Sur'dan 40 bin zorunlu göç
Uluslararası Af Örgütü tarafından hazırlanan “Zorla yerinden edilen ve mülksüzleştirilenler: Sur sakinlerinin evlerine geri dönme hakkı” başlıklı rapor, dün Diyarbakır’da düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı.
cumhuriyet.com.trSur’u terk eden 26 aile, sivil toplum kuruluşları ve resmi yetkililerle görüşülerek hazırlanan raporda, toplam 40 bin kişinin ilçeden ayrılmak zorunda kaldığı, sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü mahallelerde yaşayan 24 bin kişinin neredeyse tamamının evlerini terk ettiği belirtiliyor. Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen, yaşanan karanlık tabloda çok önemli bir soruna ışık tutmak istediklerini belirterek, bu raporun yüzbinlerce insanı ilgilendirdiğini söyledi. Dalhuisen, “Uluslararası Af Örgütü, geçen sene devletin ciddi bir güvenlik sorunu ile karşı karşıya olduğunun bilincindedir. Hendeklere karşı devletin bir tepki göstermesi gerekiyordu. Gösterilen tepki inanılmaz derecede orantısızdı.
Bu tepkinin ölçeği ve buna bağlı olarak evlerin yıkılması, orantısızlığın göstergesidir. Bunun, toplu cezalandırma için önceden yapılan bir planın parçası olduğunu düşünmüştük. Son 6 ayda bu görüşü değiştirecek bir şey olmadı” dedi. Zorla yerinden edilen insanların evlerine dönmesi gerektiğine dikkat çeken Dalhuisen, “İnsanların evlerine dönmesi için koşullar çok daha karanlık görünüyor. Türk yetkililerin zorla evlerinden edilmiş insanlara yönelik proje üretmesi için geç değil. Türk yetkililer buna öncelik vermelidir. Yüz binlerce insanın hayatının alt üst olmasından söz ediyoruz. Böyle bir şey kabul edilemez.
Türkiye, insanların yaşadığı yerlere dönmeleri hakkında saygı göstermeli. Şu anda Türk yetkililerin bu hakka saygı göstermediği aşikar” diye konuştu. Uluslararası Af Örgütü Türkiye araştırmacısı Andrew Gardner ise, “Bizim temel konumuz zorunlu göçü anlatmak. Sokağa çıkma yasakları keyfi bir uygulama. Göçten sonra ekonomik zorluklar fazlalaştı. İnsanların evleri çok kötü durumda. Kira ödeyemiyor ve eşyasız evlerde yaşıyorlar. Valilik bazı ailelere kira yardımı yaptı. Ama yeterli değildi. Geri dönüş bir insan hakkıdır. Bu hakkı insanlara tanımanın tam zamanıdır” ifadelerini kullandı.
Sur’da 1750 ev yıkıldı
Sur’daki sokağa çıkma yasağının 1 yıldır sürdüğüne dikkat çeken Gardner, “Bu geri dönüş için en büyük engeldir. Sur sakinleri olanlarla ilgili bilgi sahibi bile değiller. Tavsiyemiz insanlara geri dönme hakkının tanınmasıdır. Güneydoğuda yüzbinlerce zorunlu göç mağduruna geri dönüş hakkı sağlanmalıdır. Bölgedeki insanlara gerçek tazminatları ödenmelidir. Sokağa çıkma yasağının oluşturduğu hak ihlallerine karşı kapsamlı bir soruşturma yapılmalıdır. Resmi rakamlara göre Sur’da 1750 ev yıkıldı, 500 ev daha yıkılacak. Vali bu evlerin çok hasar gördüğünü söyledi.” Güvenlik kuvvetlerinin çatışmalarda tank ve benzeri ağır silahlar kullandıkları belirtilen raporda, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın derlediği bilgilere göre, Ağustos 2015 ile Ağustos 2016 arasında sokağa çıkma yasağı ilan edilen mahalle ve ilçelerde, 79’u çocuk olmak üzere yerel halka mensup silahsız 321 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Raporda, “Yetkililer, Sur’da yürütülen operasyonlar esnasında 65 silahlı kişinin cenazesine ulaştıklarını ve 68 kişiyi gözaltına aldıklarını aktardı. Sokağa çıkma yasağının uygulandığı yerleşim yerlerinde öldürülenler arasında silahlı çatışmaya katılmaları ihtimal dışı olan küçük çocuklar ve yaşlılar da var” denildi.
RAPORUN SATIRBAŞLARI
-Sur sakinlerini mahallelerini terk etmeye mecbur bırakan nedenler arasında, elektrik ve su kesintileri ve gıdaya eris¸imin olmaması sıklıkla dile getirildi.
- Sur sakinlerinin birçogˆu, ebeveynlerden ya da çocuklardan birinin genelde kayıtdıs¸ı bir sektörde sosyal güvencesiz çalıs¸arak kazandıgˆı tek maas¸ ile geçinen ve zor zamanlarda kullanabilecekleri tasarrufları da olmayan genis¸ ailelerden olus¸uyor.
-Sur sakinleri, ya Sur’da kapatılan is¸yerlerinden birinde çalıs¸tıkları için is¸lerini kaybettiklerini ya da silahlı çatıs¸malar ve sokagˆa çıkma yasakları nedeniyle Sur’un çöken kayıt dıs¸ı ekonomisine bagˆımlı oldukları için is¸siz kaldıklarını söylediler.
-Görüşülen ailelerin tamamı hiçbir mal ya da es¸ya almadan evlerini terk ettiklerini aktardı.
- Yerinden edilen çocukların okulları aksadı, bazı çocuklar ise okula geri dönmedi. Yetkililer, çocukların egˆitimlerine devam edebilmesi için bazı adımlar attı. Valilik, Uluslararası Af Örgütü’ne, Sur’da sokagˆa çıkma yasagˆının uygulandıgˆı altı mahallede bulunan altı okula kayıtlı 4 bin 784 ögˆrencinin bin 927’sine, Haziran 2016 itibariyle devamlı egˆitimle bagˆlantılı bir gider kalemi olan ulas¸ım konusunda yardım yapıldıgˆını ve ücretsiz ulas¸ım sagˆlandıgˆını aktardı. Geri kalan 2 bin 857 ögˆrenicinin ise yeni okullarına kayıt oldukları, ancak herhangi bir ulas¸ım yardımı almadıklarını ifade edildi. Bu veriler, sivil toplum örgütlerinin anlatımlarıyla çelis¸iyor.
-Belediye adına yapılan bir anket çalıs¸ması, ilçe sakinlerinin yüzde 95’nin kamulas¸tırmaya kars¸ı oldugˆunu göstermesine ragˆmen, Diyarbakır Barosu’nun hukuki destek sunma çabalarına ragˆmen ailelerin yalnızca yüzde 15’inin karara itiraz edebildigˆini gösteriyor. Yetkililerin kamulas¸tırma kararıyla ilgili Sur sakinleriyle herhangi bir bilgi paylas¸ımına gitmemesi ya da istis¸are etmeyi denememesi ve kamulas¸tırma kararının yerinden edilenlerin hayatlarını yeniden kurmaya çalıs¸tıkları bir dönemde alınmıs¸ olması, Sur sakinlerinin kamulas¸tırma kararından ve bu kararın sonuçlarından haberdar olmadıklarını gösteriyor.
BİRİLERİ EVİMİZE YERLEŞMİŞ -Raporda yer alan Sur’da yaşayanların açıklamaları şöyle: Ne evim kaldı ne umudum: Hayatım boyunca yoksulluk içinde yas¸adım. Sahip oldugˆum tek s¸ey bu evdi. Tek istegˆim ogˆlumun üniversiteye gitmesiydi. S¸imdi ne evim kaldı ne de ogˆlumu üniversiteye gönderme umudum. Diyarbakır’ın dört bir yanına dağıldık: Akrabalarla birlikte genis¸ bir aile olarak 500 kis¸i hep Sur ilçesinde yas¸ıyorduk. Her gün sokakta birbirimizi görür sohbet ederdik. S¸imdi Diyarbakır’ın dört bir yanına dagˆıldık ve sadece telefonda konus¸abiliyoruz.Bütün es¸yalar kırılmıs¸. Sagˆlam hiç bir s¸ey yoktu. Valiligˆe gittik. Bilgi vermiyorlar, hiçbir teklifte bulunmuyorlar. Evremiz yağmalandı: Benim gibi ayrılanların birçogˆunun evi yagˆmalandı. I·çeri girmek mümkün degˆildi. Es¸yalarımızın hepsi harap olmus¸tu. Kaybettigˆimiz mal ve es¸yalar için bize 3 bin lira verdi. Bu kadar parayla eve geri dönemeyiz. Eve ne olacagˆını hâlâ bilmiyoruz. Birileri gelip izinsiz eve yerles¸mis¸. Oraya gitmemiz bile mümkün degˆil. |