Suskun Türkiye

CHP’nin hazırladığı rapor, AKP iktidarının sivil topluma nasıl müdahale ettiğini örneklerle gözler önüne serdi. AKP döneminde yandaş sendikalar büyürken, diğerlerinin üye sayısı azaldı, yandaş vakıf ve derneklere tahsislerin önü açıldı, CHP yurtları TÜRGEV’e tahsis edildi.

iklim öngel

CHP’nin İşveren Sendikaları ve Meslek Birlikleri’nden sorumlu Genel başkan yardımcısı Çetin Osman Budak, AKP’nin sivil topluma müdahalelerini örneklerle anlatan bir çalışma hazırladı.

Budak, “AKP’nin Sivil Topluma Müdahaleleri, Suskun Türkiye” başlıklı çalışmasında AKP’nin sivil topluma müdahalesi örneklerle gözler önüne serildi. Dikkat çekenler şöyle:

Torba Yasa’yla kamulaştırma: Sivil toplum kuruluşu olarak yola çıkan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), bir torba kanun ile Ekonomi Bakanlığı’na bağlandı. Kurul, bakanlığın idari ve mali denetiminin altına girdi. Kanun’da bir hüküm olmamasına karşın yönetmelik hükmü kapsamında DEİK Yönetim Kurulu Başkanı, Ekonomi Bakanı tarafından atanıyor.

Odalara müdahalede tam yetki: 2013’teki Bakanlar Kurulu kararıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Mühendisleri Odası’nın idari ve mali denetimi konusunda yetkilendirildi. Bir gün sonra yayımlanan kararla birçok oda idari ve mali denetimine açıldı. 1 yıl sonraki kurul kararıyla da Bilgisayar Mühendisleri Odası, Fizik Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası ve Tekstil Mühendisleri Odası, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na, Gemi Makinaları İşletme Mühendisleri Odası, Gemi Mühendisleri Odası Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na, Maden Mühendisleri Odası, Metalurji Mühendisleri Odası, Petrol Mühendisleri Odası, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na, Meteoroloji Mühendisleri Odası, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na, Gıda Mühendisleri Odası ile Ziraat Mühendisleri Odası Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlandı. Bu çerçevede, bazı odalara müfettiş görevlendirmeleri yapıldığı, bazı odalardan belge istendiği biliniyor.

İktidar gücü ile büyüyen sendikalar: AKP’nin iş başına geldiği dönemde, Kamu-Sen 385 bin 425 ile en fazla üyeye sahip sendika olurken, iktidara yakın Memur-Sen 98 bin 146 ile sendikalı memurlar arasında yüzde 12.4’lük paya sahip durumdaydı. Ocak 2017 itibarıyla Memur-Sen, sendikalı memurların yüzde 54.4’ünün örgütlü olduğu sendika haline geldi. Tüm memurlar içinde ise yüzde 38.9’luk orana ulaştı. Memur-Sen’in üye sayısı 15 yılda yaklaşık 10 kat artarken, her iki sendikalı memurdan biri, Memur- Sen üyesi durumuna geldi. KESK’in ise üye sayısı azaldı. 2013’te Türk-İş 725 bin 912 ile en fazla üyeye sahip sendika olurken, Hak-İş’in üye sayısı 176 bin 696 idi. Hak-İş 2013’te toplam sendikalı işçilerin yüzde 17.1’inin tercihi olurken, bu oran Ocak 2017’de yüzde 31.6’ya çıktı. 2003’te sendikalı işçiler içinde yüzde 9.99 payı olan DİSK, Ocak 2017’de yüzde 9.53’e geriledi.

Söz hakkına müdahale: Hükümetin meslek örgütlerine yönelik müdahalesinin somut örneklerinden biri de Yargıtay Yasası’nda yapılan düzenleme. Danıştay’ın 146’ncı kuruluş yıldönümü için yapılan törende, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun konuşmasına; dönemin Başbakan’ı Erdoğan müdahalede bulundu ve bir daha Barolar Birliği’ne söz verilmemesini istedi. Bunun üzerine adli yılın açılışıyla ilgili Yargıtay Kanunu’nun, “Her adli yıl Ankara’da törenle açılır. Yargıtay Birinci Başkanı bir konuşma yapar. Açılış konuşmasının metni ve tören gündemi üzerinde daha önceden Başkanlar Kurulu’nun düşüncesi alınır” maddesi, torba kanunla çıkarıldı.

ÇYDD’YE VERGİ BORCU TÜRGEV’E PEŞKEŞ

Vakıflara vergi cezası ve bedelsiz tahsisler: AKP, görüşüne yakın vakıf, dernek ve birliklere kamunun olanaklarını tahsis ederken, yoksul çocukların nitelikli eğitim alması için uğraş veren vakıf ve dernekleri cezalandırma yoluna gitti. ÇYDD’ye 4 milyon TL düzeyinde vergi borcu çıkarıldı. Dernek, konuyu yargıya götürdü ve birçok dosyada haklılığını kanıtladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi; Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’nin, dernek binası olarak kullandıkları Yeşilköy’deki taşınmazı tahliye etmelerini istedi, gelen tepkiler üzerine karar durduruldu. CHP’li belediyeler tarafından yapılan öğrenci yurtları; yönetim değişikliğinin ardından TÜRGEV’e tahsis edildi. Antalya Büşükşehir Belediyesi’nin tahsisi bunun en somut örneği. 2017’de Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirleyeceği vakıflara, kamu taşınmazlarının bedelsiz şekilde 49 yıllığına tahsisinin önü açıldı. Bu düzenlemeden öncelikle ENSAR ve TÜRGEV gibi iktidara yakın vakıfların yararlanacağı da açık.