'Sündüz katliamı' yeniden soruşturulacak

Sündüz Yaylası'nda 18 Temmuz 1993 gecesi gerçekleşen ve 14'ü çocuk, 10'u kadın 24 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan saldırının üzerinden 21 yıl geçti.

Kamuoyunda "Sündüz katliamı" olarak bilinen saldırıyı gerçekleştirenler, aradan geçen süre zarfında bulunamazken, Van Cumhuriyet Başsavcılığı da 12 Şubat 2014'te dosyanın zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Bunun üzerine saldırıda yakınlarını kaybeden aileler adına, Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle görevli Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulunan Van Barosu Başkanı Murat Timur, dilekçede dosyanın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 77. maddesinde düzenlenen "İnsanlığa karşı işlenmiş suç" kapsamında değerlendirilmesini talep etti.

Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi de suç tarihinden sonra yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu'nun 77. maddesi ile uluslararası sözleşmeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) uygulamalarında "insanlığa karşı işlenen suç"larda zaman aşımının olmayacağı kanaatine vararak, savcılığın verdiği kararın kaldırılmasına hükmetti.

Van Borusu Başkanı Murat Timur, ailelerin müracaatı üzerine Avukatlık Yasası gereği davaya müdahil olduklarını belirterek, 20 yıldır devam eden soruşturmada herhangi bir ilerleme sağlanamamasının yargı açısından vahim bir durum olduğunu söyledi.

Van Cumhuriyet Başsavcılığının "zaman aşımı" gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararı üzerine kapsamlı bir dilekçe hazırladığını vurgulayan Timur, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesine yaptıkları itirazın 26 Şubat 2014'te sonuçlanmasına rağmen kararın kısa süre önce kendilerine tebliğ edildiğini bildirdi.

Timur, katliamın şekline bakıldığında "insanlığa karşı işlenen suç" vasfı taşıdığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "AİHM'nin buna benzer bir olayda, dosyanın, insanlığa karşı suç olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde verdiği bir karar söz konusuydu. Bunların tamamını detaylı olarak derledikten sonra yaptığımız itiraz sonucunda, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi de aynı gerekçelerle insanlığa karşı suç değerlendirmesi yaparak takipsizlik kararını kaldırdı. Önemli olan bundan sonrası. Adalete inancı sarsan takipsizlik kararına rağmen ailelerin adalet beklentisi devam ediyor. Bizim de beklentimiz dosyayla ilgili Van Cumhuriyet Başsavcılığının ciddi ve etkin bir soruşturma yapması ve bu suçtan şüphe altında olanların mahkeme önüne çıkarılmasıdır."

 

'Birçok dava zaman aşımına uğradı'

Timur, 1990'lı yıllarda bölgede faili meçhul cinayetlerin işlendiğini ve birçok davanın zaman aşımına uğradığını bildirerek, 2 yıldan bu yana devam eden çözüm sürecinin olmazsa olmazlarından birinin de "geçmişle hesaplaşma" olduğunu ifade etti.

Geçmişteki hukuk dışı olayların ortaya çıkarılmasının çözüm süreci açısından büyük fayda sağlayacağını anlatan Timur, şöyle dem etti: "Ailelerin adalete olan inancını gerçekleştirmek ve kardeşlik hukukunu inşa etmek adına hukuk dışı faaliyetlerin açığa çıkarılması gerekiyor. Mahkemenin bu kararı da uzun zaman önce alınmasına rağmen bize tebliğ edilmemişti. Bundan sonra yapılması gereken derhal ciddi ve etkin bir soruşturma başlatılmasıdır. Şu ana kadar sadece beyanların alındığını görüyoruz. Soruşturma etkin şekilde yapılacaksa sonuca ulaşılabilir. Özellikle ailelerde ve kamuoyu vicdanında derin yaralar bırakan bu olayla ilgili soruşturmanın sonuçlandırılması gerekmektedir."

 

'Geç de olsa adalet tecelli etmiştir'

Saldırıda annesini ve yakınlarını kaybeden Sabahattin Samsa da Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın, bir nebze de olsa acılarını hafiflettiğini söyledi.

Samsa, katliamın üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen halen olayın faillerinin bulunmadığına işaret ederek, şöyle konuştu: "Avukatlarımız, insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımının olmayacağı gerekçesiyle savcılığın geçen yıl verdiği karara itiraz etti. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinin Sündüz katliamında insanlığa karşı suç işlendiğine karar vererek, bunu zaman aşımından çıkarması bizleri memnun etti. Geç de olsa adalet tecelli etmiştir. Dosya tekrar incelemeye alınacak. Bundan sonraki süreçte faillerin tespit edilerek adalete teslim edilmesini istiyoruz. Eğer geçmişimize sahip çıkarsak geleceğimizdeki nesillerin böyle vahim olayları yaşamasını önleriz. Verilen karar, 21 yıldır kanayan yaramızı biraz dindirdi. Ne yaparsak şehitlerimizi geri getiremeyiz. Allah kimseye bir daha böyle olaylar yaşatmasın."