‘Sumerli Ludingirra’ (18.06.2021)
Sumerli Ludingirra, dünyaca ünlü Sumerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın bir ömür verdiği çalışmalarının ürünü. İstanbul Arkeoloji Müzesinde bulunan Sumer, Akad, Hitit dillerinde yazılmış 74 bin çivi yazılı belge üzerinde 60 yıl çalışan Çığ kitapta, Sumerli öğretmen ve ismi bugüne ulaşan üç Sumer şairinden biri olan şair Ludingirra’nın ağzından Sumer kültürünü anlatıyor.
Z. Doğan Koreli
Fotoğraflar: VEDAT ARIK
TANIK LUDINGIRRA!
Sumerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın bir ömür verdiği çalışmalarının ürünü Sumerli Ludingirra - Geçmişe Dönük Bilimkurgu (Kaynak Yayınları / 192 s.), doğrudan belge paylaşımı şeklinde oluşturulmamış. Kahraman Ludingirra, kuşkusuz, tarihsel gerçeklikte öz yaşam öyküsünü birebir kil tabletlere yazmıyor. Yani kitap, bir tablet çevirisi değil.
Ludingirra’nın anılarını yazması, kitabın kurgu bölümünü oluşturuyor. Zaten isminde de geçiyor “geçmişe dönük bilimkurgu” diye. 23 tablette anlatılanlar Sumerlerin yıkılmasından yaklaşık 250 yıl önce yaşadıklarından hareketle yeniden kurgulanması. Yakın planda bir yaşam öyküsü okunurken arka planda bir ulus etraflıca işleniyor.
Ludingirra; çocukluğundan, öğretmenliğinden, evliliğinden, yaşadığı şehirden kısacası 75 yıllık yaşamındaki tanıklıklarından söz ediyor.
EN BÜYÜK KORKUSU DİLİNİN UNUTULMASI
“Hep korkuyorum, bir gün gelecek adımız da uygarlığımız da unutulacak.”
Sumerli Ludingirra
Ulusunun değerlerinin, kültürünün, dilinin unutulmakta olduğunu düşünen Anlatıcı; ulusunun başardıklarını, geçmişini, hukuk sistemini, geleneklerini, uygarlık seviyesini hem Sumerliliklerini unutmaya başlayan gençlere hem de gelecek kuşaklara yazılarıyla bildiriyor.
Aslında en büyük korkusu da dilinin, kendi uygarlığı tarafından unutulması. Çünkü ülkelerini artık Akadlar yönetiyor. Akadlar da Sumerceden başka bir dil kullanıyor.
Anlatılanlardan, bundan 4000 yıl önce Sumerlerin ne kadar gelişmiş oldukları izlenebilir. Mahkemeler, resmi nikâhla şahitler huzurunda evlenmeler, özellikle “Bilginler Mahallesi”nde her evde kütüphanenin bulunması bunu kanıtlıyor.
Ayrıca eser içindeki olaylar, kronolojik bir düzen içinde verilmiyor. Lineer olmayan olay örgüsü tercih edilmiş.
GÜNÜMÜZLE BENZERLİKLER
Kitapta mitolojik unsurlar, kadın erkek ilişkileri, çok tanrılı inanışlar, günlük yaşam tarzı, asırlar önce başlık parasını ilkellik olarak değerlendiren ve tek eşliliğe yönelik sözleşmeyi uygulamaya koyan, kadını yücelten bir kültürün baş döndüren gelişmişliği tablet tablet işleniyor.
Bakıldığında insan ilişkileri ve yaşam tarzı yönünden pek çok şeyin bugün de benzer olduğu, hatta bazı açılardan Sumerlerin daha ileri olduğu çıkarılabilir. ‘Tarih, tekerrürden ibarettir’ dedirtiyor anlatılanlar. Sanki 4000 yıl öncesini değil de günümüzü okuyorsunuz ve o çağdan biriyle sohbet etmenin heyecanı sarıyor sizi.
Benzerlikler şaşırtıyor. Sumerlerden sonra geçen kaç yüz yıla biz neler ekleyebilmişiz diyorsunuz. Büyük bir kültürel mirasın bugün de okunmasını sağlayan Muazzez İlmiye Çığ’a çok şey borçlu olduğumuzu düşünüyorsunuz.