Şule Çet davasında gerekçeli karar açıklandı
Üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüne ilişkin tutuklu sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’a verilen cezaların gerekçesi açıklandı. Sanık Aksu’nun, Çet’e önce cinsel saldırıda bulunduğu belirtilen gerekçede, Çet’in bunu kabul etmemesi üzerine darp edildiği ifade edildi. Kararda, bu sırada şuurunu kaybeden Çet’in sanık Aksu tarafından intihar süsü verilmek amacıyla plazanın 20. katından aşağıya atıldığı vurgulandı.
Alican UludağAnkara 31. Ağır Ceza Mahkemesi, Şule Çet davasında, tutuklu sanık Çağatay Aksu’yu müebbet ve 12 yıl 6 ay, Berk Akand’ı ise 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme, bugün gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçede, Aksu’nun çok ısrarcı davranması ve baskısı sonucu Çet’in Yelken Plaza’daki ofise gitmeyi kabul ettiği belirtilirken, Çet’in gece saat 01:47’de tanık Lılıa’ya gönderdiği ve “bırakmıyor a..” şeklindeki mesajından da anlaşılacağı üzere Aksu’nun maktule üzerinde baskı kurarak, maktulenin plazadan ayrılmasına izin vermediği kaydedildi. Gerekçede, şöyle denildi:
“Adli Tıp Raporu’nda, maktule Şule’nin anal bölgesinde ekimoz, menide PSA ve tükürük bulunduğunun bildirilmesi, tanık Pınar’ın gece vakti sanık Berk’in kendisine “çok kötü şeyler oldu” şeklinde mesaj gönderdiğini söylemesi de dikkate alındığında, maktulenin ‘off analog’ mesajının istemediği halde anal yoldan cinsel saldırıya uğradığını, bu ilişki nedeniyle acı duyduğunu ifade ettiği, bu mesajın “anal yoldan ilişki olduğu” dışında başkaca bir anlama da gelmediğinin dosya kapsamı delillerle sabit olduğu.”
‘CİNSEL SALDIRIYI KABULLENMEDİ’
Maktulenin uğradığı cinsel saldırıdan sonra, ev arkadaşı olan tanık Lılıa’ya gönderdiği gece saat 03:03’teki “ağzıma sıçtı ağzıma”, “s...dim keşke gelmeseydim ya” şeklindeki son mesajlarından da anlaşılacağı gibi anal yoldan maruz kaldığı cinsel saldırı eylemini kabullenmeyerek, sanık Çağatay’a ağır tepki gösterdiği ifade edilen dilekçede, Çet’in Aksu’ya çok şiddetli bir tepki göstererek, kendi saçlarını yolduğunun da anlaşıldığı kaydedildi. Gerekçede, “Gece saat itibariyle maktulenin canlı olarak atılması ya da sanıkların söylediği gibi kendisinin atlaması ve saçlarını bu sırada yolması halinde bağırma ve çığlık sesinin de duyulması gerekeceğinden, maktulenin henüz canlı ve şuurunun yerinde olduğu sırada ofisin penceresinden atılmadığı kanaatine varıldığı” kaydedildi.
Aksu’nun, Çet’in kendisine ağır tepki göstermesine sinirlenerek, maktuleyi bir şekilde darp ettiği ifade edilen gerekçede, Aksu’nun parmağındaki kırığın maktule Şule’ye vurduğu sırada da oluşmuş olabileceği gibi maktuleyi darp ettikten sonra da, pencereden aşağı atma sırasında da oluşmuş olabileceği kaydedildi. Kararda, “Çağatay tarafından darp edilmesi ve boyna bağlı baskı sonucu bu aşamada ölen veya şuurunu kaybederek baygınlık geçirdiği anlaşılan maktulenin öldüğünü düşünerek, intihar görüntüsü vermek amacıyla bir kısım delilleri de yok ettikten sonra plazanın 20. katında bulunan, yerden 57 metre yükseklikteki ofisin dinlenme odasının penceresinin açık olan camından gece 03:50 sıralarında sanık Çağatay tarafından maktulenin aşağı atıldığının sabit olduğu” değerlendirmesi yapıldı.
Dosyadaki tüm delileri değerlendiren mahkeme, sanık Aksu’nun olaydaki rolünü şöyle anlattı:
“Sanık Aksu’nun maktule Çet’e yönelik zorla nitelikli cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdikten sonra, bu durumu kabullenmeyerek ve kendisine tepki gösteren maktulenin plazadan ayrılmasına izin vermemesi nedeniyle aralarında çıkan tartışma sonucu yüksek düzeyde alkollü olmasının verdiği etki ile de şikayet edileceğini ve zor durumda kalacağını düşünerek maktuleyi darp ettiği ve boğazını sıkması nedeniyle bu aşamada ölen veya darbın etkisi ile şuurunu kaybedip bayılmış olan maktuleyi öldüğünü düşünerek intihar görüntüsü vermek için binanın 20. katında bulunan ofisin açık olan penceresinden aşağı atmak suretiyle, işlediği cinsel saldırı suçunu gizleme ve bu suçun delillerini ortadan kaldırmak amacıyla nitelikli kasten öldürme, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği...”
Sanık Berk Akand’ın da, tüm aşamalarda sanık Aksu ve maktule Çet ile aynı ortamda bulunduğu belirtilen gerekede, sanık Aksu’nun bu eylemleri sırasında, Aksu’nun yanında yer alarak, sanık Aksu’yu cesaretlendirerek eylemini kolaylaştırmak suretiyle maktulenin direncinin daha kolay kırılmasını sağlayarak, sanık Aksu’nun işlediği nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli kasten öldürme suçlarına yardım eden sıfatıyla katıldığı konusunda vicdani kanaat oluştuğu vurgulandı.