Süleyman Soylu’nun yaman çelişkisi

İçişleri Bakanı şikayet etti, Baskın Oran’a terör propagandası davası açıldı.

KEMAL GÖKTAŞ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, bir yazısı nedeniyle Twitter hesabından ağır sözlerle suçladığı Baskın Oran hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan soruşturma açıldı. Bakan Soylu, Baskın Oran’a “uşak” dediği için açılan tazminat davasında ise kendisini “düşünce özgürlüğü”ne sığınarak savundu.

İçişleri Bakanı Soylu, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Baskın Oran'ın, Agos gazetesi ile eş zamanlı olarak Artı Gerçek ve T24 sitelerinde de yayımlanan "Kürtler üzerine bazı trajikomik deneyler" başlıklı yazısına tepki göstererek Twitter hesabından "Kendisini ilim adamı diye pazarlamış yazısının her kelimesini alçakça kurgulamış bir uşak Baskın Oran hakkında suç duyurusunda bulunuyorum" diye yazmıştı. Bunun üzerine Oran, Soylu aleyhine manevi tazminat davası açtı. Mahkemeye Soylu adına savunma gönderen avukatı Uğur Kızılca, Soylu'nun "Bir bakan olarak, bir vatandaş olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa'da yer alan düşünce ve kanaat açıklama hürriyeti kapsamında Baskın Oran'ın yazısını eleştirdiğini" savunarak "Eleştiri övgü olmadığına göre zorunlu olarak sert olacaktır. Kamuoyunda tanınan ve bilinen davacı (Baskın Oran), müvekkilimin düşünce ve kanaat açıklama hürriyeti kapsamında bir bakan olarak, bir vatandaş olarak kanaatimizce içeriği suç teşkil eden davacının yazısına ve açıklamalarına karşı yapmış olduğu eleştirisine ve suç duyurusuna katlanmak zorundadır" ifadelerini kullandı.

Oran'a propaganda soruşturması

Soylu'nun kendisini "düşünce özgürlüğü"ne sığınarak savunduğu savunma dilekçesinde Oran hakkında açılan soruşturmanın hazırlık numarasını vermesi ise dikkat çekti. Oran hakkında Ankara Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmada yetkisizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul Başsavcılığı'na gönderildiği öğrenildi.

"Kendi yaptıkları rahatsız etti"

Baskın Oran, Soylu'nun yazısı hakkında suç duyurusunda bulunması ve ağır sözler sarf etmesine ilişkin olarak "Benim o yazıda bahsettiğim olaylar neredeyse tamamen ulusal ve ana akım medyadan derleme haberlerdi. NTV, BBC, T24, Hürriyet, Artı Gerçek, Cumhuriyet, Diken gibi herkes tarafından okunan gazete ve haber ajanslarından. Bunları kronolojik sıraya sokarak bir araya topladım. Hepsinin de dipnotu var. Sanırım rahatsız eden bu oldu. Her haberin normal ömrü kelebeğinki kadardır: 24 saat. Bunları bir araya toplayınca irkiltici bir peyzaj ortaya çıktı. 13 kurşunla babasıyla birlikte evinin önünde öldürülmüş 12 yaşındaki çocuğun annesinin de bir OHAL KHK’siyle işten atıldığı haberinden tutun, ölülerin yıkanmasını ve gömülmesini yasaklayan kayyıma kadar. Kendilerinin sebep olduğu haberlere suç duyurusunda bulundu içişleri bakanı ” demişti.