"Suriye politikası ülkeyi felakete götüren büyük jeopolitik bir oyundu"

Emekli Tümgeneral Ahmet yavuz, ‘Vesayet Savaşları’ kitabının ayrıntılarını anlattı. Türkiye'nin Suriye politikasını "ülkeyi felakete götüren büyük jeopolitik bir oyundu" diye değerlendiren Ahmet Yavuz, AKP hükümetini kulağını askeri otoriteye tıkadığını öne sürdü

cumhuriyet.com.tr

Emekli Tümgeneral Yavuz yeni çıkan ‘Vesayet Savaşları’ isimli kitabını Zafer Arapkirli ile Seyr-i Sabah’ta anlattı.Ahmet Yavuz’a göre Suriye politikası ülkeyi felakete götüren büyük jeopolitik bir oyundu. Yavuz, siyasi iktidarın kulağını askeri otoriteye tıkadığını vurguladı.

İşte o röportajdan çarpıcı başlıklar;

"Psikolojik boyutu ağırlıklı ama kısmi bir hukuki zemini de olan bir vesayet yapısı"

"Askeri vesayet dendiği zaman askerin siyaset üzerindeki öyle veya böyle bir etkisinin olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunun kökeni nedir, ona bakmaya çalıştım. Karşıma hukuki dayanağı olan siyasetin her yaptığına engel olan bir yapı çıkmadı. Daha ziyade tarihsel kökenleri olan psikolojik boyutu ağırlıklı ama kısmi bir hukuki zemini de olan bir vesayet yapısı çıktı. Bunu yazarken belirtmek gereği duydum. Sanki askeri vesayeti savunuyormuşuz gibi bir anlam çıksın istemedim. Öyle bir vesayeti savunmuyoruz. Hiçbir vesayeti savunmuyoruz."

 "Denetimsiz siyasi yapı askeri vesayeti aratıyor"

"Toplum zaman zaman demokrasinin önünde engel oluşturabilecek tutumlara tanıklık etti. Ancak askeri vesayet kalktığı zaman gördük ki siyasi iradenin denetimsiz bir yapıya kavuşması askeri vesayeti adeta aratır bir noktaya getirdi. Ben ona vurgu yapmaya çalıştım.

"Askeri vesayetin kaldırılması orduyu itibarsızlaşırmakla mümkündü"

"Askeri vesayetin kaldırılması Türkiye gibi ordusuyla kuvvetli bağları olan bir toplumda kolay bir şey değildi. Bu maksatla başka bir şey yapılması gerekiyordu. Askeri vesayetin kaldırılmasına yol açan birtakım tedbirler alınması gerekiyordu. Bu da ordununun itibarsızlaştırılması ile mümkündü."

 ‘Siyasi iktidar bu yapının palazlanmasına neden oldu"'

"Ordu önce Güneydoğu'da çok başarısız sonra bütün bu kirli davalara bulaştırılmış içinde gayri hukuki yapıları barındıran, çeteleri olan bir yapı gibi topluma takdim edildi ve bir sürü sahte belgelere dayalı dava açıldı. Ordu bu süreçte zayıflatıldı. Arkasından bu atılan adımlar başka bir yapının Türk Silahlı Kuvvetleri ve devlet içerisinde gizli bir şekilde örgütlenmiş dinci uluslararası güce dayanan, onun kontrolünde bir yapının çıkmasına neden oldu ve siyasi iktidar bu dönemde attığı adımlarla bu yapının palazlanmasına, iyice bir odak, güç olmasına neden oldu. O sürece biraz temas ettim. Hangi adımlar atıldı da bu yapı kendisini darbe yapabilecek kadar güçlü hissetti, bunu açıklamaya çalıştım" 

"PKK'lilerin geçişine müsade edildi"

"Açılım, Suriye politikası ve FETÖ'nün 15 Temmuz dinci darbe girişimi; bu üçünde de siyasi iktidar kulağını askeri otoriteye tıkadı, ondan gelen talepleri dikkate almadı. Sınırlardan PKK'lıların geçişine müsaade edildi. Şehirlerde hendeklerin kazılmasına göz yumuldu. Askerlerin bu konudaki görüşlerine yer verilmedi. Ayrıca Suriye politikası büyük jeopolitik bir oyundu. Bir felakete götürüyordu ülkeyi. Eğer bir asker onurunu kaybetmediyse bu politikalara ‘hayır' der. Siyasi irade ‘Ben sana rağmen bu politikaları uyguluyorum' derse o zaman istifa eder ‘Ben politikalara alet olmak istemiyorum' der. Askerden de böyle bir şey göremedik. Bu da talihsizlik. Orduyu da bu konuda eleştirmeniz lazım"