Suriye'de bir Kürt devletine hazırlanın

Türk hükümeti giderek çatallaşan ve ayrışan Suriye siyasetinden özerk bir Kürt devleti ortaya çıkabileceğini hesaba katarak ilerlemeli.

cumhuriyet.com.tr

Ankara sonunda Suriye’deki Kürt azınlığın askeri ve siyasi hareketlenmesine dikkat etmesi gerektiğini anladı. PKK’nin Suriye’deki uzantısı olarak bilinen Demokratik Birlik Partisi’ne (PYD) ait güçlerin Suriye’nin kuzeyindeki altı kentin kontrolünü ele geçirmesinin ardından Ankara’da ateşli tartışmalar olduğu çok açık. Mesele Türk hükümetinin bu konuda A, B ya da C planlarının olup olmadığı. ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarının en sık başvurduğu analiz yöntemlerinden biri de senaryolardır. Siyasi gelecek her ne kadar öngörülemese de bu yöntem olasılıkların rengini anlamak adına işe yarayabilir. Değişken ve akıcı bir dönem yaşayan Ortadoğu için çok zor bir çalışma. Ama buna benzer bir beyin cimnastiğini burada da yapmakta fayda var.

Birinci senaryo: Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) Suriye’deki tüm muhalif cepheleri birleştirici bir güç olarak ortaya çıkması ve Esad rejimine karşı güvenilir bir alternatif oluşturması durumunda Suriyeli Kürtler kendilerini Beşşar Edad sonrasındaki bir geçiş hükümetinde iyi temsil edilmiş hissedebilirler. Bu durumda özerklik ya da bağımsızlık taleplerini bir süre için erteleyebilirler. Esad’ın gitmesinin ardından Şam merkezli sunni İslamcı gruplar, Kürtler ve diğer mezhepler arasında kurulacak dengeli bir geçici koalisyon yönetimi ülkedeki mezhep ve etnik çatışmaları sakinleştirebilir. Bu Türkiye’nin ve Batı’nın en işine gelen senaryo olsa da gerçekleşmesi muhalif grupların kendi arasında yaşadığı çatışmalar ve tek bir grup tarafından temsil edilme zorluğu bakımından pek mümkün görünmüyor.

İkinci senaryo: Suriye’de giderek yayılan kanlı bir iç savaşın sonucu ülkenin parçalanma noktasına gelmesinin ardından Kuzey Irak Kürt Yönetimi’nin de desteğiyle Suriye’nin kuzeyinde yaşayan Kürtlerin diğer Kürtlerle birleşmek istemesi ve bağımsız konfedere bir Kürt devletinin kurulması. Böyle bir durumda Türkiye’deki Kürtlerin de bağımsızlık ve bu konfederasyona katılma isteklerinin getirdiği çatışma ve isyan ortamı Ankara için kabus senaryosu olacaktır.  PKK kendine siyasi bir temsil platformu bulacağından Türkiye’deki terör eylemlerini artırabilir ve  çok daha uzlaşmaz bir tutum içine girebilir. Türkiye için en rahatsızlık verici bu senaryonun kısa vadede gerçeklemesi ise zor görünüyor. Her ne kadar Kürtler’in “Büyük Kürdistan” hayali için ilk adımını oluştursa da söz konusu “Konfedere Kürt Devleti’nin” yönetimine, liderlerine, kurumlarına ve askeri yapısının oluşturulmasına yönelik pek çok soru işareti var.

Üçüncü senaryo: Buna göre Suriye’de de Irak modeli bir özerk Kürt bölgesinin ortaya çıkması söz konusu. Irak’ta Birinci Körfez Savaşı ve 2003’teki ABD işgalinin ardından Kürtlerin özerkliklerini sağlamlaştırması Suriye’de de yaşanabilir. Nitekim Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin Suriye’deki Kürtleri eğittikleri yönündeki açıklamaları da bu yönde bir oluşumun ilk sinyalleri. Şu an için en gerçekçi senaryo olarak ortaya çıkan bu durumda Türkiye’nin iyi ilişkiler içinde olduğu Barzani yönetimini yönlendirmesi önem arz ediyor. Bağdat’taki merkezi yönetimle ilişkileri bozuk bir Türkiye’nin Suriye’de benzer bir ilişki dengesini arama olasılığı yüksek. Suriye’nin kuzeyinde başıboş bir Kürt oluşum Türkiye’nin güvenlik ve terör sorununu derinleştirebilir. Ankara’nın bu senaryo üzerinde ince bir politika geliştirmesi gerekiyor. Suriye’nin geleceğinin biraz da Türkiye’nin geleceği olduğunu unutmadan.