Suriye için gözler Cenevre'de
Suriye sorunu yarın Cenevre'de aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 9 ülkenin dışişleri bakanı ile AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi ve BM Genel Sekreteri'nin katılacağı toplantıda ele alınacak.
cumhuriyet.com.trToplantıda Suriye'de geçiş sürecini hızlandıracak formüllerin de gündeme gelmesi beklenirken, uzmanlar, Rusya'nın tavrının Suriye sorunda bundan sonraki sürecin temel belirleyicisi olacağına dikkat çekiyor.
Birleşmiş Milletler-Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın davetiyle gerçekleşecek Cenevre toplantısı, yaklaşık bir ay kadar önce Rusya'nın girişimiyle gündeme gelmişti. Moskova yönetiminin toplantıya İran'ı dahil etme isteği, ABD yönetiminin ise toplantıya katılmak için İran'ın dışarıda tutulmasını şart koşması nedeniyle, toplantının yapılıp yapılmayacağı son ana kadar netlik kazanmamıştı.
ABD ve Rusya arasındaki görüşmelerde, İran'ın davet edilmesinden vazgeçilmesi, bunun yerine Annan'ın toplantının hemen ardından İran yönetimine bilgi vermesi yönünde uzlaşmaya varılmasıyla, Cenevre toplantısının önündeki engel kalkmış oldu.
Toplantıya BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 5 daimi üyesi (ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere), Türkiye, Arap Birliği Devletleri Zirvesi'nin Başkanı olarak Irak, Arap Birliği Devletleri Dışişleri Bakanları Konseyi Başkanı unvanıyla Kuveyt, Arap Birliği Devletleri'nin Suriye Takip Komitesi Başkanı olarak Katar'ın dışişleri bakanlarıyla, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton katılacak.
Dışişleri bakanlarının görüşmeleri öncesinde, üst düzey dışişleri yetkililerinin katılımıyla bir hazırlık toplantısı yapılacak.Toplantıda Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu temsil edecek.
Kofi Annan'ın sözcüsü toplantının gündemini 6 maddelik Annan Planı'nın uygulanması için atılacak adımların belirlenmesi olarak açıklarken, toplantıda Suriye'deki geçiş sürecinin hızlandırılmasını öngören bazı önerilerin de tartışılması bekleniyor. Bunlar arasında, muhalefetteki unsurların yönetime katılımını amaçlayan ulusal birlik hükümetinin kurulması ve Esad'ın görevi yardımcısına bırakması gibi öneriler yer alıyor.
Ancak bu önerilerin ittifakla kabul edilerek uygulanabilmesi için Rusya ve Çin'in tavrı belirleyici olacak. Rusya ve Çin yönetimleri ise resmi açıklamalarında, 6 maddelik Annan Planı'na bağlı olduklarını yineliyor. Buna karşılık Moskova yönetiminin "Esad'ın geleceğine halk karar verir" söylemi, Rusya'nın "Esad'ın iktidarı devri" konusunda tamamen kapıları kapatmadığı şeklinde de yorumlanıyor.
"Anlaşmaktan başka çare kalmadı"
"Esad'ı destekleyen ülkeler ile Suriye Halkı'nın Dostları Grubu arasında bir bilek güreşi var. İki taraf şimdi birbirlerinin çıkarlarını ve kaygılarını dikkate alan bir noktaya geldi" diyen ORSAM Ortadoğu Uzmanı Oytun Orhan, toplantıda her iki tarafın isteklerini tam ölçüde karşılamasa da bu taleplerin ortasında olan bir formül bulunması gerektiğine işaret etti. Orhan, Cenevre'de tarafların nelerden taviz verebileceklerinin açıklık kazanacağını söyledi.
Suriye'de "rejimi bir bütün olarak çökertmeyecek bazı geçiş süreci aşamaları"nın gündeme gelebileceğini belirten Orhan, "Suriye'de ani bir rejim değişikliği ile bir uluslararası müdahale kesinlikle söz konusu olmaz" dedi. Suriye'deki muhalefet ve rejimin bir güç dengesine ulaştığına işaret eden Orhan, "Anlaşmaktan başka çare kalmadığını düşünüyorum. Suriye'deki durum çıkmaza girmiş durumda. Cenevre'den çıkacak kararlara şans verilecektir" diye konuştu.
"ABD askeri bir angajmana giremez"
Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Şahin ise, Rusya'nın herhangi bir tavır değişikliğine gitmemesi halinde Cenevre toplantısından bir sonuç çıkmayacağını söyledi. Rusya'nın Suriye konusundaki tavrıyla, 1990'lı yıllarda uluslararası sorunlarda yaptığı gibi süreci biraz daha uzatmayı amaçladığını savunan Şahin, Esad'ın iktidarı bırakmayacağı hiçbir projeye muhaliflerin "evet" demeyeceğini kaydetti.
Yeni Suriye'nin nasıl olacağı konusunda uluslararası kamuoyunda bir görüş birliği bulunmadığına işaret eden Şahin, "Esad sonrası Suriye'sinde Rusya'nın çıkarlarının korunması için garanti verilmeden Rusya Esad'sız bir çözüme 'evet' demez" diye konuştu.
Suriye'de Annan Planı'nın işleyemez duruma geldiğine dikkati çeken Şahin, Cenevre'de, çıkmaza giren Annan'ın görevine ivme kazandırılmasının da gündeme gelebileceğini kaydetti.
Uluslararası askeri müdahale olasılığına ilişkin olarak da Şahin, ABD'de başkanlık seçimlerinin yaklaştığına da işaret ederek, "Bu süreçte ABD askeri bir angajmana giremez" dedi.
"Çözüm çıkması pek mümkün gözükmüyor"
Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi (IMPR) Başkanı Doç. Dr. Veysel Ayhan, Cenevre toplantısından somut ve uygulanabilir bir çözümün çıkmasının pek mümkün gözükmediğini söyledi. Yeni bir bakış açısıyla soruna bakmak gerektiğine işaret eden Ayhan, "Cenevre toplantısı olumlu bir adım olarak gözükebilir ama çözüm doğurabilmesi için bu görüşmelerin daha ciddi boyutlarda sürmesi gerekir" dedi.
Toplantının, rejim ve muhalifler arasında kapsamlı bir diyalog mekanizmasının oluşturulmasını amaçladığını ifade eden Ayhan, bu çerçevede Batı ülkelerinin tavrında Rusya'nın politikalarına doğru bir kayma gördüğünü kaydetti.
Ülke liderine dokunulmazlık verilmesi karşılığında ülkeden ayrılmasını öngören Yemen tipi bir modelin ise Suriye'de uygulanamayacağına işaret eden Ayhan, "Suriye Yemen değil, her ülkenin kendine uygun toplumsal dinamikleri vardır. Suriye'ye özgü bir model geliştirilmesi gerekiyor" dedi.