Su meclisi kurulacak
Bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ''Türkiye Su Meclisi'' adı altında birlikte çalışacak.
cumhuriyet.com.trRize İkizdere'de 16-17 Ocak günlerinde yapılacak ilk toplantısının ardından çalışmalarına başlayacak olan ''sembolik meclis'', suyun yönetimiyle ilgili yanlış uygulamaları engellemek ve suyun akılcı kullanımını sağlamak için mücadele edecek.
Meclisin geçici yürütme kurulu üyesi Güven Eken, amaçlarının Türkiye'nin su politikalarının değişmesini sağlamak ve su kaynaklarını yok eden tüm uygulamalara son vermek olduğunu söyledi. Eken, Türkiye'de enerji üretmek adına yapılan yatırımların doğal hayata zarar verdiğini öne sürerek, bu nedenle ülkenin dört bir yanında eylemler düzenlendiğini ifade etti.
Tepkilerini dile getiren bu kişilerin, sivil inisiyatif olarak bir araya gelerek sembolik bir meclis oluşturacağını anlatan Eken, ''Mesajımız şu: Türkiye'de şu anda suyun, onu doğru kullanan bir sahibi yok. Dolayısıyla biz, resmi mecralarda doğru bir sahip tanımlanana kadar sivil inisiyatif olarak bu meseleye el koyuyoruz ve bu sorunun çözülmesi için gerekli bilimsel ve hukuki kampanya çalışmalarımızı başlatıyoruz'' dedi.
Güven Eken, mecliste Doğa Derneği, Doğal ve Kültürel Çevre İçin Yaşam Girişimi, İkizdere Derneği, Macahel Vakfı ve TEMA Vakfı gibi sivil toplum kuruluşlarının da yer alacağını dile getirerek, İstanbul ve Artvin'in Borçka ilçesine bağlı Macahel bölgesinde hazırlık toplantılarının yapıldığını ve 16-17 Ocak'ta da genel kurul toplantısı yapılacağını kaydetti.
Meclisin üç alanda çalışacağını anlatan Eken, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Su ile ilgili şu anda son derece kaygan bir hukuki zemin üzerinde yatırımlar yapılıyor. Yani bu projelerin çoğu hukuken yanlış. Bununla ilgili hukuki çalışmaların sistemli bir birlik ve beraberlik içinde yapılması için çalışacağız. Bilimsellik ve gerçeklikten uzak 'su boşa akar' düşüncesine karşın doğada tek damla suyun bile boşa akmadığı gerçeğinin savunucusu olacağız. Ayrıca, Türkiye'deki yanlış su yatırımlarının ivedilikle durdurulması, bu konuyla ilgili ulusal mevzuatın güçlendirilmesi ve suyun akılcı kullanımının sağlanması yönünde kampanyalar yürüteceğiz.''
Güven Eken, Türkiye'nin mevcut su politikasına da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Uygulanan yanlış su politikaları nedeniyle Türkiye'de son 10 yıl içerisinde sulak alanların yarısı, yani Marmara Denizi büyüklüğünde (1,5 milyon hektar) bir sulak alan kurudu. Neredeyse tüm derelerin üzerinde baraj inşaatları başladı. Bu durum tarım alanlarına, bölgede yaşayan insanlara ve ülke ekonomisine çok ciddi zararlar vermeye başladı. Nehirlerimizin de hemen hemen tamamının hem su kalitesi hem de su düzeni bozuldu. Yani nehirler artık tarım topraklarını ve yaşam alanlarını beslemiyorlar. Yer altı sularında da ciddi kayıplar oluşmaya başladı. Konya Havzası'nda yer altı suyu 2-3 metreden 100-200 metreye kadar çekildi.''
Türkiye'deki hidroelektrik santral yapımı çalışmalarına da değinen Eken, ''Türkiye'de şu an sayısız hidroelektrik santrali yapılıyor. Bu santrallerin hayata geçirilmesinde hiçbir uluslararası prosedür uygulanmıyor'' iddiasında bulundu.