

Cesaret kırıyor

- Siyasi iktidarın bu alandaki politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

P.M.: OHAL’in gerekçesi ‘terör örgütleriyle’ savaş. Adı ne olursa olsun önce kadınları vuruyor. İkincil sorun OHAL’de üçüncü plana atıldı. Birinin birini gasp etmesi ya da ByLock kullanan birinin alınması o kadının sığınağa yerleştirilmesinden daha acil. Bu iş böyle çözülmez.

H.G.: OHAL’le birlikte yasalar uygulanamaz hale gelecekse ek düzenlemeler yapılmalıydı. Aksaklıklar, kadının cesaretini kırabiliyor, hatta şiddet uygulayana dönmesine yol açabilir.

Kocam çıkar mı beni öldürür mü?

- Kadınların korunma talepleri bu dönemde arttı mı?

H.G.: Her zaman çok başvuru var. Kadın yoksulluğu çok fazla. 60 yaş üstü kadınlar sığınaklara kabul edilmiyor. Sokakta kalan yaşlı bir kadına yardım etmeye çalıştık. Huzurevine yerleşmesi için valilikten uygunluk oluru alması gerektiği söylendi. Neden? ‘OHAL nedeniyle’ dendi. O kadının Alo 183 sosyal destek hattına başvurması, görevlilerin kayda geçirmesi ve valiliğin karar vermesi gerekiyor. Sonuç olarak bir kadının maddi manevi bir desteğe ulaşması haftalar sürüyor.

P.M: Af meselesi kadınları çok korkuttu. ‘Kocam çıkacak mı? Beni öldürür şimdi’ diye çok telefon aldık. Endişe içinde çok kadın var.