Sur yıkım istemiyor

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşayanlar kentsel dönüşüm adı altında kendilerine mahallelerini terk etme baskısı yapıldığını belirterek, çözüm bulunmasını istiyor.

Mahmut Oral

Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde Lalebey ve Alipaşa mahalleleri sakinleri kentsel dönüşüm kapsamında alınan yıkım kararına tepkili. Mahallelinin yarısı banka hesaplarına yatan paralara razı olarak mahalleyi terk etti. Geride kalanlar ise evlerini terk etmek istemiyor. Mahalleli kadınlar, “Hayatım bu mahallede, bu evde geçti. Burada ölmek istiyorum. Bu evde kalmak istiyorum” derken, Lalebey Muhtarı Abdullah Çelik “Ne seçilmiş ne de kayyım belediyelerden hiç bir çözüm görmedik. Hiçbir milletvekilinin de bizimle ilgilendiği yok. Bizi TOKİ’nin önüne attılar. Mahalleli TOKİ’ye kurban edilmek istemiyor” diyor.

Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde Lalebey ve Alipaşa mahallelerinin bazı sokaklarında kentsel dönüşüm kapsamında 800’den fazla bina için yıkım kararı alındı. Bu hanelerin neredeyse yarısı banka hesaplarına yatan paralara razı olarak mahalleyi terk etti. Geride kalanlar ise evlerini terk etmek istemiyor. Mahalle sakinleri TOKİ eliyle yürütülen kentsel dönüşümün adaletli olmadığını söylüyor. Yıkımın başlayacağı, mahallede elektrik ve suyun kesileceği söylentisi üzerine dün iki mahallenin sakinleri Valiliğe yürümek istedi. TOMA ve panzerler ile birlikte çok sayıda çevik kuvvet polisi güvenlik önlemi alırken, polis yurttaşlara yürüyüşe izin vermeyeceklerini, aralarından seçilen kişilerin yetkililerle görüştürüleceğini belirtti. Mahalleden 2 temsilci ile Alipaşa Mahallesi Muhtarı Behzat Sular ve Lalebey Mahallesi Muhtarı Abdullah Çelik, polis yetkilileri tarafından Sur İlçe Emniyeti’ne götürüldü. Yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından mahalleye dönen muhtarlar yıkımın, elektrik ile suların kesilmesinin söz konusu olmadığını belirterek, dağılmalarını söyledi. Böylece protesto sona erdi.

Endişe ve öfke var

Mahallede konuştuğumuz kadınlar endişeli ve öfkeli. “Başlarına bir şey gelebileceği” endişesiyle isimlerini vermek istemediklerini söyleyen kadınlardan biri evinin tarihi Diyarbakır evlerinden olduğunu, evde 3 aile yaşadıklarını belirterek, “Benim hayatım bu mahallede bu evde geçti. Burada ölmek istiyorum. Ben evimi satmak da yıktırmak da istemiyorum. Bu evde kalmak istiyorum. Evimi yıkacaklarmış, yapmasınlar bize bunu. Yıkıma gelecekler diyorlar, gelsinler, görecekleri de var” diyor.

18 bin liraya ev mi var?

Bir başkası ise 5 aile olarak yaşadıkları avlulu eve biçilen değerin 18 bin TL olduğunu belirterek “Ne yapacağız bu 18 bin lirayı. Diyarbakır’da 18 bin liraya ev mi var? Sur’dan geldiğini duyan müteahhitler, 100 bin liralık eve 200 bin lira istiyorlar. Onlar devletin bizi paraya boğduğunu sanıyorlar. Biz evimizin gerçek değerini de istemiyoruz. Biz sadece evimizde yaşamak istiyoruz” diye konuşuyor. Bir başka kadın ise Sur’un zenginlere peşkeş çekileceğini belirterek, “Tanju Çolak bile ev almış diyorlar, Sur’un taş evlerinden. Bizi çıkarıp, sosyeteyi koyacaklar yerimize” iddiasını dile getiriyor.

‘Sahip çıkan yok’

Lalebey Muhtarı Abdullah Çelik ise yetkililerin ve siyasetçilerin kendilerine sahip çıkmamasından yakınıyor. Çelik, “Yıllardır bu sorunumuzu çözmediler. Ne seçilmiş ne de kayyım belediyelerden hiçbir çözüm görmedik. Hiçbir milletvekilinin de bizimle ilgilendiği yok. Bizi TOKİ’nin önüne attılar. Mahalleli TOKİ’ye kurban edilmek istemiyor. TOKİ evleri de zaten pahalı veriliyor, her gün mahalleli kapımda çözüm bekliyor ama çaresiziz” diyor.

Kore gazisinin acısı

Göğsünde madalyalar, elinde bastonla yanımıza gelen 86 yaşındaki Kore Gazisi Abdulkerim Demir, “6 kız çocuğum vardı hepsini evlendirdim. Şimdi 1320 TL gazi maaşı alıyorum. Mahalleden birçok kişi yıkım kararları nedeniyle mahkemeye gitti ama ben vermedim. Nasıl verebilirim ki ben gaziyim. Bu evi de elimden alırlarsa ne yapacağımı bilmiyorum. Bir gün Vali Bey’in yanına gittim. Bana devlet sığınacak bir yer bulsun diye. Bana ‘hallederiz’ dediler ama bir ses çıkmadı” diye dert yanıyor.